Türkiye, Musul'a asker gönderilmesi sebebiyle Bağdat ile yükselen
tansiyonu düşürmek üzere bölgeye asker sevkiyatını askıya aldı. Musul
yakınlarındaki Başika kampına gitmesi planlanan 350 asker sınırda
bekletiliyor. Ankara, Başika'daki askerlerin çekilmesi talebine ise
olumlu cevap vermezken, Bağdat'ın tepkisi sürüyor.
Türkiye, IŞİD kontrolündeki Musul
yakınlarında bulunan Başika kampına asker sevkiyatına Bağdat
yönetiminin tepkisi üzerine bölgeye daha fazla asker göndermeyi
durdurdu. Musul'un 20 km kuzeyindeki kampa intikal etmesi beklenen 350
kişilik yeni birlik sınırda bekletiliyor. Başika'da şu an bulunan 600
kadar askerin ise şu aşamada geri çekilmeyeceği bildirildi. Reuters'e
konuşan üst düzey bir Türk yetkili, Bağdat'ın Türk askerlerinin 48 saat
içinde çekilmemesi halinde BM Güvenlik Konseyi'ne gitme ültimatomuna
rağmen hiçbir askerin çekilmediğini belirtti. İsmi verilmeyen yetkili,
ancak Irak Savunma Bakanlığı ile görüşmelerin sürdüğünü ve asker
sayısının azaltılabileceğini söyledi. Güvenlik kaynakları ise Türk
askerinin IŞİD mevzilerine çok yakın olduğuna, bu yüzden sayının
azaltılmasının büyük sorun doğuracağına dikkat çekti. Başbakan Ahmet
Davutoğlu, Bağdat ile tansiyonun yükselmesi üzerine önceki gün Iraklı
mevkidaşı Haydar el-İbadi'ye mektup göndererek Türkiye'nin bölgeye yeni
asker göndermeyeceğini kaydetmişti. Musul krizi hafta içinde Irak Kürt
Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile Irak Savunma Bakanı
Ubeydi'nin Ankara'ya yapacağı ziyaretlerde ele alınacak.“SEVKİYAT, ASKERİN GÜVENLİĞİ İÇİN”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu takviye gücün IŞİD'e karşı savaşacak gruplara eğit-donat desteği veren Türk askerinin güvenliğini sağlama amacıyla gittiğini vurguladı. Bir televizyonda konuyla ilgili soruları cevaplayan Çavuşoğlu, “Bizim orada eğit-donat desteği veren askerlere tehditler de artıyor. Bu tehditlere karşı buradaki eğitim veren askerlerimizin güvenliğini sağlamak da bizim görevimiz. Bu tür intikaller olabilir.” dedi. ABD ve Almanya'nın da Irak'ta eğitim maksatlı askerleri olduğunu hatırlattı. Çavuşoğlu, Bağdat'ın verdiği tepkinin ardından ise isim vermeden İran'ın olabileceğine işaret etti. Dışişleri Bakanı, “Son günlerde baktık ki sanıyorum bazı komşu ülkelerin de tesiriyle Bağdat yönetiminden tepkiler gelmeye başladı.” ifadelerini kullandı. Son dönemde İran ile özellikle Suriye konusunda görüş ayrılıkları yaşandığına değinerek, “İran'ın mezhepçi politikalarını tehlikeli buluyoruz.” diye konuştu.
VALİDEN DESTEK, Şİİ MİLİSLERDEN TEHDİT
Türk askerini davet ettiği belirtilen eski Musul Valisi Esil el Nuceyfi dün Ankara'nın hamlesine destek verdi. Nuceyfi, Türkiye'nin verdiği desteğe karşı çıkanların Musul'u IŞİD'den kurtarmak için daha hızlı ve etkili bir alternatif sunmaları gerektiğini belirtti. Davutoğlu'nun mektubunun ardından dün bir açıklama yapan Irak Başbakanı İbadi ise askerin Bağdat'ın, Iraklı güçlere eğitim verilmesi talebi üzerine gittiği şeklinde Ankara'dan yapılan açıklamaları reddetti. İbadi, “Türkiye bizden izin alarak o bölgeye yerleştiğine dair hiçbir belge gösteremez.” diye konuştu. Irak Meclisi Güvenlik ve Savunma Komitesi Başkanı Hakim el-Zamili de Türkiye'nin egemenliklerini ihlal ettiğini savunarak, buna karşı Rusya'dan Irak'a doğrudan askeri müdahalede bulunmasını isteyebileceklerini söyledi. İran destekli Şii Bedir Tugayları komutanı Hadi el Amiri ise Türkiye'yi açıkça tehdit etti. Amiri, “Tanklarını başlarında patlatacağız. Kendi sınırlarını saniyeler için ihlal eden Rus uçağını egemenlik adına vurdular. Şimdi hangi hakla topraklarımızı ihlal ediyorlar?” ifadelerini kullandı.
ABD: DESTEKLEMİYORUZ
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Hükümet Sözcüsü Sefin Dizayi, Musul'u kapsayan Ninova eyaletinde Türkiye'ye kalıcı bir askerî üs verilmesi konusunda Ankara ile mutabakata vardıklarına dair çıkan haberleri yalanladı. Ancak Başika'da askerî eğitim veren askerlerin korumasının gerekli olduğunu ifade etti. ABD'nin IŞİD ile mücadeleden sorumlu özel temsilcisi Brett McGurk ise önceki gece Twitter'dan, “ABD, Irak hükümetinin oluru olmadan Irak'a asker konuşlandırmaları desteklememektedir. Bu, Amerikan askeri personeli ve diğer ülkelerin askeri personelini de kapsamaktadır.” açıklamasında bulundu.