17 Aralık 2008 Çarşamba

GENELKURMAY ESKİ BAŞKANI BÜYÜKANIT CAN ATAKLI'NIN İŞTEN ATILMASINI MI İSTEDİ?

Yeni Şafak gazetesi 17 Aralık tarihli “Sorgu kimyasını bozdu” başlıklı haberiyle, Ergenekon davasının sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün sorgusunu yazdı.

Haberin bir bölümünde ise, gazeteci yazar Can Ataklı için şöyle bir habere yer verdi:
“Çapraz sorguda Business Channel eski sahibi sanık Hayrettin Ertekin araya girerek TV'nin yayın yönetmeni gazeteci Can Ataklı'nın işten atılmasına ilişkin açıklama yaptı. Ertekin, "Beni Ataklı'nın kanala geri alınması için 7-8 general, başbakan yardımcısı ve Emin Şirin'in de aralarında bulunduğu 50'ye yakın kişi aradı, ancak Veli Küçük bunların arasında yoktu' dedi. Küçük de Ataklı'nın işe geri alınması için Emin Şirin'le görüştüğünü söyledi. Ataklı, bir yazısında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın işten atılmasında rolü olduğunu ima etmişti.”
Can Ataklı bir dönem çalıştığı Business Channel’dan ayrıldıktan sonra bu konuya ilişkin yazılar kaleme almıştı.
Ataklı, 4 Eylül 2008 tarihli Vatan gazetesinde “Ne oldu da Business Channel bitti?” başlıklı yazısında bu olayı anlatmıştı.
Odatv.com olarak Can Ataklı’ya ulaştık. Kendisiyle ilgili çıkan bu haberi sorduk. Business Channel’den ayrıldıktan sonra kanala geri dönmek için kimseyi aramadığını ve bunların yalan haberler olduğunu belirtti.
İşte Can Ataklı’nın Odatv’ye yaptığı zehir zemberek açıklamaları:
“Ben kimseyle konuşmadım ki 50 kişi arasın. Ayrıca da öyle bir niyetim yoktu. Ben bastım gittim oradan. Bu paçavralar kendilerine böyle bir şey biçmeye çalışıyorlar herhalde. Bu saçma sapan bir olay. Ne yapayım yani? Ergenekon’dan içeride yatan bir tane kuyumcu adam. Herkes ciddiye alıyor. Böyle medya da olmaz olsun. Onu diyorum, ne diyeyim ki. Saçma sapan bir adamın peşine takılıp, koca koca adamlar böyle bir şey yapıyor. Ben anlamıyorum. Bugün bir iki gazete de koymuş. “Devreye girdi.” Nesine devreye girecek? Allah’ın adamları. Ne yapmışım ki devreye girecek? Türkiye işte bu saçmalıklarla, bu aptallıklarla, bu gerizekalılıklarla böyle herkesin gündemi oluyor. Saçma sapan bir şey. Ne diyeyim istiyorsunuz?

Yeni Şafak diyor ki “Can Ataklı için de devreye girmiş.” Veli Küçük. “Böyle bir şey yok. Haberim bile yok.” diyor. O Hayrettin Ertekin denilen dolandırıcı da “Hayır Veli Paşa yok ama 50 tane adam var. Aralarında generaller de var.” Şimdi başlığa bak, yazıya bak. Sinir bozucu bir şey bu. Ben bunu hak etmiyorum ki. Ben profesyonelce bir iş yapmışım, durumu görmüşüm. Basmış gitmişim. Bir yıl sonra da nasıl ayrıldığımı yazmışım.

Emin Şirin’den bahsediyor. Anladığım kadarıyla Emin Şirin bir konuşmada herhalde Veli Küçük’e bunu anlatmış. “Senin bir adamın mı bu?” diye. Bunu dinlemişler. Şimdi oradan soru soruyor. Emin Şirin adını vererek. O da diyor ki “Benim haberim yok.” Benim ne Veli Küçük’le ilgim olabilir ne bilmem nesiyle. Hiçbirini de tanımam. Tanımam derken üstünlükle söylemiyorum. Denk gelmemiş hiç birini de tanımamışım. Tanıyabilirdim, yani gazeteci adamım ben. Şimdi böyle orada adamın biri çıkıp kendini tatmin ederek, “Ben onu kovdum.O, araya adamlar sokuyor.” Niye araya adamlar sokayım kardeşim? Bir kıçı kırık kanal. Ben orada bir şey yapmaya çalıştım . Olmadı, bitti, geçti, gitti. Benim oradan “Aman beni geri alın diye bir şey olur mu?”

Zaten bu tür ilişkileri olduğu anlatan bir adamdı bu. “Ben bunun danışmanıyım.” Emekli Generaller yanında emir eri gibi dolaşan bir adam. Böyle bir soru soruyorlar. Can Ataklı adı geçince tabi. O zaman o da diyor ki “Attım da beni alsın diye.” Bu benim onurumu da zedeliyor. Kovulmuşum da geri alınıyorum diye adam sokuyorum. Hayır adam falan sokmadım. Aradığım tek adam vardır. O günkü Genelkurmay başkanı. Ona da durumu söylemek. “Bak senin adını kullanarak operasyon yapıyor.”

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın o tarihteki Genelkurmay Başkanının iki tane, general göndererek kanala bu adam atılacak, yoksa kanalı kapattırırım dediğini bana sahibi anlattı. Ben ayrıldıktan sonra, pişmanlıkta duydular tabi. “Nedir dedim sizin benimle derdiniz?” Ben bunları yazdım. Belki bu kadar sert yazmadım ama yazıyı okursanız göreceksiniz. Benim bilgim dışında iki tane general kanala geliyor, ben görmüyorum. Sahibiyle konuşuyor ve diyor ki “Genelkurmay Başkanımız son derece öfkeli, bu adamı buradan atacaksınız, ya da bu kanalı biz kapattırırız.” Olay bu. Ben de bunu yazdım ve bunu haber verdim. “Bak dedim böyle anlatıyorlar. Doğru mu?” diye. Cevap bile vermedi bana Genelkurmay başkanı o tarihte. Haber vermek için dört kere aradım. Ben bu yaşadıklarımdan sonra bir kıçı kırık kanala döner miyim? Öyle bir şey yapmam mümkün mü? Aç değilim açıkta değilim ki bir 3 yıl da aç kaldım açıkta kaldım. Ona rağmen boynunu bükmemiş bir adam, bir kıçı kırık kanaldaki bir sosyete kuyumcusuna, gideceğim de 50 tane adam sokacağım aralarında generaller olacak. O generallere hakaret ettim ben.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder