Türk ve Amerikan hükümetlerinin geçen yıl ilişkilerinde yaşadıkları zorlukların üstesinden gelerek, ilişkilerinin düşüşe geçtiği iddialarını boşa çıkardığını belirten Vershbow, son bir yıl içinde iki ülkenin, birbirine en çok ihtiyaç duyduğu konularda birlikte çalıştığını söyledi.
Vershbow, geçen hafta beraberinde kurumlararası bir heyetle birlikte Türkiye'de temaslarda bulunduklarını ve Türkiye'nin terör örgütü PKK ile mücadelesinde ABD'nin verdiği desteği artırmanın yollarını ele aldıklarını aktardı.
Vershbow, Türkiye'deki görüşmelerinin, dünya genelindeki terörle mücadele operasyonlarından alınan dersler hakkında görüş alışverişinde bulunulması, istihbarat paylaşımının geliştirilmesi ve Türkiye'nin terörle mücadele operasyonlarını güçlendirmek için ABD'nin atabileceği somut adımlar üzerinde odaklandığını bildirdi.
Temaslarında görüştüğü Türk muhataplarının, PKK'ya karşı mücadele ederken bile Türkiye'deki Kürt nüfusun haklarını güçlendiren bir siyasi stratejiye bağlı olduklarının altını çizdiğini aktaran Vershbow, ''Türkiye'deki görüşmelerim aramızdaki ortaklığın öneminin ve gücünün altını çizdi. Bu ortaklık, birbirimizin ihtiyaçlarını tanıyan, birbirimize saygı gösteren yeni bir diyalog türüyle tanımlanmış durumda'' dedi.
Vershbow, Türkiye'nin, NATO içerisinde kendi güvenliğinin ciddiye alınmasını bekleme hakkına sahip olduğunu belirterek, terör örgütü PKK'nın sadece Türkiye'yi değil, bölgenin istikrarı ve güvenliğini, yani NATO'nun sınırlarını da tehdit ettiğini söyledi.
-Stratejik bağlılığı muhafaza etme...-
Türkiye'nin kendine özgü bölgesel perspektif ve çıkarlarının Türkiye ile ABD arasında zaman zaman taktikler üzerinde görüş farklılıklarına yol açmasının doğal olduğunu belirten Vershbow, ''Ankara'nın, aramızdaki kalıcı stratejik bağlılığı muhafaza edip güçlendirme ihtiyacının farkında olduğunu söylemek mümkün olacaktır. Geçen yılki ATC konferansından bu yana attığımız somut adımlar çıkarlarımızın ne kadar örtüştüğünü ve birlikte çalıştığımız zaman bu çıkarları nasıl ileriye götürebileceğimizi gösterdi'' dedi.
Türkiye'nin Irak'a olan desteğinden örnek veren Vershbow, Türkiye'nin Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimle birlikte çalışma isteğinin Irak'ın istikrarı açısından çok önem taşıdığını anlattı.
Vershbow, ABD'nin Irak'tan askerlerini çekmesinin ardından oluşacak dönüşüm sürecinde Irak'tan, kuzeyinde faaliyet gösteren PKK terör örgütüyle daha fazla mücadele etmesinin bekleneceğini belirtti.
-''Türkiye kendi liderliğini tatbik etmeye devam ediyor''-
Versbow, Arap Baharı'ndaki gelişmelerin Türkiye ile ABD arasındaki yakın işbirliği ve istişarenin ne kadar gerekli olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Arap dünyasındaki gelişmeler karşısında Türkiye ve ABD'nin en üst düzeyde birlikte çalıştığını anlatan Vershbow, Suriye rejiminin de halkına uyguladığı ''dehşet verici şiddet'' karşısında birlikte durduklarını söyledi.
Vershbow, ''Tüm bölge boyunca Türkiye kendi liderliğini tatbik etmeye devam ediyor. Arap dünyasında laik demokrasi ve serbest piyasa ekonomisi olmak isteyen ülkeler için Türkiye bir ilham kaynağı'' dedi.
Türkiye'nin NATO, Afganistan ve Libya'daki katkılarından bahseden Vershbow, Türkiye'nin NATO füze savunma mimarisindeki erken uyarı radarına ev sahipliği yapmayı kabul etmesinin, balistik füzelerin yarattığı tehdide karşı mücadelede Türkiye'nin NATO içinde oynadığı liderliğinin yeni bir örneği olduğunu söyledi.
Vershbow, bu konunun iki ülke arasındaki savunma sanayi işbirliğini artırdığını dile getirdi.
