28 Ocak 2009 Çarşamba

Daniş'in Eski Başkanı İtiraf Etti

Adı Ergenekon'la anılan ve 28 Şubat'taki rolü tespit edilen Encümen-i Daniş'in eski Başkanı Çelikbaş, amaçlarını itifaf etti. İtirafta 'dincilik' geçiyor..

96 yaşındaki Fethi Çelikbaş, 10 yıl başkanlığını yaptığı Encümen-i Daniş'in ne gerekçeyle kurulduğunu BUGÜN'e anlattı: Encümen-i Daniş dinciler harekete geçince meydana çıktı. Atatürk'ün memleketinde dincilik sökmez...
Adeta tarihe not düştü
Kendisi tarihin canlı tanığı, tam 96 yaşında. 27 Mayıs darbesini de, 12 Mart muhtırasını da, 12 Eylül'ü de, 28 Şubat'ı da siyasetin içinde yaşamış. Bütün bu kritik süreçlerde kritik görevlerde bulunan belki de yegâne siyasetçi. 10 yıl süren Encümen- i Daniş Başkanlığı'nın kesinlikle bir tesadüf olmadığı apaçık ortada. Rahatsızlığı sebebiyle bütün anılarını dinleyemedik ama öyle ipuçları verdi ki adeta tarihe not düştü. Encümen-i Daniş'in 1980'li yıllardan sonra tekrar ortaya çıkış nedenini tek cümleyle özetledi: Dincilik yükselişe geçince, Encümen-i Daniş meydana çıktı.
Fethi Çelikbaş KİMDİR
12 Mart 1912'de Burdur'da doğdu. Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi dekanlığı yaptı. 1950 seçimlerinde Demokrat Parti (DP) Burdur Milletvekili olarak ilk kez TBMM'ye girdi. Menderes kabinesinde, 20. Hükümet'te Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı, Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı, yine Menderes Başbakanlığı'ndaki 21. Hükümet'te İşletmeler Bakanlığı yaptı. 1955'te DP'den istifa ederek Hürriyet Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı. Özal’a rakip oldu 1957 seçimlerinde Hürriyet Partisi'nin seçimi kazandığı tek il olan Burdur'dan TBMM'ye girdi. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Kurucu Meclis Odalar Temsilciliği yaptı, sonra CHP Burdur Milletvekili olarak yeniden TBMM'ye girdi. İnönü Başbakanlığı'ndaki 26. ve 27. Hükümet'te Sanayi ve Enerji Bakanlığı yaptı. CHP'den ayrılarak Cumhuriyetçi Güven Partisi’ne katıldı. Mehmet Naim Talu Hükümeti'nde Gümrük ve Tekel Bakanlığı yaptı. Cumhuriyet Senatosu Üyeliği yaptı. 12 Eylül darbesinin ardından 1987 seçimlerinde 18. dönem ANAP Milletvekili olarak TBMM'ye girdi. 1989 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Turgut Özal ‘ınkarşısında Cumhurbaşkanı adayı oldu, 18 oy aldı. Milletvekilliğinden ayrıldıktan sonra 10 yıl "Encümen-i Daniş" düşünce topluluğunun başkanlığını yaptı.
Encümen-i Daniş'e ne zaman üye oldunuz? Emekli olduktan sonra üye oldum.
Kaç yıl başkanlık yaptınız? 10 yıl başkanlık yaptım. 2006’nın sonlarında gidip gelmekte zorlandığım için ayrıldım. Necmettin Karaduman Mülkiye'den benim talebemdir, daha sonra o başkan oldu. Filizli Köşk'ün de başkanıdır. Bizim bir köşkümüz vardı, Kadıköy Zabıta Amirliği'nin yanında. Orada bazen konferanslar olurdu.
Siz de Mülkiyeli misiniz? Ben Mülkiye'den mezun olmayıp müdür olan tek kişiyim.
“Emekli paşalar tam bir şaheser”
Üyeler arasında çok sayıda emekli asker olması dikkat çekiyor. Sayın Karadayı, Kıvrıkoğlu, Üruğ, Öztorun, Şenocak, hepsi fevkâlade iyi yetişmiş, önemli hizmetler vermiş. Emekli orgeneraller tam bir şaheserler. İngilizceleri mükemmel. Bütün meselelerine çok hâkimler.
