30 Kasım 2011 Çarşamba

Bedelli görüşmelerinde PKK tartışması


Bedelli görüşmelerinde PKK tartışması

Bedelli askerlik tasarısının Genel Kurulda tümü üzerindeki görüşmeleri tamamlanarak maddelerine geçildi. Bu sırada AKP, BDP ve MHP'li vekiller arasında 'PKK' tartışması çıktı.

Tasarının görüşmelerinde milletvekilleri grupları adına ve bireysel olarak söz aldı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, tasarı üzerinde yaptığı konuşmada, bedelli uygulamasının Osmanlı döneminden bugüne kadar 10 defa yapıldığını belirterek, 1980'den sonra ise 3 kez gerçekleştirildiğini ifade etti. Ünal, 3 kez yapılan uygulamada mağduriyetlerin giderilmesinin yanında devletin de ciddi gelir elde ettiğini söyledi.

Geçmiş her uygulamada bedelliden yararlananların sayısının 2 kat artış gösterdiğini kaydeden Ünal, bedelli ve dövizle askerlikle ilgili öngörülen bedelin fazla olduğunu yönündeki iddialara karşılık belirlenen miktarın kişi başına milli gelirdeki artışla orantılı olduğunu savundu.

Şirin Ünal, 21 günlük temel askerliğin kaldırılmasının yerinde olduğunu, 30 yaşın Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan hesaplar sonucunda ortaya çıktığını ifade etti.

CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın da tasarının, Anayasa ve İçtüzüğe uygun görüşülmediğini, mali hükümler içermesi nedeniyle Plan ve Bütçe Komisyonunda ele alınması, ayrıca konuyla ilgili diğer tekliflerle birleştirilerek görüşülmesi gerektiğini söyledi.

Ayaydın, “Düzenlemeyle zenginler askerlik yapmayacak, yoksullar yapacak. Bu anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. 30 bin lira yüksek bir rakamdır. Bunu vereceklerin sayısı azdır, mutlaka aşağıya çekilip 15 bin lira olmalıdır. 30 bin lira olursa, yararlanacakların sayısı az olacak. 30 yaş da yüksektir, bizim teklifimiz 27 veya 28 olmalı. Yapılan adil bir düzenleme değil. 21 gün temel eğitim mutlaka korunmalı” dedi.

SAKIK İLE YAKUT TARTIŞTI
Tasarı üzerinde milletvekilleri soru sorarken tartışma yaşandı.

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın, “Hakkari'de 36 PKK'li öldürüldü. Orada hangi silahlar kullanıldı?” sorusuna, birleşimi yöneten Başkanvekili Sadık Yakut tepki göstererek, konuyla ilgili soru sorulmasını istedi.

Sakık, mikrofonunun kapatılmasına tepki göstererek, “Böyle bir hakkınız yok” dedi. Başkanvekili Yakut, “Konu dışına çıkarsanız hakkım var” karşılığını verdi. Sakık, başka milletvekillerinin sorularının ardından yeniden söz alarak, “Kazan vadisinde 36 PKK'lı öldürüldü. Aradan 36 gün geçti, aileler hala teşhis edemiyorlar. Bu ülkenin ayıbı değil mi? Ülkede bir sorun yaşanıyor. Bunu Parlamentoya getirmeyeceğim de nereye getireceğim? Orada gerçekten hangi silahlar kullanıldı ki aileler adli tıp kurumu önünde bekliyor. Empati yapalım onların yerinde biz olsak...Bu sorunu Parlamentoya taşımaya hakkımız var mı, yok mu? Savaşın da bir kuralı, ahlakı olmalıdır. 2 gün önce oraya uluslararası heyetler geldi orada inceleme yapıyor ama ben bir parlamenter olarak bu soruyu soramıyorum” diye konuştu.

Başkanvekili Yakut, Sakık'a, “24 Türk askeri şehit edilirken hangi ahlak var ise...Türk askeri iç hukukun ve uluslararası hukukun verdiği ölçüler içinde teröristle mücadelesini yapar. Buna kimse engel olamaz, olmaya da hakkı yoktur” dedi.

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan'ın, “PKK tarafından kaçırılan polis, asker, subaylar var. Eğer vicdan varsa onları kurtarmak için çaba sarfeder. Siz tarafgirlik yapıyorsunuz” sözlerine Yakut, “Ben tarafım tabii ki... Devletin, asayişin tarafıyım” karşılığını verdi.

“TOPLUMSAL GERÇEKLİKTEN KAYNAKLANDI”
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, düzenlemenin toplumsal bir gerçeklikten, ihtiyaçtan kaynaklandığını belirterek, 45 yaşın üzerinde olan 60 bin kişinin bakaya durumunda olduğunu söyledi. Yılmaz, “Devlet vatandaşı ile kavga etmez, davalı olmaz. Ama bunun sonucu olarak devlet vatandaşı ile davalı. Bizim istediğimiz husus, devlet vatandaşı ile barışsın” dedi.

Düzenlemenin vicdani ret ile ilgisi olmadığına işaret eden Yılmaz, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in Avrupa Komisyonu ve AİHM'de cezanın teke indirilmesiyle ilgili olduğunu söyledi.

Yılmaz, uygulamadan kaç kişinin yararlanacağı sorusuna, “Şu anda 460 binin üzerinde insanımız var. Ne kadarı bundan yararlanır, hep beraber göreceğiz” dedi.

Bir milletvekilinin “Sakaryalı şehit ailesi elektrik faturasını ödeyemedi” demesi üzerine Yılmaz, “Yoksul er ve erbaş ailelerine belediyelerce yardım edilebilir diye kanun maddesi var ama belediyeler uygulamadığı için şimdi bu toplanan paraları da buraya kullanacağız” dedi.

Yılmaz, bir başka soruya yanıt verirken, “Bu ülkeyi herkesin sevdiğine hemfikiriz. Ama hiçkimse bu ülkeyi bizden daha çok sevdiğini söylemisin. Can verenler de bizim evladımız” diye konuştu.

“ALNINDA PKK'LI DİYE YAZIYOR MU?”
Bir milletvekilinin “Kaç yılda bir bedelli çıkacak” sorusuna, son olarak uygulamanın 1999 yılında çıkarıldığını hatırlatan Yılmaz, “Bizim dönemimizde 12 yıl geçti. Geleceği kim bilebilir, müneccim olan var mı? 10-20 yıl sonra ne çıkar, bu ayrı bir şey” dedi.

Bakan Yılmaz, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın, “Terör örgütü üyeliğinden suç işleyen de bu düzenlemeden yararlanacak mı?” sorusuna, “Bu yasadaki gerekli şartları yerine getirenler yararlanacak” dedi. Vural'ın “PKK'lı yararlanacak mı?” sorusuna ise Yılmaz, elini alnına götürerek, “Alnında yazıyor mu PKK'lı diye? Bu ülkenin vatandaşı olan ve belirtilen şartları taşıyanlar yasadan faydalanır” karşılığını verdi.

“ELİNİZDE SİLAHLA ALMANYA'NIN DAĞLARINDA DOLAŞABİLİR MİSİNİZ?”
İsmet Yılmaz, BDP'li Sakık'ın sorusuna, “Bu ülkenin insanı hiç ölmesin. Burada kullanılan silah...Siz elinizde silahla Almanya'nın, ABD'nin dağlarında dolaşabilir misiniz? Orada dolaşamıyorsunuz da, Türkiye'nin dağlarında nasıl dolaşırsınız? Buna Türkiye Cumhuriyetinin güvenlik güçleri müdahale etmez mi?” dedi.

Düzenleme konusunda Genelkurmay Başkanlığının görüşünün alındığını belirten Yılmaz, Genelkurmay Başkanının bu konuda çok hassas olduğunu ve konuyla ilgili net açıklaması olduğunu söyledi.

Yılmaz, “Zengimiz bedel verir/askerimiz fakirdendir” sözünün Osmanlı'dan çıkan bir söz olduğunu belirterek, “Ama bir gerçeklik payı da var. Kesin böyle bir ayırım yok” dedi.

Bir milletvekilinin, “Milletvekillerinin üçüncü dereceye kadar hısımlarının yasadan yararlanıp yararlanmayacağı” sorusuna karşılık Yılmaz, “Buna mizah demek parlamentonun değerini düşürmek demektir. Bunun içinde siz de varsınız, biz de varız. Biz milletvekillerine sorduk mu 'sizin evladınız kaç yaşında, 30 yaşına gelmiş oğlunuz var mı, askerliğe gitmeyen oğlunuz var mı?' diye. Böyle bir şey yapmak, yanlış olurdu, ayıp olurdu. Dolayısıyla bizim böyle bir anlayışımız yok. Genel ilke koyuyoruz; bundan hangi vatandaş yararlanırsa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak kaydıyla, herkes faydalanır. İçinde milletvekilinin oğlu varsa da faydalanır, bunun içerisinde Vanlı kardeşim de varsa faydalanır” diye konuştu.

Yılmaz, “en fazla bakaya olan illerin” sorulması üzerine, en fazla göç kabul eden illerin en fazla kaçak olan iller olduğunu belirterek, “İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerdir” dedi.

Tasarının geneli üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçildi.