Komşusunun düğününe katılmak için Büyükçekmece Subay Orduevi'ne girmeye
çalışan başörtülü Fatma Babacan, eşarbının şeklini değiştirmediği için
içeriye alınmadı.
Görevliler,
Babacan çiftini düğüne almamak için orduevinin giriş kapısını
kilitledi. Yaşadıklarına anlam veremediğini söyleyen Fatma Babacan,
"Askere aldıkları evlatlarımıza niye annelerini sormuyorlar?" dedi.
Fatma
Babacan ile Hayati Babacan çifti, komşularının Büyükçekmece
Orduevi'ndeki düğünlerine katılmak üzere davetiyeleriyle birlikte içeri
girmek istedi. Bu sırada görevli askerler, Fatma Babacan'ın başörtüsünün
şeklini değiştirip, alttan bağlaması gerektiğini, aksi halde içeriye
giremeyeceklerini söyledi. Bu duruma itiraz eden Fatma Babacan ile eşi
Hayati Babacan, kanunların değiştiğini ifade ederek, yeniden içeri
girmek istedi ancak görevliler Babacan çiftini içeriye almadı.
Karşılarında
kamerayı gören görevliler, giriş kapısını kilitleyin bahçeden ayrıldı.
Kapı kilitli olduğu için içeri giremeyen Hayati Babacan, içeriden
görevlilere seslendiyse de muhatap bulamadı. Diğer davetliler de kapı
kapalı olduğu için içeri alınmadı. Davetlilerin meraklı bakışları
altında kapıyı açan bir vatandaş ile Hayati Babacan kapı önünde
tartıştı. Başörtüsü yasağını savunan şahıs, Babacan ve basın
mensuplarına tepki gösterdi.
Yaklaşık 20 dakika kapı önünde görevlilerle konuşmak isteyen Babacan ailesi, muhatap bulamayınca orduevinden ayrıldı.
'ASKERE GİDEN ERLERE NİÇİN ANNELERİ SORULMUYOR?'
Bir
kamu kurumunda memurluk yapan Fatma Babacan olayı şöyle anlattı: "Bu
şekilde bağladığım için içeriye alınmadım. Aşağıdan bağlamam gerektiği
söylendi, bonemin görünmemesi istendi. Sonuçta, bu bone başörtü
kaymaması için takılan bir unsur. Bana bu şekilcilik çok saçma geliyor.
Ben de onların istediği gibi bağlamadım ve içeri girmedim. Burası eğer
sivillerin faydalandığı bir yer ise, şu anda oradakilerin hepsi sivil.
Ben asker değilim. Oraya görevli olarak da gitmiyorum. O yüzden bana
şekil diretemezler. Bu konuda çok sinirlerim bozuldu. Ben oraya görev
yapmaya gitmiyorum. Askere giden çocuklarımıza 'Senin annen nasıl?' diye
soruyorlar mı? Askeriyedeki bütün elemanlar er değil mi? Ben şimdi
çocuğumun böyle bir yerde bulunmasını ister miyim? Yazık, çok yazık. Bu
ülke hepimizin ise, siviller bir toplulukta yer alıyorsa, o sivilleri
şekil olarak ayıramazsınız. Herkes buraya girebilmeli. Görevli olarak
içeri girsem ve başını aç derlerse belki açabilirsin. Ancak, burada
sivillerin bir organizasyonu söz konusu. Bu durum kabul edilemez."
Orduevi
kapısının önünde görevli bir asker tarafından uyarıldığını dile getiren
Hayati Babacan ise, "Görevli astsubaya bu kanunun değiştiğini ifade
ettim. Böyle bir yasağın bulunmadığını söyledim. Görevli astsubay
kendilerine yazı gelmediğini savundu. Ben 'bunun size gelip gelmediğini
bilemem. Basını çağıracağım.' deyince telaşla birilerini çağırdılar.
Kapının önüne sivil vatandaş olarak gelen kişinin de asker olduğu
kamuoyunun takdiridir." dedi.
ORDUEVLERİNE GİRİŞTE UYGULANAN KIYAFET YÖNETMELİĞİ KALDIRILMIŞTI
Orduevlerine
giriş sırasındaki kılık ve kıyafetleri düzenleyen yönetmelik 17 Mayıs
2012 tarinde değiştirilmiş, resmi gazetede yayımlanmıştı. Yönetmelikte
yer alan ve düğün yapacakların riayet edeceği hususların belirlendiği
özel anlaşma şartlarına ilişkin, ''Yaşının ilerlemesi nedeniyle dini
inançlarına uygun olarak sade bir şekilde sakal bırakmış kişiler ile
yaşlı annelerden yüzü açık olacak şekilde eşarplı olanların dışında;
sakallı, cüppeli, sarıklı, takkeli, türbanlı vb. çağdaş olmayan
kıyafetlerle gelenler, günlük sakal traşı olmamış ütüsüz ve kirli
elbiselerle gelenler, yabancı uyruklu kişiler ordu evine giremezler.''
ibaresi kaldırılmıştı.