7 Haziran 2010 Pazartesi

Kışlada Şüpheli Bir İntihar Daha!

Ağrı Eleşkirt'te atış eğitimi sırasında intihar ettiği iddia edilen er Volkan Kamalak'la ilgili Adli Tıp raporu 8,5 ay sonra açıklandı.

Raporlar, oğlumun kışlada intihar etmediğini gösteriyor
Ağrı Eleşkirt'te atış eğitimi sırasında intihar ettiği iddia edilen er Volkan Kamalak'la ilgili Adli Tıp raporu 8,5 ay sonra açıklandı. Ancak rapor, soru işaretlerinin daha da artmasına yol açtı.

Soruşturmayı yürüten askerî savcılığın talebiyle hazırlanan ve altında Dr. Filiz Erdönmez'in imzası bulunan rapora göre, Kamalak'ın kanında 130 miligram alkol tespit edilmişti. Fakat, ailesi oğullarının alkol kullanmadığına dikkat çekiyor. Uzmanlar da bu kadar alkol almış birisinin G3 piyade tüfeğiyle atış yapamayacağına işaret ediyor. Kurşunun giriş-çıkış yerleri gibi raporda yer alan diğer tespitler de intihar iddiasını doğrulamıyor. "Oğlum öldürüldü. Sorumlular hesap versin." diyen baba Hayri Kamalak, olayı yargıya taşımaya hazırlanıyor.

Raporda, Kamalak'ın ölümüne neden olan kurşunun giriş ve çıkış yerlerinde açtığı hasara da değiniliyor. Kurşunun çene altından giriş çapı 7,5x6 cm iken kafatasının sol tarafında yer alan çıkış çapı ise 6x4 cm olarak kayıtlara geçmiş. Kurşun çekirdeğinin bulunamaması da dikkat çeken bir ayrıntı. Adana Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan rapordaki tespitler, olayla ilgili kuşkuları da artırdı. Uzmanlar, 130 miligram (yaklaşık 8 bardak rakı) alkol alan bir kişinin, 5 kilogram ağırlığındaki G3 piyade tüfeğiyle hedefi vuramayacağını söylüyor. Balistik uzmanları da kurşunun giriş yerinin çıkış yerinden büyük olamayacağını anlatıyor. Adli Tıp raporu baz alındığında kurşunun çene altından değil, üst taraftan girmiş olma ihtimali ortaya çıkıyor.

Olayın olduğu günden itibaren çocuklarının intihar ettiğine inanmadığını söyleyen ailesi ise konuyu yargıya taşımaya hazırlanıyor. Baba Hayri Kamalak, kendilerine, oğlunun atış eğitimi sırasında intihar ettiğinin söylendiğini anlatıyor. Adli Tıp raporunu referans gösteren Kamalak, şu ifadeleri kullanıyor: "Oğlum Ramazan ayında alkol alacak bir insan değildi. Ayrıca askeri bir birlikte alkol temini nasıl yapılıyor? O kadar alkol alan biri çevresi tarafından fark edilir. Ancak oğlum sabah içtimasına katılıyor. Tanıkların ifadesine göre, ilk atışta hedefi vuruyor. Sonra tüfeği tutukluk yapıyor. Ama nasıl oluyorsa aynı tüfekle hem de 11 kişinin gözleri önünde intihar ediyor. Tanıkların ifadelerinde de çelişkiler var. Ayrıca, 11 kişinin bulunduğu bir alanda gerçekleşen intihar olayını kimsenin görmemesi inandırıcı değil. Raporda oğlunun intihar ettiği ya da öldürüldüğüne dair en küçük bir bulgu bile yok."

Hayri Kamalak, ayrıca, olaydan birkaç gün sonra oğlumun öldüğü Eleşkirt'teki askerî birliği gittiğini ancak randevu almasına rağmen bölük komutanının kendisiyle görüşmediğini ifade ediyor. Şunları anlatıyor: "Bir baba, gözü gibi baktığı evladının parçalanmış cesedini kameraya alıyor. Tarifi imkânsız bu acıyı Allah kimseye yaşatmasın. Yüreğim artık kaldırmıyor bu evlat acısını. Eğer oğluma bir haksızlık yapılmışsa Allah, yapanın yanına koymasın."

OĞLUMUN CESEDİNDE DARP İZLERİ VARDI
Hayri Kamalak, defin işlemlerinden önce oğlunun cesedini kameraya almış. Söz konusu görüntüleri mahkemede kullanacağını söylüyor. Babanın verdiği bilgilere göre, Volkan Kamalak'ın yüzünde darp izleri bulunuyor. Kurşun çenenin sol tarafından girmiş ancak, çenenin sağ tarafında iki dişin kırık olması dikkat çekiyor. Baba Kamalak, şunları anlatıyor: "İlk günden beri oğlumun intihar etmediğini haykırmıştım. İntihar etmediğini raporlarda söylüyor. Yüzünde şişkinlikler vardı. Ölmeden önce darp edilmiş olabilir. Bunların hiçbiri 8,5 ayda hazırlanan Adli Tıp raporunda yok. Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Oğlumun görüntülerini de mahkemeye sunacağım."

Ailenin avukatı Savaş Kılıç da en kısa zamanda dava açacaklarını anlatıyor. Yaptığı araştırmalarda Volkan Kamalak'ı intihara götürebilecek psikolojik ve sosyal hiçbir bulguya rastlanmadığını söyleyen Kılıç, Adli Tıp raporu için ise "Dağ fare doğurdu." yorumunu yapıyor.