26 Mart 2009 Perşembe

Ölüm kuyuları sanıkları Diyarbakır'da yargılanacak

Şırnak'ın Cizre ilçesindeki kazılarda bulunan kemiklerle ilgili cumhuriyet başsavcılığının talimatı doğrultusunda Kayseri'de gözaltına alınarak Diyarbakır'a getirilen Albay Temizöz, "adam öldürmeye azmettirmek ve silahlı örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandı.

Özel yetkili savcı tarafından sorgulanan Temizöz'e, görev yaptığı 1993–1996 yılları arasında Cizre'de kaybolan kişiler soruldu. Tanık ifadelerine göre 3 cinayetle doğrudan, 7'siyle dolaylı olarak suçlanan Albay, iddiaları kabul etmedi. Çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan Temizöz, askerî cezaevine gönderildi. Güneydoğu'daki ölüm kuyuları ile ilgili başlatılan soruşturma çerçevesinde haklarında dava açılan Albay Temizöz ile eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak'ın da aralarında bulunduğu sanıkların Diyarbakır'da yargılanacakları öğrenildi. Cizre'de sürdürülen kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan kemiklerle ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı doğrultusunda Kayseri'de gözaltına alınarak Diyarbakır'a getirilen Albay Temizöz'ün ifadesi, özel yetkili cumhuriyet savcısı tarafından alındı.

