1 Kasım 2011 Salı

Operasyonun perde arkası: Haftanin Kampı’nda üç saat / HAŞİM SÖYLEMEZ / AKSİYON



Sayı: 882 / Tarih : 31-10-2011


TSK ve özel harekât polisinin ortak operasyonu hakkında farklı iddialar ortaya atıldı. Haftanin Kampı’nın ele geçirildiği, çok sayıda teröristin öldürüldüğü söyleniyor. Peki, bunlar ne kadar doğru?
















PKK’nın 19 Ekim’deki Çukurca saldırısının ardından güvenlik güçleri Türkiye sınırları dâhilinde geniş çaplı bir operasyon başlattı. Operasyonlar sürerken bazı iddialar ortaya atıldı. Bunlardan biri Türk tanklarının sınırı geçtiği yönündeydi. Ayrıca, binden fazla PKK militanının etkisiz hâle getirildiği, hatta Haftanin Kampı’nın ele geçirildiği söyleniyordu. İddiaların kaynaklarından biri İngiliz haber kanalı BBC idi ve 1400 teröristin öldürüldüğünü duyuruyordu. Ortalıkta dolaşan iddialar en yetkili ağızlardan yalanlandı. Başbakan Erdoğan, tankların sınır içinde ve sadece tatbikat amaçlı bulunduğunu açıkladı. Hava operasyonları sonucunda da 270 kadar teröristin etkisiz hâle getirildiği açıklandı. Genelkurmay da kapsamlı operasyonun sona erdiğini; ancak terörle mücadeleye devam edileceğini vurgulayan bir açıklama yaparak tartışmalara noktayı koydu. Peki, ortalığı karıştıran iddiaların sebebi ve kaynağı neydi?
Önce sınır ötesi operasyon iddiasına cevap vermek gerekir. Aslında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır ötesinde yıllardır bir taburu var. Zaho’ya yakın bölgedeki taburun görevi, tampon bölge oluşturmak. Fakat tabur, terörist geçişlerini engellemede yetersiz kaldığı gibi daha çok istihbarat amaçlı kullanılıyordu. Çukurca saldırısından sonra ise işin rengi değişti. Buradaki asker sayısı 5 tabur düzeyinde artırıldı. Bu birlikler sınırı 35 km’den fazla geçmemek kaydıyla konuşlanmış durumda. Buna rağmen sarp geçiş noktalarını kapatmak kolay değil. Havanın soğuması ve yağışların artması da hesap edildiğinde tampon konumdaki birlikler, terörist geçişlerini engellemede zorluk yaşayabilir. Zaten ilave 5 taburun sınır ötesine gönderilmesinin ana sebebi, hava saldırıları ile dağılacak teröristlerin bazı önemli güzergâhlarını kapatmaktı. Bunda kısmen başarılı olundu. Ama İran tarafındaki bölge, hiçbir zaman kapatılmaya müsait değil.
TSK ve özel harekât polisleri, ilk kez ortaklaşa büyük çaplı bir iç operasyon düzenledi. Operasyonda Kato Dağı etrafına odaklanmış, özellikle Hakkâri tarafındaki 15 kampın önemli kısmı imha edildi. Operasyonun intikamını almak için Çukurca’ya 250 kadar teröristin saldırması bardağı taşıran damla oldu. Asker ve özel harekât polisi, karadan sınırın önemli bir kısmını geçti. Hava desteği ile birlikte sınıra yakın kamplar top atışına tutuldu. Bunun ardından tahminen 270 teröristin öldürüldüğü açıklandı. Buna karşılık Murat Karayılan, kayıplarının 20 kişi olduğunu duyurdu (Çukurca’da öldürülen ve aralarında önemli isimlerin bulunduğu 11 terörist hariç).
Operasyonlar sınır içinde sürdürülürken, sınır ötesi operasyon sadece ‘nokta vuruşu’ olarak gerçekleştirildi. Havadan daha önce başlatılan operasyonlara da ağırlık verildi. Aslında nokta operasyonlar, alınan istihbaratların değerlendirilmesi neticesinde yapıldı. Çünkü PKK, Çukurca’daki gibi büyük bir saldırı hazırlığı daha yapmıştı ve militanlar Kuzey Irak’taki Haftanin Kampı’na yakın Ore köyü civarında toplanmıştı. Havadan gerçekleştirilen nokta operasyonlarla bu teröristlerin sınırı geçmesi engellenmiş oldu. İkinci saldırı, daha kapsamlı olacak şekilde Şemdinli, Eruh ve Yüksekova’ya yapılacaktı. Bu saldırıda bin militan görev alacaktı. Bordo berelilerden ve özel harekât polislerinden oluşan 500 kişilik birlik PKK’nın eski önemli kamplarından Haftanin’e yaklaştı ancak içeri girmedi. Operasyon hazırlığında olan teröristleri püskürtmeyi başardı ve kısmen sıcak temas yaşandı. Özel birlikler Haftanin civarında üç saat durabildi. Çünkü teröristler diğer kamplarla irtibata geçmişti. Bu da muhtemel bir karşı saldırıda ‘Özel Kuvvetleri’ açık hedef hâline getirebilirdi. 3 saatlik Haftanin operasyonundan sonra özel birlikler görev bölgelerine döndü. İşte “Haftanin’e girildi” haberlerinin perde arkası bundan ibaret. Ama KCK/PKK yöneticileri TSK’nın Kuzey Irak’a girmesini istiyor ve açıklamalarını bu doğrultuda yapıyor. Çünkü Türk ordusunun kurdukları tuzaklara düşmesini planlıyorlar.
Öte yandan, Kandil civarındaki köylerin büyük bir operasyona hazırlık amacıyla boşaltıldığı ileri sürülüyor. Boşaltma, operasyon ihtimaliyle ilgili değil. Bunu Kuzey Irak yerel yönetimi  istiyor. Çünkü PKK sorununun kısa vadede biteceğini düşünmüyor. Köyleri boşaltıp onlara okul ve benzeri hizmetleri problemsiz götürmek istiyor.