Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 10. Balkan Ülkeleri Genelkurmay Başkanları Konferansı’nda konuştu. Orgeneral Akar, "1300 IŞİD mensubu terörist etkisiz hale getirildi" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bayraklaşan yurt
topraklarının, vatanın egemenlik ve bağımsızlığını korumak, milletin
birlik, beraberlik ve güvenliğini sağlamak maksadıyla faaliyetlerini
büyük bir gayret, fedakarlık ve kararlılık içinde sürdürdüğünü söyleyen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, "Bu kapsamda terörle mücadele harekatı, yurt içinde ve yurt dışında, asker
polis ve köy korucularımız tarafından, omuz omuza ve kararlı bir
şekilde sürdürülmektedir. Bu yöndeki gayretlerimiz teröristlerin tamamı
etkisiz hale getirilinceye kadar, aynı azim ve kararlılıkla devam
edecektir. Bunu da en az zayiatla ve masum insanlara zarar vermeden
yapmaya çalışmaktayız" diye konuştu.
"EN AZ ZAYİATLA YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Akar,
" Operasyonlar mümkün olan en az zayiatla ve mümkün olduğu kadar da
hiçbir şekilde hiçbir masum halka, vatandaşımıza zarar gelmeden
yapılmaya çalışılmaktadır. Bu vesileyle terörle mücadelede şehit olan
kahraman asker, polis ve köy korucularımızı ve menfur terörist
saldırılarında hayatını kaybeden vatandaşlarımızı da rahmetle anıyor,
kahraman gazilerimize de acil şifalar diliyorum" şeklinde konuştu.
EGE’DE İŞBİRLİĞİ
Konferansın
Balkanlarda güvenlik ortamının yerleşmesine önemli katkılar sağladığını
söyleyen Akar, ancak hala yapılması gereken çok şey olduğunu ifade
etti. Akar, "Bölgemizde hepinizin bildiği gibi düzensiz göçle yoğun bir
şekilde mücadele etmekteyiz. Bu kapsamda ilgili ülkelerle ve NATO ile
koordinasyon ve yakın iş birliği içindeyiz. Son 3 yılda Ege Denizinde Türkiye
tarafından 132 bin civarında yasa dışı göçmen yakalanmıştır. Ülkelerin
tek başına bu tehditlerle başa çıkabilmeleri pek mümkün görülmemektedir.
Bu yüzden uluslararası çözüm üretmek bir gerekliliktir. Eğer beraberce
hareket etmez ve gerekli önlemleri almazsak, sonunda ülkelerimiz çok
daha büyük bedeller ödeyerek daha büyük problemlerle uğraşmak zorunda
kalacaktır" diye konuştu.
132 BİN KAÇAK GÖÇMEN YAKALANDI
Orgeneral
Akar, Balkan Devletleri olarak Suriye, Irak ve Ukrayna gibi bölgelerle
yakınlığı nedeniyle ortak krizlerle karşı karşıya olduklarını ifade
ederek, birlikte hareket edilerek bölgesel problemlerin engellenmesinin
mümkün olacağını söyledi. Bu kapsamda konferansın söz konusu sorunların
çözümüne yönelik arayışlar için uygun bir platform olduğunu
değerlendiren Akar, konferansın barış, güvenlik ve istikrar alanında
birlikte hareket etme konusunda örnek teşkil ettiğini, küresel barışa da
önemli katkılar sağladığını dile getirdi.
ULUSLARARASI TOPLUMA ELEŞTİRİ
Orta
Doğu’nun, terörizm, sınır anlaşmazlıkları, etnik ve mezhepsel
çatışmalarla çalkalandığını hatırlatan Genelkurmay Başkanı Akar,
"Özellikle Suriye ve Irak’taki çatışmalar uluslararası kuruluş ve
ülkelerin harekete geçme yönündeki isteksizliği, yavaş davranma
sebebiyle daha da zor bir hal almaktadır" dedi.
