Donanma'da ele geçirilen 9 çuval belge arasında yer alan 2008 tarihli kaos planının uygulamaya konulduğu ortaya çıktı. Gölcük Değirmendere'deki Yüzbaşılar Camii'ni hedef seçen cunta elemanları, 'ortalığı karıştırmak' için merkezî vaaz sistemi frekansına sızmış. Plandaki gibi cami hoparlöründen Kur'an ve ilahi yayını yaptıktan sonra da ihbarda bulunmuşlar.
"Kartal veya Gözcü, en kısa zamanda çevredekilerin duyacakları şekilde Yüzbaşılar Camii ile belediye hoparlöründen dinî yayın yapılmasını, Kur'an okunmasını sağlayacak.
Yayın, cep telefonuna kaydedilecek.
Duyumu alan, ortalığı karıştırmak için polise ihbarda bulunacak. Derhal sivil savcılığı da arayarak ihbarı yenileyecek. Polise, durumu Donanma'ya da bildireceğini, bunların artık hadlerini aştığını söyleyecek."
Gölcük Donanma Komutanlığı'ndaki gizli bölmede ele geçirilen bir belgede yer alan bu ifadeler, kaos oluşturmak için halka nasıl tezgâh kurulduğunu gözler önüne seriyor. Balyoz'daki Çarşaf ve Sakal planlarına benzer bu çalışmanın, plan olarak kalmayıp 2008 yılında uygulamaya konulduğu ortaya çıktı. Gölcük Değirmendere'de görevlendirilen elemanlar, plan doğrultusunda 'irtica yaygarası' koparmak için cami ve belediye hoparlörlerinden Kur'an, ilahi ve vaaz yayını yapılmasını sağlamış. Ardından da ortalığı karıştırmak amacıyla polis ve askerî birliğe ihbarda bulunmuşlar. Ancak her şey planlandığı gibi yürürken, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın imam hakkında başlattığı soruşturma, oyunu bozmuş. Çünkü merkezî vaaz sistemi frekansına çevre apartmanlardan girilerek cami hoparlöründen dinî yayın yapıldığı tespit edilmiş. Şikâyette bulunan Ali Cengiz Kurt'a ise bir türlü ulaşılamamış.
Balyoz davasının görüldüğü mahkemeye gönderilen 43 klasör arasında yer alan söz konusu 2008 tarihli belgede, Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne ait olduğu değerlendirilen toplantı tutanakları yer alıyor. Tutanaklara göre Gölcük Değirmendere'de görevlendirilecek kişilerin irtica görüntülü protesto eylemleri düzenleyerek, kaos ve kargaşa ortamı oluşturması hedefleniyor. Buna göre 'Barış, Fener, Gözcü ve Kartal' koduyla görevlendirilen elemanlar, 'irtica yaygarası' yapmak için cami cemaatlerinin yoğun bulunduğu küçük yerleşim birimlerinde vatandaşın güvenini kazanarak provokatif eylemler yapmayı planlıyor. Cami hoparlöründen Kur'an okutulacağı, bir grubun polis ve askeri birliğe ihbarlarda bulunarak ortalığı karıştırmaya çalışacağı tek tek sıralanıyor.
Belediye hoparlörlerinden yükselen vaaz, cemaati de şaşırttı
Belge ve notlarda geçen konuların Donanma Komutanlığı'nın yanı başındaki Gölcük Yüzbaşılar Mahallesi'nde uygulandığı belirlendi. Yüzbaşılar Mahallesi'ndeki caminin ve belediyenin hoparlörlerine kaçak girilerek vaaz sesleri yükseldiği, Kur'an-ı Kerim okutulduğu öğrenildi. "Camiden Kur'an yayını yapılıyor" iddiası ile Ali Cengiz Kurt isimli bir kişi tarafından cami imamı Haşim Eroğlu hakkında şikâyette bulunuldu. Şikâyet üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı, imam Eroğlu hakkında soruşturma başlatarak ifadesini aldı. Araştırmalar sonucunda, yayının çevreden frekansa girilerek yapıldığı anlaşılınca imam hakkında işlem yapılmadı. Şikâyet eden Ali Cengiz Kurt'un da kim olduğu öğrenilemedi. Yüzbaşılar Mahallesi'nde 1992'den beri yaşayan cami cemaatinden İslam Karaaslan, olup bitenlere tanıklık etmiş. Karaaslan, "Bizim cami hoparlörlerinde ve mahalledeki belediye hoparlörlerinde ikide bir dini vaaz veriliyordu ve Kur'an okutuluyordu. Bu yayınlar belli bir süre devam etti. Önüne geçemedik. Daha sonra camiden yapılıyor, denilerek imamımız hakkında dava açıldı. Biz imamımızın arkasında durduk. Çünkü bizim camiden yayın yapılmadığını biliyorduk. O gün yapılanların, ortaya çıkan belgelerle ne yapılmak istendiğini şimdi çok iyi anlıyoruz." dedi.
O dönemde Yüzbaşılar Camii Derneği başkanlığını yapan Mustafa Saruhan da 2008 yılında bu yayınlara tanık olmuş. Camilerinin merkezi sisteme bağlı olduğu için kaçak yayın girdiğini belirten Saruhan, bunun önüne bir türlü geçilemediğini söyledi. Saruhan, "2008 yılında bu yayın bir süre devam etti. Bunu engellemek için çalışma yaptık fakat olmadı. Ama bir süre sonra bu yayın birden kesildi. Ne için yapıldığını bilmiyorum. Plan olup olmadığı hakkında bilgim yok." şeklinde konuştu.
İsmini vermek istemeyen cami cemaati de o dönemde komutanların cami imamına çok baskı yaptığını ve sık sık cami imamını şikâyet ettiklerini söyledi. Cami cemaati, "Cami hoparlörlerinin askerî lojmanlara çevrildiği iddiası ile ilgili şikâyetler geldi. Ezanın imam tarafından kasıtlı bir şekilde yüksek okunduğu ve uzatıldığı söylendi. Bu oyunları kimin yaptığını o zaman da biliyorduk. Ama elimizden bir şey gelmiyordu. Bugün bu planlar ortaya çıkınca, olayları çok daha iyi anladık." ifadelerini kullandı.
Deniz Kuvvetleri Komutanlı-ğı'nda görevli iki amirale suikast planladıkları iddiasıyla Şubat 2010'da açılan soruşturmada gündeme gelen uyuşturucu partilerinin yapıldığı evler de Yüzbaşılar Mahallesi'nde yer alıyordu.