16 Aralık 2015 Çarşamba

SÖZCÜ, Org. Büyükanıt’ın ifadesine ulaştı


İstanbul’daki evinde, 27 Nisan ‘e-muhtırası’yla ilgili ifadesi alınan Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt, dönemin Başbakanı Erdoğan ile yaptığı ‘sır görüşme’ için bu değerlendirmeyi yaptı
FOTO: SÖZCÜ 

5 Mayıs 2007’de Erdoğan ile Büyükanıt İstanbul Dolmabahçe’de ‘sır görüşme’ yapmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen 27 Nisan e-muhtıra soruşturması kapsamında Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın verdiği ifadeye SÖZCÜ ulaştı. Büyükanıt iki sayfalık ifadesine şunları söyledi:
 
BEN KALEME ALDIM: Genelkurmay Başkanlığı yaptığım dönemde TSK’nın özellikle laiklik konusundaki hassasiyetini vurgulama amacını taşıyan 27 Nisan 2007 tarihli basın açıklamasına yönelik bugüne kadar bir çok spekülasyonlar yapılmış ve bir takım isnatlarda bulunulmaya çalışılmıştır. Bu basın açıklaması tamamıyla tarafımdan kaleme alınmış, TSK bünyesindeki hiç bir personel ve kuvvet komutanının katkısı, yayınlandığı ana kadar da haberi olmamıştır.

İRTİCAİ FAALİYETLER: O tarihte yürürlükte olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK)görevlerini belirleyen İç Hizmet Kanunu çerçevesinde, içinde bulunduğumuz ortamda Atatürk ilke ve inkılaplarıyla, özellikle laiklik ilkesi ile bağdaştırılması bile olanaksız faaliyetler konusunda TSK’nın hassasiyetini belirtmek, adli mülki makamların gereken hassasiyeti göstermeleri gerekliliğine işaret etme amacına yöneliktir.

YARGI “MUHTIRA DEĞİL” DEDİ: Böyle bir basın açıklamasında bulunulması, bir kısım çevrelerce iddia edildiği gibi kesinlikle yürütme organı veya anayasal düzenimize yönelik bir girişim değildir. Zaten bu husus yargı mercilerinin kararlarına da yansımış, açıklamanın bu şekliyle bir muhtıra olmadığı kesinleşmiştir..
DOLMABAHÇE İSTİSMAR EDİLDİ: Askeri darbe nitelemesini kesinlikle kabul etmem. Sadece özellikle laiklik ilkesini zedeleyici, ortadan kaldırıcı bir takım çevrelerin faaliyetlerinin tespitlerin iletilmesinden ibaret yazının bir anayasal suç olarak tasnifine de olanak bulunmamaktadır. Bu hassasiyet, Sayın Başbakan’a da iletilmiş olup, bu tutumun bile kamuoyunu yanıltma amacıyla istismar edildiği gerçektir.
HUZURLU BİR EMEKLİLİK: Huzurlu ve rahat bir emeklilik dönemi geçirmemi bile engellemeye yönelik bu türden girişimlerin maksatlı ve bir takım mülahazalarla rahatsızlık vermeye yönelik olduğu, asıl devletimizin organlarını töhmet altında bırakarak bir takım çıkarlar sağlayabilme arzusu olarak görmekteyim.