27 Temmuz 2012 Cuma

"Perinçek'i öldürmeyi teklif ettiler"

Ergenekon Davası'na bakan mahkeme MHP Genel Merkezi'ne müzekkere yazılarak kamuoyunda "Kızılelma Mitingi" olarak bilinen 30 Ağustos 2003 tarihinde yapılan mitinge parti olarak destek verilip verilmediği, destek verilmiş ise ne gibi bir destek verildiğinin sorulmasına" karar verdi. Ergenekon Davası'nda tanık olarak dinlenen Alaattin Çakıcı, "Susurluk Kazası olmasaydı Doğu Perinçek'in çocukları yetim kalacaktı" dedi.

 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda tanık Çakıcı'nın dinlenmesinin ardından savcının ve mahkeme heyetinin sorularını yanıtladı. Tanık Alaattin Çakıcı, Şenol Turan, Muhsin Karaman ve Murat Güler'le çok özel bir eğitime tabi tutulduklarını anlatarak, "Korkut Eken ve Yavuz Ataç bu eğitimde hocalık yaptı. Ayrı ayrı eğitim veriyorlardı. Beşinci olarak da Tevfik Ağansoy'u ben gruba aldırdım. Çok özel bir eğitimdi. MOSSAD ve CIA'nın verdiği eğitimler gibiydi" dedi. Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk görevlerinin ne olduğunu sordu. Çakıcı ise "Seyahat edip yurtdışında bilgi toplamaktı" diye cevap verdi.

"HİRAM ABBAS DİZİSİ YAPILACAK ADAMDI"

Mahkeme heyeti başkanı Çalmuk "Yurtdışında savunma amaçlı olarak atış serbest miydi?" diye sordu. Mahkeme Başkanı Çalmuk'un bu sorusuna cevap vermeyen Çakıcı ise mahkemenin bunu sorma hakkı olmadığını dile getirerek, "İstihbarat amaçlı olarak yurtdışına çıkıyorsunuz. Bir sürü adam sizi takip ediyorsa, size silah çekiyorsa siz de tepki verirsiniz. 30 defa ölümden döndüm" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Çalmuk'un "Hiram Abbas ile ilgili ne biliyorsunuz?" sorusu üzerine Çakıcı şu cevabı verdi:

"Tanırım, milletini toprağını seven biriydi. Hiram Abbas dizisi yapılacak adamdır. Ölmeden bana bir kaç gün önce telefon açarak yanıma geleceğini söyledi. Ancak bana gelmeden bir gün önce öldürüldü."

Çakıcı sözlerine şöyle devam etti: "Koskoca MİT teşkilatı toprağın altındaki adamı buluyor. Kendi adamını (Hiram Abbas) neden ve nasıl bulamıyor? MİT'in küçük ayağı İsrail'de, büyük ayağı ise CIA 'dedir. Buna örnek mi istiyorsunuz. Bakın Hakan Fidan'ı nasıl ortaya çıkardılar, miadı doldu."
"KAZA OLMASAYDI PERİNÇEK'İN ÇOCUKLARI YETİM KALACAKTI"

Çakıcı, davanın sanıklarından Doğu Perinçek ile ilgili olarak da, "Mehmet Eymür adamlarından biri beni arayarak Doğu Perinçek öldürmeyi teklif ettiler. Ama ben bu teklifi reddettim çünkü Perinçek'i Mehmet Eymür öldürtüp benim üzerime suçu atacaklardı. Bu arada Susurluk Kazası oldu. Eğer Kaza olmasaydı Perinçek'in çocukları yetim kalacaktı" diye konuştu.

VELİ KÜÇÜK: ALAATTİN ÇAKICI'YI TANIMIYORUM


Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Veli Küçük'e, Çakıcı'yı tanıyıp tanımadığını sordu. Söz alan Küçük ise "Alaattin Çakıcı'yı tanımıyorum. Ancak Çakıcı'nın anlattıkları doğrudur" dedi. Bu sözler üzerine Çakıcı, "Doğru söyleyen adama ne diyeceksiniz savcım" diye konuştu.

MAHKEME ALDIKLARI ARA KARARLARI AÇIKLADI

Bu arada Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, sanık ve avukatların taleplerine ilişkin aldıkları ara kararları avukatlara dağıttı. Mahkeme Heyetinin aldığı 5 sayfalık kararda 24 Mart 1978'de öldürülen Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz cinayetiyle ilgisi olduğu anlaşılan Özel Harp Dairesi konulu meclis araştırma raporunun TBMM Başkanlığı'ndan istenmesine karar verdi. Öz'ün hazırladığı ve 1977'de Bülent Ecevitin hükümeti kurmasından hemen sonra Başbakanlığa verdiği raporun Başbakanlık'tan istenmesini karar veren heyeti kararda özetle şu ifadelere yer verdi:

"Öz'ün hazırlığını yaptığı soruşturma evrakının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünden istenilmesine, Savcı Doğan Öz'ün katledilmesiyle ilgili iddianame ve bu iddianame kapsamında açılan dosya içerisinde varsa Doğan Öz'ün hazırladığı raporun Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği'nden gönderilmesinin istenmesine karar verildi."

ECEVİT'İN RAPORLARI SORULDU


Mahkeme, Sağlık Bakanlığı'na yazı yazılarak eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in sağlık durumuyla ilgili 2000 yılından sonra alınmış Yüksek Sağlık Şurası rapor veya raporlarının olup olmadığının sorulmasına, var ise ayrı ayrı ekleriyle gönderilmesininin istenmesini kararlaştırdı.

AİHM DAVA AÇANLAR

Mahkeme, Adalet Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak Ergenekon davası sanıklarından hangilerinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruda bulunduğu ve bu başvuru sonucu AİHM tarafından ne gibi kararlar verildiğinin sorulmasını hükmetti.


MHP'YE KIZILELMA MİTİNGİ SORULDU
Mahkeme, MHP Genel Merkezi'ne müzekkere yazılarak kamuoyunda "Kızılelma Mitingi" olarak bilinen 30 Ağustos 2003 tarihinde yapılan mitinge parti olarak destek verilip verilmediği, destek verilmiş ise ne gibi bir destek verildiğinin sorulmasına" karar verdi.

KIZILELMA MİTİNGİ

Mahkeme, MHP Genel Merkezi'ne müzekkere yazılarak kamuoyunda "Kızılelma Mitingi" olarak bilinen 30 Ağustos 2003 tarihinde yapılan mitinge parti olarak destek verilip verilmediği, destek verilmiş ise ne gibi bir destek verildiğinin sorulmasına" karar verdi.

KIZILELMA MİTİNGİ NEDİR?

İddianamede, Mehmet Perinçek liderliğindeki İşçi Partisi gençlik grubu olan Öncü Gençlik ile Ergenekon Davasının tutuksuz sanıklarından İstanbul eski Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz önderliğindeki grubun, emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün talimatıyla bir araya getirildiği anlatılıyor. Biraraya gelen grupların 30 Ağustos 2003'de Taksim'de miting düzenlenlediği kaydedilen iddianamede söz konusu birlikteliğin kamuoyunda 'Kızıl Elma Koalisyonu' olarak anıldığı belirtiliyor. Davanın tutuklu sanığı Mehmet Perinçek 11 Haziran'da yaptığı savunmasında konuya ilişkin şunları söylemişti: "ABD'nin Irak'a müdahalesine karşı çıkmak, savaşta Türk askerlerinin rol almasına karşı çıkmak ve Kıbrıs'ta Rauf Denktaş'a destek vermek amacıyla İşçi Partisi Öncü Gençlik İstanbul şubesi ile Ülkü Ocakları İstanbul şubesinin oluşturduğu tertip komitesi tarafından ortaklaşa bir miting düzenledik."