Dün sabaha kadar süren sorgunun ardından nöbetçi mahkemeye sevk edilen Albay Temizöz, tutuklanarak askerî cezaevine gönderildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca sorgulanan 2 gizli tanığın verdiği ifadeler doğrultusunda gözaltına alınan Temizöz'ün, Cizre'de görev yaptığı 1993-1996 yılları arasındaki dönemde kaybolan kişilerle ilgili ifadesine başvuruldu. Temizöz'ün savcılık ve mahkemede suçlamaları kabul etmediği öğrenildi.
Cemal Temizöz'ün tanık ifadelerinde 3 cinayetle doğrudan, 7 cinayetle ilgili de dolaylı suçlandığı öğrenildi. Temizöz'ün tutuklanmasında giden süreç şöyle işledi: Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na ifade veren M.B. isimli tanık, Cemal Temizöz ve korucubaşı Kamil Atak'ın organize ettiği cinayetlerle ilgili olarak ayrıntılı bilgi verdi. İfadeler, Silopi ve Cizre Cumhuriyet savcılıklarına verilen şikâyet dilekçeleri ile karşılaştırıldı. Tanık ifadeleri ve kayıp yakınlarının başvuru dilekçelerinde anlattıkları olayların bire bir örtüştüğü belirlendi. Savcılık böylece 10 somut kayıp ve cinayet olayını tespit etti. Tanık ifadelerinin doğru çıkması üzerine Cemal Temizöz'ün gözaltına alınmasına karar verildi.
Ergenekon'la birleştirilmeyecek
Cemal Temizöz ile korucubaşı ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak aynı örgüte üye olmaktan tutuklandı. Savcılık kaynaklarından alınan bilgilere göre Diyarbakır'da başlatılan soruşturma Ergenekon davasından ayrı olarak yürütülecek. Özel yetkili Diyarbakır cumhuriyet savcısı, tanık ifadeleri doğrultusunda Temizöz'ün ekibinden olduğu belirlenen ve içlerinde uzman çavuş, itirafçı ve korucuların olduğu 10 isme ulaştı. Önümüzdeki günlerde soruşturma genişleyerek devam edecek. Güneydoğu'daki ölüm kuyuları ve faili meçhullerle ilgili soruşturmanın Ergenekon dosyasıyla birleştirilmesi şu anda gündemde bulunmuyor. Soruşturma çerçevesinde PKK ve JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan'ın açıklamalarında gösterdiği adreslerde de kazılar gerçekleştirilecek. Daha önce Musa Anter cinayeti ile ilgili olarak iadesi istenen Aygan'ın bu sefer JİTEM bünyesindeki faaliyetleri ile ilgili olarak iadesi talep edilecek. İade talebinin İsveç makamları tarafından yine reddedilmesi durumunda iki savcının İsveç'e giderek Aygan'ın ifadesini alması planlanıyor.
Gizli tanıkların ifadesinde 5 katliam
Kamil Atak ile Cemal Temizöz'ün yakalanmasını sağlayan gizli tanık, savcıya bölgede işlenen 5 cinayeti ayrıntılarıyla anlattı. Tanığın anlatımıyla işlenen cinayetler:
1993'ün Aralık ayında geçici köy korucusu ve akrabam olan B.P., PKK'ya yardım ettiği gerekçesiyle Cudi Mahallesi'nde oturan Beşir adlı kişiyi evinden çıkararak, 200 metre ileride Kalaşnikof silahı ile 2 el ateş ederek öldürdü.
1994 ya da 1995'te Kamil Atak'ın oğlu Tamer ve M.N. ile birlikte İpekyolu Camii civarında gezerken, Ramazan Uygur ile karşılaştık. Tamer, Ramazan'ın arandığını bildiği için arabaya çağırdı ve 'Babam Kamil seninle görüşmek istiyor. Arabaya bin!' dedi. Ramazan araca binmek istemedi. Tamer arabadan inerek üzerinde taşıdığı ruhsatsız tabancayı çıkartıp Ramazan'ın yüzüne dayadı. Ramazan, silahı Tamer'in elinden almaya çalıştı. Silah ateş aldı, Ramazan'ın yüzünden kan akmaya başladı. Ben de Ramazan'ın karın kısmına ateş etmeye çalışırken, ayağından vurdum. Ramazan yere düştü. Daha sonra Tamer bendeki silahı alıp seriye bağladı, 20-30 mermi sıktı. Ramazan'ı orada bıraktık ve araçla olay yerinden uzaklaştık. Bu silahı olaydan sonra Kamil Atak'a verdik.
1996 ya da 1997'de Kamil Atak Cudi Mahallesi'nde Beşirikomu ailesine ait 3 katlı evin karşısında bulunan, ismini hatırlamadığım bir şahıs için Ş.P.'ye talimat verdi. İ.Ö. ile birlikte üçümüz yüzümüzü poşu ile bağlayıp eve gittik. Şahsa dışarı gelmesini söyledim, dışarı çıktı. Şahsın Atak'a götürüleceğini düşünüyordum. Şahsı Ş.P. ve İ.Ö. kasaturalarla öldürdüler.
1993'te Atak'ın danışmanlığını yapan B.B.'nin halasının oğlu olan Abdülrezzak Binzet'in, bize yakın davranmaması ve PKK'lılara tavır koymaması nedeniyle Atak aile meclisinde şahsın öldürülmesine karar verildi. 1997'de Atak'ın korumalığını yapıyordum. 1997'de 15 Temmuz günü belediyeden dönerken, bana Ankara'ya gitmemi söyledi. Ankara'da Atak'a ait evde kaldım. Ertesi gün Atak yalnız başına arabayla geldi. 'Seni Cizre'ye göndereceğim. Cizre'de kendini kimseye göstermeyeceksin. Abdülrezzak'ı öldürüp geleceksin.' dedi. Atak sonra beni arayıp 'Olay bitti, Abdülrezzak öldü.' dedi. Kimin öldürdüğünü söylemedi. Araçla ezilerek öldürülmüştü.
1994-1995'in kışıydı. Sattığı arazinin gelirini PKK'ya verdiğinden dolayı Derviş Özalp isimli şahsı A.Y. ile A.G. isimli itirafçılar beyaz Toros marka araç ile getirdiler. Yüzleştirme sonucu Özalp suçlu bulundu. A.G. ve A.Y. poşuyla Özalp'ı boğmaya çalıştı. Şahıs, iri ve güçlü olduğundan öldüremediler. Atak bana yolun üst kısmına çıkmamı söyledi. 14-15 el ateş sesi geldi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder