17 Kasım 2011 Perşembe

Ekonomi Yazarları Bedelli İçin Ne Diyor?

Başbakan Erdoğan, bedelli askerlik için kesin tarih verdi. Peki bedellinin ekonomik açıdan getirisi ve götürüsü ne olacak? İşte ekonomi yazarlarının bedelli düşünceleri.
Yıllardır kalabalık bir kitlenin umutla beklediği bedelli askerlik konusunda son viraja girildi. Başbakan Erdoğan'ın önümüzdeki günlerde bedelli askerlikle ilgili yasanın tamamlanacağını açıklamasıyla birlikte gözler hükümetten gelecek açıklamalara çevrildi.
Ödenecek bedelin miktarı, ödeme şartları, faydalanacak kişilerin yaşları gibi bir çok konu yoğun bir şekilde tartışılırken Sabah gazetesi ekonomi yazarları Süleyman Yaşar, Meliha Okur, Şeref Oğuz ve Şelale Kadak bedelli askerliğin ekonomisini değerlendirdi.


Süleyman Yaşar
Bedelli ile 450 bin kişinin işi korunur
Bedelliden faydalananların sayısı 150 bin kişi olursa ve bedeli de 10 bin dolar olsa 1.5 milyar dolar yapıyor, 200 bin kişi olursa 2 milyar dolar oluyor. Dünya ekonomisinin durgunluğa gittiği bir dönemde bütçe için olumlu bir gelir. Bir kısmının şehit ailelerine, gazilere, malullere de verileceği söyleniyor, bu da onların refahını artırmak açısından önemli bir fayda. Bunlar bütçeye faydası, diğer bir faydasını söylersek, burada askere bedel vererek gitmeyecek olan pek çok işadamı var. İşyeri kurmuş 30-35 kişiyi çalıştırıyor. Bunların da tesislerinin kapanmayacağı düşünülürse, bir de bunun yaratacağı olumlu etki var. Bunu tam olarak hesaplamak mümkün değil ama diyelim 150 bin kişi, her bir tanesi 3 kişi çalıştırsa 450 bin kişilik istihdam yaratıyorlar anlamına gelir. 450 bin kişilik istihdamı koruyacaksınız, bu da çok önemli.
Bedelliden elde edilecek gelirin kamu harcamaları üzerinde yapacağı çarpan etkisiyle birlikte milli geliri o kadar da artırıyor. Bankaların kredi vereceği, 30 aya veya 60 aya kadar yapılacağı söyleniyor. Uzun vadeli ve düşük faizli bir krediyle olursa hem de ödeyenler için kolaylık olur. Bedelin de çok yüksek olmaması gerekir. Ödenebilecek bedeller olmalı, çalışan adam bunu 60 ay vadeli kredi alıp ödesin. Devlet taksitlendirirse bunu ödemiyorlar, bankaların takip etmesi daha faydalı olur. Bankacılık sektöründe de onların kredi mekanizmasını geliştireceği için de yararlı olur.


Meliha Okur
Askerlik yüzünden Daron Acemoğlu Türkiye'ye gelemiyordu

Çağdaş insanların seçim hakkının olması gerektiğine inanırım. Bu sebeple vicdani ret benim için çok temel bir konudur. Bununla ilgili yasal düzenleme yapılmasını çok önemseyen biriyim. İnsanlığın zorunlu askerliğe tabi tutulmasını çok doğru bulmuyorum. 10 bin dolarla 200 bin kişinin faydalanması durumunda elde edilecek 2 milyar dolar iyi bir rakamdır ama meseleye biraz farklı bakmak lazım. Bedelli askerlik, AFAD'ın yeni konutları gibi meseleleri üst üste koyduğumuzda biz ekonomiyi kaynak yaratma olarak bakıyoruz. Halbuki kapitalizm öylesine sıkışmış ki; devletleşen şirketler, dünyayı besleyemez, nefes alamaz hale getirmiş. Dolayısıyla 21'nci yüzyılın ekonomisi ve dünyasında yepyeni bir yolculuk var. Biz bu yeni yolculuğu görme ve anlama konusunda çok yetersiz bir ülkeyiz. Temel problemimiz bu. Bedellik askerlikten gelecek 2 milyar dolarlık kaynak 2012'de zor süreçte bize rahatlık getirebilir. Neden 1 yıl, 2 yıl, 5 yıl diye düşünelim.
Çağdaş insanlar uzun vadeli bakarlar. Ben bedelli askerliğe bu kadar para getirecek bizi de bu kadar rahatlatacak diye bakmak istemem. Çağdaş insanların tercihleri ve seçim hakları olmalı. Daron Acemoğlu gibi dünya çapında sözü en çok dinlenen 100 ekonomistten biri ve Nobel ödülü alması gelecekte beklenmekte, hatta çokta uzak ihtimal değildir, ülkeye gelemiyordu. Niye gelemiyordu? Çünkü askerliğini yapmamıştı. Düşünsenize bir bilim adamı böyle bir hizmeti yerine getiremediği için ülkesine gelemiyordu. Şimdi bunu çok doğru bulmuyorum veya onun rakam telaffuz etmiyorum. Çünkü bunun getireceği getiri 2 milyar doların çok üzerindedir, çok değerlidir.
Mesela Blackberry'nin sahibi, İstanbul doğumlu bir Türkiye vatandaşıdır. Şu an o da Türkiye'ye gelemiyor, sanırım önümüzdeki günlerde bir program için gelecek ama düşünsenize dünya değerlerine sahip bu insanların Türkiye'ye sadece bu sebeple gelememesi düşündürücü ve üzücüdür. Dolayısıyla bu işe sadece 2-3 yıllık getiri olarak bakmıyorum, insanların beyinleri, kapasiteleri, verimlilikleri, yeni dünya düzenine uyumda sağlayacakları enerji ve eforu üst üste koyduğumuzda aslında bize sağlayacakları katkı ve katma değer çok daha fazla. Bu katma değer yeni dünya düzeninde sadece para değil. Dolayısıyla katma değer üzerinden olaylara bakarsak ben bedelli olayını çok önemseyen biriyim. İyi ki çıkıyor.