SURİYE BATAKLIĞA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA
Suriye’deki krizin, 2. Dünya
Harbinden bu yana dünyanın en büyük insani krizi olma niteliğini
taşıdığını söyleyen Orgeneral Hulusi Akar, " Bu kriz, 500 binden fazla
insanın yaşamına mal olmuş ve Milyonlarcasının da evlerini terk
etmelerine sebep olmuştur. Maalesef Suriye şimdi bir bataklığa dönüşmüş
durumdadır. Bu krizin doğal olarak Suriye’nin komşularından başlayarak,
bütün dünyaya yansıyan etkileri vardır. Yaklaşık 5 milyon Suriyeli,
Suriye toprakları dışında, çoğunluklada komşu ülkelerde yaşamaktadır.
Bunlardan 3 milyon civarında Suriyeli, Türkiye’de misafir edilmektedir.
Bu rakam tek bir ülkede bulunan en yüksek mülteci sayısıdır. Şu ana
kadar mülteciler için Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, kendi milli
bütçemizden 10 milyar dolar civarında bir harcama yapılmıştır. Bütün bu zorluklara rağmen Ankara bütün mültecilere açık kapı politikası uygulamaya devam etmektedir" şeklinde konuştu.
DEAŞ İSLAM’I TEMSİL ETMİYOR
"Hiçbir
gerekçe ile hiçbir terörist hareket meşru gösterilemez, meşruiyet
kazandırılamaz. Bizler teröre karşı birlikte savaşmalıyız" diyen
Orgeneral Akar, "Ankara, PKK terör örgütüyle mücadelesini kararlılıkla
sürdürmektedir. PYD/YPG PKK terör örgütünün Suriye’deki uzantısı olarak
ortaya çıkmıştır. Bu iki örgütün birbiriyle irtibatı ve işbirliği apaçık
ortadadır. Bu durum dünyanın büyük bir çoğunluğu ve uluslararası
kuruluşlar tarafından tanınmaktadır. PKK bir taraftan masum insanları
öldürürken, diğer taraftan da uluslararası kamuoyunda meşruiyet kazanma
gayreti içerisinde bulunmaktadır. Benzer şekilde DEAŞ da özellikle
bölgemize genel olarak ise dünyaya tehdit teşkil eden en barbar terör
örgütlerinden biridir. Bu örgütün hiçbir şekilde İslam’ı ve Müslümanları
temsil etmesi söz konusu değildir. Önemli şehirlerimize yönelen kanlı
intihar saldırılarının yanı sıra son zamanlarda sınırdaki ilimiz Kilis,
DEAŞ tarafından hedef alınmaktadır" ifadesini kullandı.
DEAŞ İLE YOĞUN MÜCADELE İÇİNDEYİZ
Uluslararası
koalisyonun bir parçası olarak 2013 yılından bu yana DEAŞ’a karşı yoğun
bir mücadele içinde bulunduklarını söyleyen Akar, "2013 yılında,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak biz DEAŞ’ı terör örgütü olarak
görmekteyiz. 2013’te bu tanımlama yapılmıştır ve o günden beride bu
örgüte karşı terörist muamelesi yapmaktayız" dedi.
DEAŞ SALDIRILARINA ANINDA KARŞILIK VERİLİYOR
Suriye
sınırında DEAŞ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen saldırılara
anında misliyle karşılık verildiğini söyleyen Akar, "Bugüne kadar Suriye
ve Irak’ta TSK tarafından yaklaşık bin 300 DEAŞ mensubu terörist etkisiz hale getirilmiş, çok sayıda silah, roket, mevzi, araç ve bina imha edilmiştir" diye konuştu.
SURİYE SINIRINDA YAKLAŞIK 375 BİN KİŞİ YAKALANMIŞTIR
Teröre
karşı savaşmanın ve yabancı terörist savaşçıların hareketlerinin
engellenmesinin en önemli şartlarından birisinin yasa dışı sınır
geçişlerinin önlenmesi olduğunu hatırlatan Akar, "Bu kapsamda son 3
yılda Ankara’nın özellikle Suriye ve Irak hudutlarında gerek personel,
gerek teknoloji ve gerekse kaynaklar bakımından güvenliği en üst
seviyeye çıkardığını dile getiren Akar, "Alınan tedbirler sonucu Suriye
krizinin başladığı 2011 yılından beri Suriye sınırında yaklaşık 375 bin
kişi yakalanmıştır. Bunlara yasal yollardan, kapılardan giren mülteci
sayısı dahil değildir" diye konuştu.