Toplantılarda neler konuşursunuz? Memlekete ait meseleleri konuşuruz. Gözümüz keserse düşüncelerimizi, önerilerimizi cumhurbaşkanlarına göndeririz.
Kime gönderip göndermeyeceğinizi nasıl belirlersiniz? Dikkate alırlarsa gönderiyoruz. Bizimki bir nevi gönüllü şahitlik. Ehemmiyet verirlerse yazardık, vermezlerse yazmazdık.
"Sezer ehemmiyet verirdi"
Mektuplarınıza en çok kim önem veriyordu? En çok Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ehemmiyet vermişti.
Neler yazardınız? Mesela, "Dincilik aldı yürüdü. Dikkatli davranmak lazımdır. Atatürk'ün memleketinde bunlar isabetli değildir, dikkatinizi çekeriz" filan diye gönderiyorduk. En üst kadrosundaki ilgililere gönderirdik.
Hep Moda Deniz Kulübü'nde mi toplanırdınız? Evet. Hep Moda Deniz Kulübü'nde toplanırdık. Memleket meseleleriyle ilgili en çok ne sizi kaygılandırırdı? Benim dönemimde özellikle dincilikle ilgili kaygılar vardı. Korkmadan, cesaretle bu konudaki düşünceler cumhurbaşkanına iletildi. "Dinci Erbakan'ı hiç sevmeyiz"
Erbakan'ın partisinin yükselişi sebebiyle mi yazdınız bu mektupları? Evet, "Memleketin ahvalini takip ediyorsunuz. Bu hayırlı gidiş değildir. Tedbir alınmalı. Biz, bize vatandaş olarak düşen vazifeyi ifa ediyoruz. Karar zâtı devletlerine aittir" dedik. Erbakan'ı hiç sevmeyiz.
Neden? Atatürk'ün Türkiyesi dinci bir Türkiye olamaz. Erbakan maalesef dincidir. O yıllarda Encümen-i Daniş'i kamuoyu tanıdı. Encümen-i Daniş dinciler harekete geçince meydana çıktı. Atatürk'ün memleketinde dincilik sökmez.
Ahmet Necdet Sezer’i çok sevdik
Üye olmayanların Encümen-i Daniş toplantılarına katılamadığını söyleyen Fethi Çelikbaş, “Cumhurbaşkanlarından en çok Sezer'i sevdik" dedi...
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i hiç toplantılarınıza davet ettiniz mi? Hayır. Kimlere mektup gönderdiniz? Demirel'e, Ahmet Necdet Sezer'e gönderdik. Başbakanken Abdullah Bey'e de gönderdik.
Başbakanken Çiller’e mektup gönderdiniz mi? Benim bulunduğum dönemde göndermedik.
En çok hangi cumhurbaşkanını sevdiniz? Ahmet Necdet Sezer'i. Abdullah Bey'e bu dönem mektup gönderildi mi? Abdullah Gül eski Gül değil. Zaten değiştiklerini kendileri de söylüyor. İnsan o makama gelince mesuliyet hissi artar.
Üye olmayanlar toplantılarınıza katılabilir mi misafir olarak? Üye olmayanlar gelmiyordu. Ama, bazen biz dinlemek istediklerimizi davet ediyorduk. Sizin döneminizde yazılmış bir mektup var mı sizde? Hayır yok. Onlar başkandadır.
15 günde bir mi toplanırdınız? Evet. Ama, yazın tatil olur. Nasıl üye olunuyor? Birisi "Şu arkadaş emekli olmuştur. Uygun görürseniz onu da aramıza alalım" diye teklif ediyor. Ekseriyet kabul ederse alıyoruz, kabul etmezse almıyoruz. Kesin bir sayı yok.
Siz artık gidemiyorsunuz toplantılara değil mi? Yok, gitmiyorum. Kemik kayması filan olur diye korkuyorum. O kadar kötü gözükmüyorsunuz. Çok spor yaptım ben. Galatasaray'da 11 sene müdafaada santraf oynadım. 1922'de Galatasaray'a girdim 1933'te ayrıldım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder