30 Ocak 2009 Cuma

Ergenekon'la birleştirilmezse JİTEM davası eylülde düşecek

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden 11 sanıklı JİTEM davası dosyasında yer alan belge ve bilgilerden Ergenekon'la ilgili olanları talep etti. Savcının bu girişimi iki davanın birleştirilmesini gündeme getirdi.
Yaşanan gelişmeleri Zaman'a değerlendiren JİTEM davasının müdahil avukatı Tahir Elçi, iki dosyanın birleştirilmesi gerektiğini belirtiyor: "3. Ağır Ceza'da görülen dava 1989 yılında işlenen cinayetleri kapsıyor. Cinayetlerin işleniş tarihine göre 20 yıllık zamanaşımı süresi Eylül 2009'da doluyor. Ergenekon'la birleştirilip bu suç örgütünün faaliyetleri içinde değerlendirilirse zamanaşımı tehlikesi ortadan kalkabilir."
Diyarbakır'da görülen davada dört yılda sanıkların ifadelerinin dahi alınmadığını hatırlatan Elçi, askeri sorumlularının dosya dışında tutulduğunu savunuyor. JİTEM yöneticilerinin Ergenekon davası çerçevesinde tutuklandığına dikkat çekerken, sorumluların asıl faaliyetlerini Güneydoğu'da yaptıklarına değiniyor: "Buradaki karanlık eylemlerin açığa çıkarılabilmesi için iki dosyanın birleştirilmesi şart. Ergenekon'dan yargılanan Arif Doğan, Veli Küçük, Levent Ersöz gibi isimlerin buradaki faaliyetleri de aydınlatılmalı."
Mahkeme aşamasında olan iki JİTEM dosyası mevcut. 3. Ağır Ceza'da görülen davada itirafçı, korucu ve muhbir olmak üzere 11 kişi yargılanıyor. Aralarında 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım, geçtiğimiz günlerde intihar eden emekli Albay Abdülkerim Kırca ve PKK itirafçılarının da bulunduğu 8 sanıklı diğer JİTEM davası için iki yıldır mahkeme bulunamıyor. Dosya 3 mahkeme arasında gidip geliyor. Dosya hakkında verilen 'Ağır Ceza Mahkemesi yetkilidir' kararından sonra, bu kez de 'Özel yetkili ağır ceza mahkemesi mi, yoksa normal ağır ceza mı yetkili?' sorusuyla Aralık 2008'de tekrar Ankara'daki uyuşmazlık mahkemesine gönderildi.
Diyarbakır 3. Ağır Ceza'da görülen dava dosyasının mevcut haliyle JİTEM gerçeğini yansıtmadığını kaydeden Tahir Elçi, "Gerçeğin çok az bir kısmı soruşturma dosyalarına yansıyor. Yasaların birtakım boşluklarından faydalanılarak, özellikle asker kişiler, ordu mensupları soruşturma dışında tutuluyor."
Bölgede yaşanan öldürme, bombalama, kundaklama, fidye amacıyla kaçırma, silah kaçakçılığı, eroin ticareti gibi unsurları bir arada değerlendirmek gerektiğini savunan Elçi, bu olaylarla JİTEM bağlantısının açığa çıkarılmasını istiyor: "Jandarma elemanları, jandarma istihbarat görevlileri çıkıyor. Şemdinli ve Silopi'de olduğu gibi. Askerî mantığa göre, emirsiz hiçbir işlem yapılmaz, hiçbir olay yapılmaz. Bunların belli bir emir komuta zinciri içerisinde gerçekleştiğini ve bunun bir yapısının olduğunu düşünüyorum. Bu yapının adı da JİTEM'dir."
Her olayın arkasında aynı isimler
Konuya ilişkin somut verilerin de olduğunu dile getiren Elçi, bölgedeki her olayın arkasında Ergenekon davasında yargılanan Veli Küçük, Arif Doğan, Levent Ersöz gibi emekli askerlere işaret edildiğine vurgu yapıyor: "Diyarbakır'daki JİTEM dosyasında da Arif Doğan ve başka JİTEM subayları geçiyor. Cem Ersever'in adı geçiyor. Ersever, JİTEM'i kuran kişidir. Arif Doğan, Silopi grup komutanıdır. Bunlar birlikte suç işlemiş. Levent Ersöz, Şırnak'ta acayip bir adamdı. Silopi Kayıpları davasında da adı geçiyor. Çok açık bir şekilde onları öldürttü. Erveser'in ardından işi Veli Küçük devralmış. Ve bunu kendisi de söylüyor. Ortada bu kadar somut veri varken JİTEM ayrı Ergenekon ayrı diyebilir misiniz?"
Diyarbakır'da görülen JİTEM davası ile ilgili soruşturma başladığında dosyada rütbeli askerlerin de olduğunu kaydeden Tahir Elçi, Genelkurmay'ın komutanların yargılanmasına izin vermediğini iddia ediyor, Ergenekon soruşturması ile birlikte ilk kez askerî yetkililerin bu tür suçlardan yargılanmalarına izin verildiğini belirten Elçi, "İki dava birleşirse sadece PKK itirafçıları değil, JİTEM yöneticileri de yargılanmış olacak. Bu bölgede JİTEM adı altında işlenen suçlar da Ergenekon'un eylemleridir." diyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder