GATA
Komutanı Korg. Akbaş’ın, komutanı olduğu dönemde, tugayda bazı mal ve
hizmet alımları ile yapım işlerinde usulsüzlük yapıldığı iddialarıyla
ilgili çok çarpıcı belgelere ulaşıldı.
GATA Komutanı Korgeneral Orhan Akbaş’ın, Bingöl 49. İç Güvenlik Piyade
Tugay Komutanı olduğu dönemde, tugayda bazı mal ve hizmet alımları ile
yapım işlerinde usulsüzlük yapıldığı iddialarıyla ilgili çok çarpıcı
belgelere ulaşıldı. Askeri savcılığın görevlendirdiği bilirkişi
heyetinin hazırladığı rapor, birçok kalemde usulsüzlük yapıldığını,
ihale işlemlerinde sahte belge hazırlandığını, ucuza yapılabilecek
işlerin yüksek maliyetli gösterildiğini ortaya koyuyor.
GATA Komutanı Korgeneral Orhan Akbaş’ın adının karıştığı rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili çok çarpıcı belgelere ulaşıldı. Akbaş’ın, Bingöl 49. İç Güvenlik Piyade Tugay Komutanı olduğu dönemde, tugayda bazı mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinde usulsüzlük yapıldığı öne sürülmüştü. Başlatılan kurum içi soruşturma, devletin zarara uğratıldığını doğruluyor. Askeri savcılığın görevlendirdiği bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor, birçok kalemde usulsüzlük yapıldığını, ihale işlemlerinde sahte belge hazırlandığını, ucuza yapılabilecek işlerin yüksek maliyetli gösterildiğini ortaya koyuyor. Ayrıca hazırlanan ifade tutanaklarında, 49’uncu İç G.P.Tugay Komutanlığı’na ait hurdaların sivil şahıslara satıldığı çarpıcı bir şekilde itiraf ediliyor.
HER ŞEY KILIFINA UYDURULMUŞGATA Komutanı Korgeneral Orhan Akbaş’ın adının karıştığı rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili çok çarpıcı belgelere ulaşıldı. Akbaş’ın, Bingöl 49. İç Güvenlik Piyade Tugay Komutanı olduğu dönemde, tugayda bazı mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinde usulsüzlük yapıldığı öne sürülmüştü. Başlatılan kurum içi soruşturma, devletin zarara uğratıldığını doğruluyor. Askeri savcılığın görevlendirdiği bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor, birçok kalemde usulsüzlük yapıldığını, ihale işlemlerinde sahte belge hazırlandığını, ucuza yapılabilecek işlerin yüksek maliyetli gösterildiğini ortaya koyuyor. Ayrıca hazırlanan ifade tutanaklarında, 49’uncu İç G.P.Tugay Komutanlığı’na ait hurdaların sivil şahıslara satıldığı çarpıcı bir şekilde itiraf ediliyor.
Askeri bilirkişinin hazırladığı raporda, onlarca farklı malzeme grubunda aykırılık tespit edildiğine yer veriliyor. İlgili
mevzuat hükümlerine uygun davranılmadığını gözler önüne seren rapor,
tugay bünyesinde ‘hayali’ ihale yapıldığı, borçlanma yöntemiyle zimmete
para geçirildiği şüphelerini de arttırdı. Raporda, tarihsiz ya
da çelişkili tarih belirtilen belgelere dikkat çekiliyor. Bilirkişi
raporunda, incelenen kalemler için ‘Usulsüzlük olduğu kanaatine
varılmıştır’, ‘Nerede kullanıldığı belirlenememiştir’, ‘Eksik olduğu
tespit edilmiştir’, ‘Belirtilen tarihlerde söz konusu malzemelerin imali
mümkün görülmemektedir’ ifadeleri kullanılmış. İşte bazı örnekler:
ASKERİ BİLİRKİŞİNİN GÖZÜNDEN KAÇMAMIŞ
¥ “…400 ton çimento, 700m3 sıva ve ders kumu ile 400 m3 el ile elenmiş
çakılın nerede kullanıldığı belirlenememiştir. 6.490 m2 kilit taşı ile
3.580 adet bordür taşının eksik olduğu tespit edilmiştir.”
¥ “…birliklere silahlık yapımı yerine masa, dolap, sehpa imal edilmiş göstererek bu malzemeleri zimmetine almıştır.”
¥ “Ayrıca malzemelere ait muayene raporunun tanzim tarihi (26 Aralık 2003) ile Sarf İmal İstihsal Belgesinin tanzim tarihi (31 Aralık 2003) arasında Ç/G-641 numaralı Sarf İmal İstihsal Belgesi ile zimmete alınan malzemelerin imalatı mümkün görülmemektedir.”
¥ “Bölük silahlık yapımı için alınan malzemelerin farklı amaçla kullanılarak sarf edildiği, sarf ve imal tutarlarının gerçeği yansıtmadığı kanaatine varılmıştır.”
¥ “Harekat ve Alarm İskan Tesislerine Yatak Levazımatı Malzeme Alımı için alınan malzemelere ait sarf ve imal tutarlarının gerçeği yansıtmadığı kanaatine varılmıştır.”
¥ “Alarm – İskan tesislerinin yatak levazımatlarının yerine yenisinin alınması adı altında alınan malzemelerin Muayene Raporunun tanzim tarihi (22 Aralık 2003) Ç/G-619 numaralı Sarf İmal İstihsal Belgesinin tanzimi arasındaki süre (belge tarihsiz olduğu için 31 Aralık 2003 tarihli olduğu kabul edilmiştir.) zarfında söz konusu malzemelerin imali mümkün görülmemektedir.”
¥ “…birliklere silahlık yapımı yerine masa, dolap, sehpa imal edilmiş göstererek bu malzemeleri zimmetine almıştır.”
¥ “Ayrıca malzemelere ait muayene raporunun tanzim tarihi (26 Aralık 2003) ile Sarf İmal İstihsal Belgesinin tanzim tarihi (31 Aralık 2003) arasında Ç/G-641 numaralı Sarf İmal İstihsal Belgesi ile zimmete alınan malzemelerin imalatı mümkün görülmemektedir.”
¥ “Bölük silahlık yapımı için alınan malzemelerin farklı amaçla kullanılarak sarf edildiği, sarf ve imal tutarlarının gerçeği yansıtmadığı kanaatine varılmıştır.”
¥ “Harekat ve Alarm İskan Tesislerine Yatak Levazımatı Malzeme Alımı için alınan malzemelere ait sarf ve imal tutarlarının gerçeği yansıtmadığı kanaatine varılmıştır.”
¥ “Alarm – İskan tesislerinin yatak levazımatlarının yerine yenisinin alınması adı altında alınan malzemelerin Muayene Raporunun tanzim tarihi (22 Aralık 2003) Ç/G-619 numaralı Sarf İmal İstihsal Belgesinin tanzimi arasındaki süre (belge tarihsiz olduğu için 31 Aralık 2003 tarihli olduğu kabul edilmiştir.) zarfında söz konusu malzemelerin imali mümkün görülmemektedir.”
SATIŞI YASAK OLAN HURDALAR MÜTEAHHİDE VERİLMİŞ
Hurda
skandalına ilişkin ulaşılan ifade tutanakları da Korgeneral Orhan
Akbaş’ın komutanlığı döneminde Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’na
(MKE) teslim edilmesi gereken hurdaların satıldığını gözler önüne
seriyor. MKE’yle yapılan protokol gereği birliklerdeki hurdalar
satılamıyor. Ancak satışı yasak olan tugaya ait hurdalar, Abdülrezzak
Değişmen isimli müteahhide satılmış.
AKBAŞ TUGAY KOMUTANLIĞI GÖREVİNDEN AYRILDIKTAN SONRA İTİRAF ETTİLER
Hurda ve diğer yolsuzluk iddialarıyla ilgili Orhan Akbaş ve kurmayları
ayrıldıktan sonra 2006 yılında 49’uncu İÇ. G.P. Tugay Komutanlığı
Disiplin Mahkemesi’nde ilgililer hakkında işlem başlatılmış. İdari
Tahkikat Heyet Başkanı Piyade Binbaşı N. Korkmaz Gürel, konuyla ilgili
Piyade Yüzbaşı Ersin Özcelep ile Ordu Yüzbaşı Cengiz Doluca’nın
ifadesine başvuruyor. Hazırlanan ifade tutanağında Akbaş’ın emrindeki
iki subay, devlet malının sivil şahıslara satıldığını doğruluyor.
‘SENİ ORHAN PAŞA’YA SÖYLERİM’ TEHDİDİ!
Bildiklerini anlatması istenen Yüzbaşı Özcelep, “Müteahhit
Abdülrezzak Değişmen ve adamlarının günlerce hurdalıkta çalışarak
demirleri beton molozlardan ayırıp kamyonlarla birlik dışına
taşıdıklarına şahit oldum” ifadesini kullanıyor. İfadesinin
devamında tugayda imza atılan usulsüzlükleri anlatan Özcelep, Tugay
Komutanı Korgeneral Orhan Akbaş’ın sağ kolu Kurmay Başkanı Kur. Kd.
Albay Harun Özdemir’e ağır suçlamalarda bulunuyor. Özcelep, Özdemir’in
usulsüz şekilde hazırlanan bir belgeye imza atması konusunda kendisini
zorladığını savunarak, “Durum Kurmay Başkanı’na (Harun Özdemir)
arz edildiğinde kendisinin imzalamamı, imzalamazsam konunun Tugay
Komutanı’na (Orhan Akbaş) arz edilmesini istediği tehditvari bir şekilde
bana bildirildi” diyor.
AKBAŞ’IN EMRİYLE Mİ SATILDI?
Yüzbaşı Doluca da ifadesinde, İs. Ş. Md. İs. Yüzbaşı Ali Yıldırım’ın ‘hurdaların satılması emrini Tugay Komutanı Akbaş’ın verdiğini söylediğini’ aktarıyor.
DOSYA GENELKURMAY MAHZENİNDE ÇÜRÜMEYE TERK EDİLDİ
Bingöl 49. İç Güvenlik Piyade Tugay Komutanlığı’ndaki yolsuzluk
iddialarını soruşturan 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı, dönemin
Tugay Komutanı Akbaş general olduğu için yetkisizlik kararı vererek
dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na göndermişti. Kolordu Savcılığı,
sahte belge tanzim etmek ve ihaleye fesat karıştırmakla suçlanan
Akbaş’ın sağ kolu Kurmay Başkanı Harun Özdemir’in dosyasını da Bingöl
Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermişti. Aradan yıllar geçmesine rağmen
Genelkurmay Başkanlığı, hakkında soruşturma izni vermediği gibi
Korgeneral Akbaş’ı GATA Komutanlığına kadar yükseltti.
ÖZEL DE SELEFLERİ GİBİ Mİ YAPACAK?
Daha önce Akbaş’a ait soruşturma dosyasının Genelkurmay’da sümenaltı
edildiğini yazılmıştı. Her fırsatta hukuka saygılı olduğunu dile getiren
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in, seleflerinin soruşturma
izni vermediği Akbaş için nasıl bir tavır takınacağı merak konusu.