Rehabilitasyon merkezinden kaçıp Alo 156’yı arayan 15 yaşından küçük iki kızı evlerine kapatarak 1 ay boyunca alkol ve uyuşturucu partisi yapan 2 uzman çavuş ve 1 astsubay için rekor cezalar istendi. Astsubay N.T için 49 yıl, uzman çavuşlara 44’er yıl talep edildi.
İstanbul Kemerburgaz’daki Ağaçlı Sosyal Rehabilitasyon Merkezi geçtiğimiz aylarda büyük bir skandalla gündeme gelmişti. 45 kız öğrencinin kaldığı rehabilitasyon merkezinden kaçan 15 yaşından küçük iki kızın, bir jandarma astsubay ve iki uzman çavuşun evlerinde günlerce alıkonulduğu ve cinsel istismarda bulunulduğu iddia edilmişti. İddialar sonrası tutuklanan üç asker 29 Mart’ta tahliye edilirken, yaklaşık 4 aylık soruşturmanın olayla ilgili ardından iddianame hazırlandı.
Yurttan kaçan kızlar
İddianamede 13 yaşındaki G.Ç.’nin 2010 Ağustos ayında daha önce tanıştığı uzman çavuş A.K.’yı arayarak 14 yaşındaki arkadaşı M.T. ile kalacak yerlerinin olmadığını söylediği ve A.K’nın kızları bir arkadaşının evine götürerek üç gün orda kaldıkları anlatıldı. Daha sonra yurda geri dönen kızların 11 Eylül 2010’da tekrar kaçtıkları ve yine uzman çavuş A.K’nın arkadaşı bar işletmecisinin evine gittikleri belirtildi.
Orada kaldıkları süre boyunca şüphelilerin nitekilikli istismar suçuna girebilecek bir davranışta bulunmadıkları ancak “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “çocuğun basit cinsel istismarı” suçlarını işledikleri vurgulandı.
Uyurken cinsel taciz
Mağdurların sonra uzman çavuş A.K.’nin Karacaköy’deki yine uzman çavuş F.A.’nın evine götürdüğünün anlatıldığı iddianamede, çavuş F.A’nın, uyurken M.T’ye, cinsel ilişki teklifinde bulunduğu belirtildi. Astsubay N.T.’nin, mağdur G.Ç’nin kafasına silahını dayarak tehdit ettiği de açıklandı. Jandarma astsubay N.T. toplamda 49 yıla kadar, uzman Çavuşlar A.K. ve F.A. hakkında “Çocuğun basit cinsel istismarı, hürriyetinden yoksun kılma”dan 44 yıla kadar hapis istendi.
‘Üç askerle de 156’yı arayıp tanıştık’
14 yaşındaki mağdur M.T ise savcılıkta verdiği ifadesinde yurttan kaçtıktan sonra yaşadıklarını şöyle anlattı, “A.K. Çatalca’da güvenilir bir arkadaşı olduğunu söyleyerek bizi F.A.’ya yönlendirdi. Akşamları alkol aldığım zamanlarda kendimden geçince beni kendi odasına ve yatağına götürüyormuş. Bir akşam bana yatağına gitmemi isteyince onu redettim ve bana bir tokat attı.”
13 yaşındaki mağdur G.Ç. ise olayları şöyle anlattı: “2010 yaz aylarında arkadaşım M.T. ile yurttan kaçtık. Canımız sıkıldığı için 156’yı aradım. Telefonda jandarma personeli A.K ile tanıştım. Buluştuk, arkadaş olduk. Kendisine kalacak yerimiz olmadığını söyleyince bizi arkadaşı F.A’ya yönlendirdi. Bunun üzerine F.A ile tanışıp onun ve N.T’nin evine yerleştik. Burada bir hafta kaldık. Bu dönemde cinsel birliktelik yaşamadık. Onlarla oturup alkol alıyorduk. Hatta bize esrar da içirmişlerdi. Bir gece N.T ve F.A bizi arabayla Çatalca sahiline götürdü. Burada M.T. ile beni diz çökertip başımıza silah dayadılar. Cinsel ilişkiye girmemizi aksi takdirde bizi öldüreceklerini söylediler. Ancak kabul etmedik.”
‘Ellerini dahi tutmadım, tecavüzcü ilan edildim’
Tutuklu uzman çavuş F.A. cezaevinden gönderdiği 28 Şubat 2011 tarihli mektupta, “Bu kızlar kendilerini 18 ve 19 yaşında diye tanıttılar. Ben bu suçlama sebebiyle 18 yıllık işimden atıldım. Ayrıldığım eşime her ay 400 TL nafaka veriyorum ve 15 yaşındaki çocuğumu dershaneye gönderiyorum. Elini dahi tutmadığım insanlar yüzünden ‘tecavüzcü’ oldum. Hayat sicilime işlendi” dedi.