-Türkiye ve İsrail arasında yaratıcılık ve diyalog çağrısı....-
Vershbow, Türkiye ile ABD arasındaki bu olumlu gidişatı sürdürmeye kararlı olduklarını ama ikili gündemde bazı zorluklar da bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'nin, özellikle İsrail ile ilişkilerinin kaygı yarattığını ifade eden Vershbow, ABD olarak iki ülkeyle de ilişkilere önem verdiklerini, Mavi Marmara konusuyla ilgili siyasi çözüm bulunabilmesini umduklarını dile getirdi. Vershbow, Türkiye ile İsrail arasında ''yaratıcılık ve diyalog'' çağrısında bulundu.
Öte yandan, ABD ve Türkiye'nin savunma sanayi işbirliği alanında da önemli atılımlar yaptığını belirten Vershbow, Türkiye'nin ekonomisi büyüdükçe ve bu konudaki teknolojik kapasitesi arttıkça bölgedeki en güçlü savunma sanayilerinden biri haline geldiğini dile getirdi.
Vershbow, ABD'nin, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecini desteğini de dile getirirken Kıbrıs meselesinin çözümü konusunda da diyaloglarının sürdüğünü söyledi. Kıbrıs'ta siyasi çözüm eksikliğinin yarattığı gerginlik ve Rum kesiminin enerji kaynakları arama faaliyetleri üzerindeki tartışmaların herkesin çıkarlarını tehlikeye attığını kaydetti. Vershbow, tüm tarafları, BM himayesi altında yürütülen siyasi sürece bağlı kalmaya davet ettiklerini belirtti.
-''İşbirliği derinleşti'-
Bölgede istikrarsızlık yaratmaya çalışan ve Türkiye'nin komşuları arasındaki demokratik kazanımları zayıflatmaya çalışanlara karşı mücadele etmelerinin önemine değinen ve bu kapsamda İran'ı örnek gösteren Vershbow, ''İlişkilerimizin hem ikili bazda hem de NATO düzeyinde her zamankinden daha güçlü düzeyde olmasından çok mutluyum. Zorluklar hala bulunmakla birlikte, Ortadoğu'da son bir yıl içinde meydana gelen olağanüstü gelişmeler ve ülkelerimizin aldığı kararlar, aramızdaki işbirliği düzeyini ve güveni daha da derinleştirdi'' dedi.
Vershbow, bir katılımcının, ''ABD Savunma Bakanlığı, insansız hava araçları Predator ve Reaperların Türkiye'ye satışı konusunda Kongre'ye bildirimde bulunacak mı?'' şeklindeki sorusu üzerine, ABD'nin, Türk ordusunun insansız hava araçlarını, özellikle de Predator ve Reaperları edinmeye gösterdiği güçlü ilgiyi farkında olduğunu belirtti.
-''Gayriresmi istişareler yürütme aşamasındayız''-
Bu konuyu bir yıldan fazla süredir gözden geçirdiklerini ve prensipte Türkiye'ye bu kapasiteyi sağlamayı desteklediklerini belirten Vershbow, ancak Kongre'nin de desteğini alarak bu konuda ilerleme katetmek istediklerini kaydetti.
Vershbow, ''Dolayısıyla halen (Kongre ile) gayriresmi istişareler yürütme aşamasındayız'' dedi.
''Bu konunun malesef Türkiye'nin İsrail'le ikili ilişkilerinden etkilendiğini, bunun bir sır olmadığını'' kaydeden Vershbow, ''Ancak tekrar etmem gerekirse, bu satışa destek veriyoruz. Umarız ki koşullar gayriresmi istişareleri resmiyete dökmemize izin verir'' diye konuştu.
Vershbow, bir soru üzerine, ''Suriye'nin, terör örgütü PKK'nın Türkiye'de son dönemdeki bazı saldırılarının arkasında olduğu yönünde şu ana kadar bir kanıt görmediklerini'' belirtti.
Bir başka soru üzerine de Vershbow, Türkiye'nin, İran'la olan diyaloğunda bu ülkeyi, ''bölgeyi istikrarsızlaştırıcı davranışlarını ve aşırılık yanlısı gruplara verdiği desteği sona erdirmeye ikna etmesini umduklarını'' kaydetti.
Konferans sonrasında bir gazetecinin ''(insansız hava araçlarının Türkiye'ye olası satışı konusunda) Kongre ile yürütüğünüz gayri resmi istişarelerde Kongre'den ne gibi tepkiler alıyorsunuz'' sorusu üzerine Vershbow, ''karışık sinyaller aldıklarını'' kaydetti.