18 Haziran 2010 Cuma

Eruygur, beyin kanaması sonrası eşiyle gazinoya yemeğe geldi

Emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü'nün savunmasının ardından davanın iki numaralı sanığı Güney Deniz Saha Komutanı Kadir Sağdıç kürsüye geldi.

Kendisine atfedilen suçlamaları kabul etmedi. Projeksiyon sistemiyle duvara yansıtarak yaptığı savunmada ilginç açıklamalarda bulundu. Zaman zaman sesini yükselten Sağdıç'ın sinirli tavırları dikkat çekti. 'Amirallere suikast' davası tutuklu sanığı Teğmen Tarık Ayabakan'da ele geçirilen 'Eruygur' isimli belgede "Eruygur Paşa ile Eğitim Komutanlığı'nda yapılan toplantıda karargahımızı ilgilendiren emirler'' şeklindeki notu kabul etmedi. Eruygur'un Eylül 2008'de düşerek beyin kanaması geçirdikten sonra eşi, koruması ile birlikte Deniz Eğitim Komutanlığı'na geldiğinin personeli tarafından kendisine rapor edildiğini söyledi. Ancak toplantı yaptıkları iddiasının doğru olmadığını savundu. Şunları söyledi: "Eruygur Bey'in kanaması geçirdiği zaman eşi hanımefendi ve korumasıyla sahilde gazinoya gelmiş. Personelim bunu bana rapor etti. Deniz Eğitim Komutanlığı'na geldi ama toplantı yapmadık. Komutanlarla beraber yaptığımız toplantıya Eruygur'un da katıldığı iddiası doğru değil."

PATLATMADIK, ETKİSİZ HALE GETİRDİK
Denizaltında bulunan patlayıcıdan Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın sorumlu olduğunu söyleyen Sağdıç, şöyle konuştu: "Denizaltını siviller gezebilir ama oradaki sorumluluk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda. Komutanlık onun imha takdirini kendinde görmüş. 'Üzerinize iş almayın, imha edin' diye talimat verilmiştir. Komutan (Öğütçü) sehven 'patlatıldı' dedi. Ama bunun anlamı etkisiz hale getirmektir. Yoksa 400 kilo bir şey patlatılacak değil." dedi.

Hrant Dink, Rahip Santoro, Malat-ya'daki Zirve Yayınevi cinayetiyle aralarında ilişki kurulmaya çalışıldığını belirten Sağdıç, bu cinayetlerin sanıklarının belli olduğunu söyledi. Sağdıç, "Buradaki amaç, asıl azmettiricileri perdelemektir. Burada iki hedef vardır. Biri Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nı ve mensuplarını yıpratmaktır. İkinci hedef ise Dink'i asıl azmettiricilerin bulunmasının yolunu kesmek, hedef şaşırtmak ve yargıyı yanıltmaktır. Bizler burada beraat edeceğiz. Er ya da geç. Ama bunu burada bırakmayalım. Hep birlikte bizler, Dink, Rahip Santoro ve Malatya Zirve Yayınevi cinayetinin azmettiricilerinin, gerçek sorumluların yeni delille ortaya çıkarılması için ivme kaybetmeden bunu takip edelim.'' dedi.