22 Nisan 2013 Pazartesi

Casusluğa Said Nursi'li tepki

İzmir’de görülen “gizli belge ve bilgi bulundurma” davasında örgütün yöneticilerinden olduğu iddia edilen Safiye Köten’in Akhisar Kaymakamı babası Kamil Köten suçlamalara isyan etti.
 
 
İzmir’de görülen “gizli belge ve bilgi bulundurma” davasında örgütün yöneticilerinden olduğu iddia edilen Safiye Köten’in Akhisar Kaymakamı babası Kamil Köten, kızının suçsuzluğuna inancının tam olduğunu söyledi. Baba Köten, davaya tepkisini Said-i Nursi’nin sözleriyle verdi: “2013 Türkiyesi’nde diyorum ki; zalimler için yaşasın cehennem.”

İzmir merkezli “gizli belge ve bilgi bulundurma” davasında, örgüt yöneticisi ve örgütün fuhuş ayağını yönetmekle suçlanan, askeri bilgi ve belgeleri kurduğu ilişkilerle temin ederek örgüte kazandırdığı iddia edilen Safiye Köten’e, Manisa’nın Akhisar ilçesi Kaymakamı olan babası Kamil Köten, “Kızımın masumiyetine inancım tam. Sonuna kadar ona destek olacağım” diyerek sahip çıktı. Kamil Köten, Said-i Nursi’nin 31 Mart olayından sonra yargılandığı Divan-ı Harb-i Örfi’den beraat ettikten sonra söylediği sözleri tekrarladı: “2013 Türkiyesi’nde diyorum ki; “Zalimler için yaşasın cehennem.”

Safiye Köten’in babası Kamil Köten’le kaymakamlığını yaptığı Akhisar’da buluştuk. Karşımızda, devlete olan inancını kaybetmemeye çalışan bir kaymakam, kızının tüm yaşadığı olumsuzlukları omuzlamış bir baba ve herkes için adalet isteyen bir insan vardı. Hürriyet gazetesinin haberine göre; Kamil Köten bizimle Akhisar Kaymakamı olarak değil, Safiye Köten’in babası olarak konuştu: “Kamu düzenini koruması gereken kişiler, kızımı ve o davada yargılanan, yargılanmayan birçok insanı çırılçıplak bir şekilde iddianame dedikleri şeyin içine sokarak 76 milyonun önüne sundular. İddianameye koydukları telefon görüşmeleri, fotoğraflar vicdanı olan insanları hücrelerine kadar titretecek şeyler. Kızımla ilgili bir sürü suçlama var: örgüt yöneticisi, koordinatör, şantaj, vesaire, vesaire. Peki bu kız bunları neden yapmış? Çalıştığı denizcilik şirketinde 1200 TL maaş alan birisiydi. Evinin elektrik, su parasını bile ben ödüyordum. Kızım bu örgütte hiçbir maddi karşılık beklemeden mi çalışmış? Fuhuş organizasyonlarını yönettiğini iddia edenler, casus olduğunu iddia edenler bunu neden belgelememiş?
BU GÜÇLE BABASINI NİYE VALİ YAPMADI

Koramiral Veysel Kösele ile Foça’da Garnizon Komutanlığı dönemde tanıştık. Ben de o sırada Foça Kaymakamı’ydım. Kendisi aile dostumdur. İddianamede kızımın Veysel Kösele’nin terfisinde etkili olduğu da iddialar arasında. Bu iddianameyi hazırlayanlara soruyorum; 24 yaşındaki kızım YAŞ kararlarında dahi etkili olacak güce sahipse babasını neden vali yapmamış bugüne kadar.

11 AYDIR DNA ALINMASINI BEKLİYORUZ

Kızım Karşıyaka’da bir apartman dairesinde ablası ile birlikte yaşıyordu. Arama yapıldığı gün ben de oradaydım. Kızım içinde askeri bilgilerin olduğu harddisklerin bulunduğu o siyah poşetin kendisine ait olmadığını defalarca söyledi. Yalvararak parmak izi alınmasını istedi. Ben kızımı tanırım. O gün masumiyetine inandım. 11 aydır parmak izi, DNA testi istedik. Hâlâ yapılmadı. Narin Korkmaz’ın görme özürlü babasının yaşadığı gecekonduda bulunan belgelerin, harddisklerin çıktığı poşette ne tesadüf ki siyah renkte. Bu poşetleri leylekler mi getirip koyuyor bu insanların evine? Başbakan’ın konutuna böcek yerleştiren yapılar, hiçbir güvenlik önlemi olmayan evlere bu poşetleri koyamaz mı?

BAKIŞ AÇIM 180 DERECE DEĞİŞTİ

Çocuğum bana Allah’ın emanetidir. Yaşamımın sonuna kadar çocuğuma sahip çıkacağım. Başbakanımız demiyor mu: “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.” Ben de şu anda onu yapıyorum. Onuru, hayatı linç edilmiş kızımı yaşatmaya çalışıyorum. Bu olayları bizzat kendi başıma yaşayınca bir devlet memuru olarak daha iyi anladım. Şu anda bakış açım 180 derece değişmiş durumda. İnsan haklarının ne kadar önemli olduğunu, bunun başta kamu görevlileri olmak üzere toplumca özümsenerek uygulanmasının gerekliliğini bizzat yaşadım. Yargı mensupları, kolluk kuvvetleri insan haklarını tüm hücrelerine kadar özümsemesinin gerekliliğini maalesef kendi yaşadığım olaydan sonra açıkça gördüm. Mahkeme heyetinin basiretle yaklaşarak, bizlerin acısını hafifleteceğini, gerçekleri ortaya çıkaracaklarına inanıyorum/inanmak istiyorum.

Bizlere bu acıları yaşatanlara bir çift sözüm olacak. Allah zâlimleri muhatap alır. Onları yok saymaz. Allah hiçbir şeyi ihmal etmez ve bunun için acele de etmez. İbrahim Hakkı Erzurumi’nin sözleri ile seslenmek istiyorum bu insanlara, “Mevlam görelim neyler. Neylerse güzel eyler” ve son olarak da diyorum ki, “2013 Türkiyesi’nde zalimler için yaşasın cehennem.”

16 SUBAYI KOORDİNE DİYORMUŞ
Safiye Köten 1397 sayfalık iddianamede, aralarında amirallerin de bulunduğu örgütün yönecilerinden ve koordinatörlerinden olarak gösteriliyor. İddianameye göre, 24 yaşındaki Safiye Köten, Kurmay Albay’ların da aralarında bulunduğu 16 subayı koordine ediyor. Hatta davanın sanıklarından Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele’nin terfisinde etkili olduğu bile iddia ediliyor.

ÖTEKİ KIZIMA DA ENGEL

İzmir’in Aliağa ilçesindeki Şakran Kadın Cezaevi’nde 11 aydır tutuklu bulunan kızını hemen her hafta ziyaret ettiğini anlatan baba Kamil Köten, “Kızım cezaevinde Allah’a sığınmış durumda” dedi. Büyük kızının ise yüksek lisansını bitirip, tezini başarıyla tamamladığını belirten Köten, şöyle devam etti: “Ancak iş bulamıyor. Neden biliyor musunuz? Kardeşinin başına gelenlerden dolayı, bu davadan dolayı. Yaşadığı olaylardan dolayı. Bunların hesabını kim verecek?”