26 Mart 2009 Perşembe

Temizöz&Veli Küçük İnfazları...

Tutuklanan Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Temizöz'ün Veli Küçük'le çevirdikleri "infaz" işleri ortaya çıktı. İşte şok ifade tutanakları.

İtirafçı, Küçük-Temizöz ilişkisini anlattı İtirafçı M.B.’nin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği iki ayrı ifadede ve tanık olarak dinlenen itirafçı A.Y.’nin ifadesinde hem eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak hem de tutuklanan Kayseri İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz’e yönelik çeşitli iddialar yer aldı Anlattığı olayların bir kısmında kendisinin de fail olarak bulunması nedeniyle ceza kovuşturmasına uğrayabileceği de hatırlatılan M.B.’nin açıklamaları şöyle:

“Bugün Hisar Taburu olarak kullanılan alanda, Mustafa Aydın, Arafat Aydın ve Mehmet İlbasan kelepçeli vaziyette oturuyorlardı. Üç gün boyunca bu noktaya her gidip geldiğimde bu üç şahsı burada gördüm. Mehmet İlbasan gittiğimde ölü halde yatıyordu. Mustafa ise çıplak halde el ve ayakları bağlı karınca yuvasının üzerine oturtulmuştu. Binbaşı C. T., Mustafa’ya yaklaştı. Tabanca ile Mustafa’yı işaret ederek A.Y.’ye gösterirken bir el ateş etti. Ama (kurşunun) Mustafa’ya değip değmediğini ben o an görmedim. Mustafa bağırdı. Bunun üzerine A. ile A., Mustafa’yı öldürdüler. Cizre’de bulunan Hizbullah sorumluları Mehmet Sait ve Ahmet ile birlikte Kamil Atak ve Cemal Temizöz arasında yapılan toplantıda, Hizbullah’a bir kod isim verildi. Bu kod ismi ‘Çakı’ ya da ‘Çekiç’ idi. Hatta o dönemin jandarma yetkilileri bize silah ve mühimmat verdikleri zaman, ‘Bu köy korucularının mühimmat ve silahı, bu da Çakı Çekiçlerin’ diyorlardı. ”
TEMİZÖZ BİZİ VELİ KÜÇÜK'E GÖNDERDİ
Savcılığın tanık olarak dinlediği itirafçı A.Y.’nin ifadesinden de çarpıcı bölümler şöyle: “Cemal Temizöz komutan, Y., T., A. ve beni çağırıp ‘Sizi Kocaeli’ne göreve göndereceğim. Orada bir paket var, komutanınız sizi bekliyor” dedi. Kocaeli’nde zamanın İl Jandarma Alay Komutanı Veli Küçük’ün yanına gittik. ‘Cemal’in ekibi siz misiniz?’ diye sordu. Sivil bir subaya ‘Bunlar bugün burada misafir edilecek, yarın yola çıkacaklar’ dedi. Gözü bağlı vaziyette Zeki Demir’i getirip teslim ettiler. Dönemin JİTEM komutanı olan Abdülkerim Kırca ile tanıştım. Birkaç ay sonra JİTEM binasının önüne yeşil renkli bir araç getirildi. K.E. aracın arka kısmında birinin üzerine, ben de yanına oturdum. Elazığ karayoluna çıktık. Şahsı araçtan indirip bir ya da iki el ateş ederek döndük. Kırca gülümseyerek ‘Elinize sağlık’ dedi.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder