1 Haziran 2010 Salı

Darbecilerin istediği yönde rapor yazmayan adli tıpçılar da Yassıada'da yargılanmış

27 Mayıs darbesinin ardından yapılan keyfi uygulamalara her geçen gün yeni örnekler ekleniyor. Cuntanın, üniversite olaylarında hayatını kaybeden Turan Emeksiz'in 'kaza kurşunu'yla öldüğünü ortaya koyan otopsi raporuna kızarak adli tıpçıları da Yassıada'da yargıladığı ortaya çıktı.

Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali'nin 'Yassıada Zabıtları III/1-4, İstanbul Ankara Olayları Davası' kitabında verilen bilgilere göre, Milli Birlik Komitesi (MBK), Emeksiz'in hükümetin emriyle öldürüldüğü yönünde bir rapor hazırlanmasını istiyordu. Dönemin İstanbul Üniversitesi Rektörü Sıddık Sami Onar da adli tıpçılar üzerinde baskı kurdu. Raporlarını Komite'nin isteği doğrultusunda yeniden kaleme almalarını istedi. Fakat 3 adli tıp uzmanı geri adım atmayınca soluğu Yassıada'da aldılar.

Darbecilerin en önemli gerekçelerinden biri, binlerce kişinin Demokrat Parti (DP) iktidarınca kıyma makinelerinden geçirildiği iddiasıydı. Bunun sadece propaganda amaçlı bir yalan olduğu hemen sonra ortaya çıkmıştı. Bu nedenle öfkelenen darbeciler, propagandayı sürdürebilecekleri bir 'ölü' arayışına girmişti. Aranan isim, Turan Emeksiz'di. Orman Fakültesi öğrencisi Emeksiz, darbeden bir ay önce Beyazıt Meydanı'ndaki öğrenci olaylarında hayatını kaybetmişti.

Otopsiyi Doç. Dr. Talia Bali Aykan, Adli Tıp uzmanı Morg Müdürü Mehmet Dinçer ve İstanbul Savcı Yardımcısı Cemil Cahit Tokar yaptı. Uzmanlar, kurşunun yerden sekerek vücuda girdiğini, dolayısıyla Emeksiz'in bir kasıt sonucu değil kazayla öldüğünü raporlaştırmıştı. Üç isim de Yassıada'ya gönderildi ve meşhur 'Ankara-İstanbul Olayları davasında' yargılandılar. Sonuçta 3 isim de beraat etti. Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, "Raporun değiştirilmesini istediler çünkü davanın kurgusuna böylesi uygun düşüyordu. Darbeci zihniyet, Adli Tıp biriminin önemini o zaman keşfetti." diyor.