Şelale Kadak
Bedelli ücreti makul olmalı


Bedelli askerlikte gelinen son noktayı henüz bilmiyoruz. Elde edilecek gelirin ne kadarının genel bütçeye aktarılacağı da henüz net değil. Ancak ne olursa olsun, en az 100 bin kişiden, yaş sınırı 25'e indirilirse çok daha kalabalık bir kesimden söz ediyoruz. Bu nedenle devletin 2.5-3 milyar liralık bir gelir elde etmesi söz konusu. Türkiye her ne kadar Avrupa Birliği ve ABD'nin yaşadığı ekonomik sıkıntıları yaşamıyor olsa da genel anlamda tedbirli olmamız gereken bir dönemden geçtiğimiz ortada. Bu nedenle böyle bir ek gelirin ülke ekonomisine de katkısının büyük olacağını düşünüyorum. Askeri harcamaların da azalacak olması ekonomiyi rahatlatacak.
Zorunlu askerlik, bir çok kişinin kendilerini çok verimli hissettikleri bir döneme rastladığından iş hayatlarını da olumsuz etkileyebiliyor. O nedenle bedellinin genç işadamlarına, girişimcilere pozitif bir etkisi olacağını düşünüyorum. Çünkü tam müthiş bir projeye başlamışken, ya da üretkenliğin tepelerindeyken ara vermek hem onlar için hem de ülke ekonomisi için iyi olmayabiliyor. Sadece bunu düşününce bile bedelli askerlikten Türkiye'nin kazançlı çıkacağını düşünüyorum.
Ancak tabii gönül istiyor ki bedelli askerlikten her isteyen Türk genci faydalanabilsin. Bu sadece bu parayı ödeyebilecek güce sahip olanlara sunulmuş olmasın. O nedenle ben bedelli ücretinin taksitlendirilmesini son derece önemsiyorum ve umuyorum ki bedelli ücreti de makul seviyelerde belirlenir.




Şeref Oğuz
Bedellinin bedeli ne olacak?



Başbakan'ın "hazırlanıyor" dediği tasarının teknik detayını henüz bilmiyoruz. Beklenen, 100 bin ile 200 bin arasında başvuru ve 1 milyar lira civarında gelir... Bütçe dengesini kurmuş Türkiye için "vazgeçilmeyecek" bir rakam değil.
Burada temel sorun; bedelli askerlik ile kime, ne kadar FAYDA sağlanacağı ve toplamda TÜRKİYE için yararlı olup olmayacağıdır.
Bedelliyi bekleyenler açısından durum; "28 günlük askerliğin" BEDELLİ ÜCRETİ'dir. Kaç paranın, kaç taksitte ve ne sürede ödeneceği gibi detaylar, MALİYET sorunudur.
Ancak askerlikle kariyerlerinde meydana gelecek kesintiler, kurulu işlerin akamete uğrayacağı gibi gerekçeler, bu MALİYETİ karşılayacağını düşünüyorlar. Zaten bu bedeli ödeyebilecek imkanı olanlar açısından yasa biran önce çıkmalıdır.
Bütçe açısından FAYDA; yarım milyar lira ile en fazla 1.5 milyar lira arasında bir KATKI şeklindedir. Elde edilecek gelirin terör mağdurlarına, Van depremzedelerine harcanıp harcanmayacağı; hükümetin inisiyatifindedir.
Türkiye açısından FAYDA ise tartışma konusudur; yoksullara karşı ayırımcılık, hatta zenginleri kayırma gibi sosyal maliyetler düşünülmelidir. İşadamı olanların işleri akamete uğrar, yaşı ilerlemişler zaten fiziki olarak askerlik yapamaz gibi gerekçeler; bu sosyal maliyetin karşısına çıkarılsa bile kamuoyunu tatmin edebilecek ağırlıkta mıdır, göreceğiz. Parası olmayanlar üzerindeki "moral" etki, bu açıdan son derece önemlidir.
Geçmişteki uygulamalar, bu tür tartışmaları da beraberinde getirmişti. Daha eskilere gidersek, "bedel verip" Yemen'e gitmeyenlere karşı duyulan "öfke" hala türkülerimizle toplumsal hafızamızdadır. "Param yok ki bedel verim. Yemen yavrumu ne edim?"
Önerim; bedellinin ekonomik bedelinden ziyade toplumsal bedelinin iyi hesaplanması gerektiğidir.
Zorunlu askerliğin vicdani ret tartışmalarının ışığında bedellilerin yasasının geliyor olması, bu konuyu daha derin ele alacağımızı gösteriyor.