Güçlüer, YAŞ’a girmesine 2 ay kala hakkında
yakalama kararı çıkarıldığını öğrendi. Yurtdışından gelerek teslim
olmasına rağmen kaçma şüphesi nedeniyle tutuklandı.
Cezaevindeyken ders çalışarak Celal Bayar Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı’nı kazanan Güçlüer, aynı zamanda da doktor. Ancak emekliye ayrıldıktan sonra iş başvurusu yaptığı yerlerde tüm kapıların yüzüne kapandığını belirtiyor:
“Şu an üniversitede ikinci sınıftayım. İngilizcem iyi seviyede. Bize kurulan bu kumpas davası bittikten sonra doçentlik sınavlarına gireceğim. Şu anda doçentlik sınavlarına girersem alamayacağımı biliyorum. Emekli olduktan sonra birçok eğitim kurumuna başvurdum. Ancak Fethullah Gülen örgütünün bu kurumlar üzerinde baskısı halen devam ediyor. ‘Davanız bitsin öyle sizi işe alırız’ diyorlar.”
Yurtdışındayken evinin arandığını ancak iddianamede, “delilleri kaçırmaya çalıştı” denildiğini anımsatıyor.
18 aylık hapis cezasının ardından kurmay başkanlığı görevine döndüğünü ancak Türk Silahlı Kuvvetleri içinde “olumlu bakış açısı”yla karşılaşmadığını da anlatarak, şunları söylüyor:
“İlk başta bizim suçlu olduğumuz yönünde Silahlı Kuvvetleri’nde ciddi bir kanaat vardı. İddianame 6 ay sonra çıkıp içinin boş olduğu görülünce, bizi hapiste ziyarete geldiler. Cezaevinden çıktıktan sonra 6 ay daha görevde kaldım. Ancak bakış açısı nedeniyle emekliye ayrıldım.”
O tiyatroya katılmak istemedim
Daha önce çok zor koşullar altında Güneydoğu’da görev yaptığını, ancak son yıllarda yaşadıklarının çocuklarını ve ailesini daha fazla yıprattığına dikkat çekiyor. Duruşmalardan sadece birine, o da ifade vermek için katıldığını vurgulayarak, şöyle konuşuyor Güçlüer:
“Hapisteyken ‘cephedeyim’ dedim ve ders çalıştım. 18 ay ritim tutturdum. Davaya sadece bir kez, o da ifade vermek için gittim. O tiyatroya katılmak istemedim. Siyasi bir yargılama olduğu açıktı ve eninde sonunda Türk milletinin gerçeği göreceğini biliyordum. Tutuklanırken eşime, ‘1.5 yıl içeride kalırım’ dedim. Tam da dediğim kadar hapis yattım. Tam Yüksek Askeri Şûra’ya girecektim, askeri kariyer yapmışım, akademik kariyer yapmışım, yurtdışı görevlerinde bulundum, devletin önemli noktalarına doğru yürürken 2 ay kala sizi alıyorlar 30 yılı bir anda bertaraf ediyorlar. Bir anlamda bu Fethullah operasyonu başarıya ulaştı. Şimdi terörle mücadelede ne kadar genç insanlarımız şehit oluyor. Çünkü birçok insan kumpaslarla sistem dışına çıkarıldı. Bölgede Türkiye’nin aktörlük kabiliyeti, kurumsal kırılmalarla yok edilmeye çalışıldı. Bu da toplumsal ayrışmaya neden oldu. Geçmişi göründüğü kadar basit değil. Sosyolojik olarak incelemek gerekiyor. Devlet bağlamında amaçlarına ulaşmalarına ramak kalmıştı. Çok üzülüyoruz ancak Türkiye bu yaraları saracaktır.”