Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun dinlediği isimlerden ilginç açıklamar geliyor. Bunlardan biri de Milli Birlik Komitesi Üyesi Esin. Bakın neler anlatmış?
Meclis
Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun dinlediği isimler, ilginç çıkışlarda
bulunuyor. 1960 darbesini yapan Milli Birlik Komitesi Üyesi Numan Esin,
milletvekillerini şaşırtan bir ifade kullandı. Darbelerin Türkiye'ye
bir şey kazandırmadığını belirten Esin, 1971 muhtırasından sonra 10 ay
cezaevinde yattığını anlattı ve "Bunlardan bir b.k olmayacağını gördük,
öğrendik" dedi.
Meclis 27 Mayıs Alt Komisyonu'nun 26 Haziran'da dinlediği Numan Esin, o döneme ilişkin önemli bilgiler verdi. 83 yaşındaki Esin, darbeyi Demokrat Particiler ve Halk Particiler diye ikiye bölünen halkı birleştirmek adına yaptıklarını savundu. 1960 öncesinde kendilerinden ayrı iki darbe girişiminin yaşandığını anlattı.
Adnan Menderes ve arkadaşlarını yurtdışına sürgüne göndermeyi planladıklarını ancak 14'ler olarak kendilerinin sürgüne gönderildiğini dile getirdi. Darbenin kendilerini cezalandırdığını kaydeden Esin, 1974'te cezaevine girip on ay kaldığını hatırlattı.
Boğaziçi Köprüsü’nü havaya uçurmakla suçlandığını vurgularken şöyle konuştu: “12 Mart’tan sonra içeriye aldılar. 'Gel bakalım Boğaz Köprüsü'nü uçuracakmışsın sen' dediler."
Esin, 14 gün işkence gördüğünü anlatarak milletvekillerine gösterdiği işkence izlerinin ardından şu bilgileri verdi: "İşkencenin izlerini üzerimde görün mahkeme heyeti. Şakası var mı bunun? Herif gelmiş bizi işkenceden geçirmiş. Biz kontrgerillayı kendi yaşamımızla öğrendik. Ben ondan sonra çıktım o cezaevinden on ay yattıktan sonra, doğru dürüst param yok, işim ortada kaldı ama her şeye rağmen tuttum Vatan gazetesini aldım 75'te. Darbelere karşı Vatan gazetesini çıkardım."
İSTANBUL'DAN YÖNETTİ
Esin, Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ'ın "Elli iki yıllık hayatımızda çok darbe girişimleri oldu, darbe, ihtilal" şeklindeki sözleri üzerine "Bunlardan bir b.k olmayacağını gördük, öğrendik" ifadesini kullandı. Esin, 27 Mayıs darbesine İstanbul'da Birinci Ordu Karargahı'nda Harekat Başkanlığı'nda kurmay yüzbaşı rütbesiyle katıldı. 13 Kasım 1960'da Milli Birlik Komitesi’nin parçalanması üzerine 14'lerden biri olarak Madrid'e sürgüne gönderildi. İki yıl sonra Türkiye'ye döndü.
1965 seçimlerinde Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nden aday oldu. Seçilemedi. Ardından Uluslararası Nakliyecilik, Turizm, Rent A Car alanındaki çalışmalarına yöneldi. “Devrim ve Demokrasi Bir 27 Mayısçının Anıları" adlı bir kitabı bulunuyor.
Meclis 27 Mayıs Alt Komisyonu'nun 26 Haziran'da dinlediği Numan Esin, o döneme ilişkin önemli bilgiler verdi. 83 yaşındaki Esin, darbeyi Demokrat Particiler ve Halk Particiler diye ikiye bölünen halkı birleştirmek adına yaptıklarını savundu. 1960 öncesinde kendilerinden ayrı iki darbe girişiminin yaşandığını anlattı.
Adnan Menderes ve arkadaşlarını yurtdışına sürgüne göndermeyi planladıklarını ancak 14'ler olarak kendilerinin sürgüne gönderildiğini dile getirdi. Darbenin kendilerini cezalandırdığını kaydeden Esin, 1974'te cezaevine girip on ay kaldığını hatırlattı.
Boğaziçi Köprüsü’nü havaya uçurmakla suçlandığını vurgularken şöyle konuştu: “12 Mart’tan sonra içeriye aldılar. 'Gel bakalım Boğaz Köprüsü'nü uçuracakmışsın sen' dediler."
Esin, 14 gün işkence gördüğünü anlatarak milletvekillerine gösterdiği işkence izlerinin ardından şu bilgileri verdi: "İşkencenin izlerini üzerimde görün mahkeme heyeti. Şakası var mı bunun? Herif gelmiş bizi işkenceden geçirmiş. Biz kontrgerillayı kendi yaşamımızla öğrendik. Ben ondan sonra çıktım o cezaevinden on ay yattıktan sonra, doğru dürüst param yok, işim ortada kaldı ama her şeye rağmen tuttum Vatan gazetesini aldım 75'te. Darbelere karşı Vatan gazetesini çıkardım."
İSTANBUL'DAN YÖNETTİ
Esin, Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ'ın "Elli iki yıllık hayatımızda çok darbe girişimleri oldu, darbe, ihtilal" şeklindeki sözleri üzerine "Bunlardan bir b.k olmayacağını gördük, öğrendik" ifadesini kullandı. Esin, 27 Mayıs darbesine İstanbul'da Birinci Ordu Karargahı'nda Harekat Başkanlığı'nda kurmay yüzbaşı rütbesiyle katıldı. 13 Kasım 1960'da Milli Birlik Komitesi’nin parçalanması üzerine 14'lerden biri olarak Madrid'e sürgüne gönderildi. İki yıl sonra Türkiye'ye döndü.
1965 seçimlerinde Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nden aday oldu. Seçilemedi. Ardından Uluslararası Nakliyecilik, Turizm, Rent A Car alanındaki çalışmalarına yöneldi. “Devrim ve Demokrasi Bir 27 Mayısçının Anıları" adlı bir kitabı bulunuyor.