Poyrazköy davasında sanıkların üçüncü yargı paketi ile gelen düzenlemeler kapsamında yaptığı tahliye talepleri reddedildi.
Mahkeme,
sanıkların tutukluluk hallerinde geçen makul süreyi aşan bir durum
olmadığını belirterek adli kontrolün yetersiz kalacağını belirtti.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Poyrazköy davasının sanıklarından Levent Bektaş, Ümit Metin, Deniz Cora, Ercan Kireçtepe, Emre Onat, Eren Günay, Erdinç Yıldız, Behçet Altıntaş ve Mehmet Cem Çağlar'ın 'denetimli serbestlik uygulanarak serbest bırakılma' taleplerini değerlendirdi.
Mevcut olan delillerin sanıklar hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular olarak kabul edilmesine, bu olguların tutukluluk değerlendirmesi açısından halen devam ediyor olmasının altını çizen mahkeme, gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına ve gerekse üçüncü yargı paketi ile yapılan düzenlemedeki hükümlere göre tutukluluk hallerinde geçen makul süreyi aşan bir durumun bulunmadığını belirtti.
Mahkeme, "Sanıkların serbest kalması halinde kaçma şüphesinin, sanıkların üzerine atılı suçların ağırlığına göre karine olarak kabul edilmesinde zorunluluk bulunmasına, tutuklamaya alternatif koruma tedbirlerinin bu aşamada sanıklar açısından yetersiz kalacağı ve Anayasa'da ifade edilen 'ölçülülük' ilkesi uyarınca sanıklar hakkında daha hafif bir koruma önlemi olan adli kontrol tedbiri uygulanmasının dava dosyası açısından yetersiz kalacağı" kanaatinde olduğunu kaydetti.
Mahkeme bu nedenle 9 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Poyrazköy davasının sanıklarından Levent Bektaş, Ümit Metin, Deniz Cora, Ercan Kireçtepe, Emre Onat, Eren Günay, Erdinç Yıldız, Behçet Altıntaş ve Mehmet Cem Çağlar'ın 'denetimli serbestlik uygulanarak serbest bırakılma' taleplerini değerlendirdi.
Mevcut olan delillerin sanıklar hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular olarak kabul edilmesine, bu olguların tutukluluk değerlendirmesi açısından halen devam ediyor olmasının altını çizen mahkeme, gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına ve gerekse üçüncü yargı paketi ile yapılan düzenlemedeki hükümlere göre tutukluluk hallerinde geçen makul süreyi aşan bir durumun bulunmadığını belirtti.
Mahkeme, "Sanıkların serbest kalması halinde kaçma şüphesinin, sanıkların üzerine atılı suçların ağırlığına göre karine olarak kabul edilmesinde zorunluluk bulunmasına, tutuklamaya alternatif koruma tedbirlerinin bu aşamada sanıklar açısından yetersiz kalacağı ve Anayasa'da ifade edilen 'ölçülülük' ilkesi uyarınca sanıklar hakkında daha hafif bir koruma önlemi olan adli kontrol tedbiri uygulanmasının dava dosyası açısından yetersiz kalacağı" kanaatinde olduğunu kaydetti.
Mahkeme bu nedenle 9 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.