Bizde hukuk sisteminin çok ciddi sorunları var ama bu sistemin içinden Ferhat Sarıkaya gibi Zekeriya Öz gibi çok cesur ve işinin gereğini yapan insanlar da çıkıyor.
Sarıkaya, daha 2005 yılında, Susurluk’tan Ergenekon’a uzanan zinciri yakalamıştı.
Şemdinli’de bir kitabevini bombalayan jandarma astsubayların ilişkilerinin Ankara’ya kadar uzandığını saptayıp, hiç çekinmeden bunu iddianamesine yazmıştı.
O zamanlar Kara Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Yaşar Büyükanıt, bombacıları “iyi çocuklardır” diye savunduktan sonra savcıyı da işinden attırmıştı.
BÜYÜKANIT'TAN SAVCI İTİRAFI
Genç savcıyı görünürde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu “meslekten” atmıştı ama Büyükanıt daha sonra bir televizyon programında onu “işten attıranın” kendisi olduğunu itiraf etmişti.
Kendi deyimiyle “İkinci Susurluk’u yakalayan” savcı, bir generalin emri ve o generalin emrine riayet eden hukukçuların kararıyla, “avukatlık bile yapamaz” kaydıyla hukuk dünyasının dışına fırlatılmıştı.
Savcıyı bir generalin emriyle meslekten atan o hukuk kurulunun başında kim vardı peki?
CEMİL ÇİÇEK "ATILSIN" DİYE OY KULLANMIŞTI
O zamanki hükümetin Adalet Bakanı olan Cemil Çiçek.
Hükümetin Adalet Bakanı, “atın bunu” diyen generalin emrinden sonra Ferhat Sarıkaya için nasıl bir oy kullanmıştı?
“Atılsın” diye oy kullanmıştı.
Başbakan Erdoğan’ın Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde yaptığı konuşmada, “Fransız kaldınız, size sormayacağız” türünden tuhaflıkların arkasında kaybolan bir başka çarpıcı lafı daha vardı.
Erdoğan, “Türkiye’deki azınlıkların güvencesinin kendisi olduğunu” söylüyordu.
Türkiye’deki azınlıkların güvencesi anayasa değil, yasa değil, hukuk değil, sistem değil, Başbakan Erdoğan.
Sistemsizliğin bundan daha büyük itirafı zor bulunur.
Bu, sistemi bütünüyle dönüştürüp değiştirmek yerine, kendi kişisel inisiyatifiyle ve şartlara uygun biçimde meseleleri ele almaktan hoşlanan Erdoğan’ın “yönetim” anlayışını açık biçimde ortaya koyuyor.
Güvence olarak hukuku gösteremediği, güvence olarak gösterilebilecek bütünlüklü bir hukuk sistemini kuramadığı için “kendisini” güvence olarak ortaya koyan Erdoğan’ın, önümüzdeki seçimler için hazırladığı aday listelerinin liste başlarından biri kim?
Ferhat Sarıkaya’yı meslekten ihraç eden heyetin başındaki Cemil Çiçek.
De, buyur bakalım.
Suçu ve suçluyu bulduğu için bir savcıyı işinden attıran, generallerin emriyle hareket eden adamı alıp liste başına koyuyorsun sonra da “güvence benim” diyorsun.
Erdoğan, Sarıkaya’yı işten attıran Çiçek’in yaptıklarından memnun ki onu yeniden listesine alıyor, peki, Şemdinli skandalının baş aktörlerinden Çiçek’i böylesine benimseyip bağrına basan başbakan nasıl haksızlıklara karşı “güvence” olacak?
Çiçek’i bu kadar seven başbakanın bir daha Şemdinli skandalını yaşatmayacağının güvencesi kim ya da ne olacak?
Böyle bir güvence yok.
Olamaz da zaten.
Bir ülkede hukuksuzluğa karşı güvence “bir adam” ise orada güvence yok demektir.
Erdoğan isterse dünyanın en iyi, en dürüst adamı olsun, neticede bir politikacı ve gerektiğinde Ferhat Sarıkaya’yı harcayabiliyor, harcamakla kalmıyor, onu işten attıran adamı da yamacından ayırmıyor.
İnsanların inatla anlatmaya çalıştığı, Erdoğan’ın da inatla anlamamakta direndiği gerçek bu işte, sahici bir devlette hukukun ve vatandaşların güvencesi “bir kişi” olmaz.
Herkesi güvence altına alacak bir hukuk sistemi kurulur.
İnsanlara, “başbakan güvence olmaktan vazgeçtiğinde” bile dokunulmasına cevaz vermeyen bir sistem olur bu.
Erdoğan’dan beklenen “güvence olması” değil, ondan beklenen, kimsenin “güvence” olmasına gerek bırakmayacak bir sistemi nasıl kuracağını halkına anlatması.
ERDOĞAN BİRDEN DURDU
Başbakan, böyle bir sistemi kurmak için önemli adımlar atmıştı bir zamanlar, son referandumda yapılan değişiklikler de bu yolda çok ümit verici hamlelerdi ama Erdoğan birden durdu, anlayamadığımız bir biçimde gittiği yoldan geri döndü, arkasındaki değişimi destekleyen geniş kitleye rağmen “güvence” olarak, yapılacak yeni anayasayı ve çağdaş hukuka uygun biçimde kurulacak yeni sistemi göstermek yerine, kendisinin güvence olduğunu söyledi
Biz Erdoğan’dan, herkesin güvende olacağı bir sistemi oturtmasını bekliyoruz, o sistemin yerine kendisini koyuyor.
Bir ülkenin güvenliği “tek bir insanın iradesine” bırakılamaz.
O irade gün gelir Sarıkaya’yı siler atar, gün gelir o savcıyı atan adamı liste başı yapar.
Erdoğan, herkesin “güvencesi” olacak yeni anayasayı anlatsın halkına.
Öyle bir anayasa sadece halkın değil Erdoğan’ın da güvencesi olur.