Ergenekon Davası'na bakan mahkeme MHP Genel Merkezi'ne müzekkere yazılarak kamuoyunda "Kızılelma Mitingi" olarak
bilinen 30 Ağustos 2003 tarihinde yapılan mitinge parti olarak destek
verilip verilmediği, destek verilmiş ise ne gibi bir destek verildiğinin
sorulmasına" karar verdi. Ergenekon Davası'nda tanık olarak dinlenen
Alaattin Çakıcı, "Susurluk Kazası olmasaydı Doğu Perinçek'in çocukları
yetim kalacaktı" dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görülen Ergenekon Davası'nda tanık Çakıcı'nın dinlenmesinin ardından
savcının ve mahkeme heyetinin sorularını yanıtladı. Tanık Alaattin
Çakıcı, Şenol Turan, Muhsin Karaman ve Murat Güler'le çok özel bir
eğitime tabi tutulduklarını anlatarak, "Korkut Eken ve Yavuz
Ataç bu eğitimde hocalık yaptı. Ayrı ayrı eğitim veriyorlardı. Beşinci
olarak da Tevfik Ağansoy'u ben gruba aldırdım. Çok özel bir eğitimdi.
MOSSAD ve CIA'nın verdiği eğitimler gibiydi" dedi. Mahkeme Başkanı Hüsnü
Çalmuk görevlerinin ne olduğunu sordu. Çakıcı ise "Seyahat edip
yurtdışında bilgi toplamaktı" diye cevap verdi.
"HİRAM ABBAS DİZİSİ YAPILACAK ADAMDI"
Mahkeme heyeti başkanı Çalmuk "Yurtdışında savunma amaçlı olarak atış serbest miydi?"
diye sordu. Mahkeme Başkanı Çalmuk'un bu sorusuna cevap vermeyen Çakıcı
ise mahkemenin bunu sorma hakkı olmadığını dile getirerek, "İstihbarat
amaçlı olarak yurtdışına çıkıyorsunuz. Bir sürü adam sizi takip
ediyorsa, size silah çekiyorsa siz de tepki verirsiniz. 30 defa ölümden
döndüm" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Çalmuk'un "Hiram Abbas ile ilgili ne biliyorsunuz?" sorusu üzerine Çakıcı şu cevabı verdi:
"Tanırım,
milletini toprağını seven biriydi. Hiram Abbas dizisi yapılacak
adamdır. Ölmeden bana bir kaç gün önce telefon açarak yanıma geleceğini
söyledi. Ancak bana gelmeden bir gün önce öldürüldü."
Çakıcı sözlerine şöyle devam etti:
"Koskoca MİT teşkilatı toprağın altındaki adamı buluyor. Kendi adamını
(Hiram Abbas) neden ve nasıl bulamıyor? MİT'in küçük ayağı İsrail'de,
büyük ayağı ise CIA 'dedir. Buna örnek mi istiyorsunuz. Bakın Hakan
Fidan'ı nasıl ortaya çıkardılar, miadı doldu."
"KAZA OLMASAYDI PERİNÇEK'İN ÇOCUKLARI YETİM KALACAKTI"
Çakıcı, davanın sanıklarından Doğu Perinçek ile ilgili olarak da, "Mehmet
Eymür adamlarından biri beni arayarak Doğu Perinçek öldürmeyi teklif
ettiler. Ama ben bu teklifi reddettim çünkü Perinçek'i Mehmet Eymür
öldürtüp benim üzerime suçu atacaklardı. Bu arada Susurluk Kazası oldu.
Eğer Kaza olmasaydı Perinçek'in çocukları yetim kalacaktı" diye konuştu.
VELİ KÜÇÜK: ALAATTİN ÇAKICI'YI TANIMIYORUM
Duruşma
savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Veli Küçük'e, Çakıcı'yı tanıyıp
tanımadığını sordu. Söz alan Küçük ise "Alaattin Çakıcı'yı tanımıyorum.
Ancak Çakıcı'nın anlattıkları doğrudur" dedi. Bu sözler üzerine Çakıcı, "Doğru söyleyen adama ne diyeceksiniz savcım" diye konuştu.
MAHKEME ALDIKLARI ARA KARARLARI AÇIKLADI
Bu
arada Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, sanık ve avukatların taleplerine
ilişkin aldıkları ara kararları avukatlara dağıttı. Mahkeme Heyetinin
aldığı 5 sayfalık kararda 24 Mart 1978'de öldürülen Cumhuriyet Savcısı
Doğan Öz cinayetiyle ilgisi olduğu anlaşılan Özel Harp Dairesi konulu
meclis araştırma raporunun TBMM Başkanlığı'ndan istenmesine karar verdi.
Öz'ün hazırladığı ve 1977'de Bülent Ecevitin hükümeti kurmasından hemen
sonra Başbakanlığa verdiği raporun Başbakanlık'tan istenmesini karar
veren heyeti kararda özetle şu ifadelere yer verdi:
"Öz'ün
hazırlığını yaptığı soruşturma evrakının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı
ve Emniyet Genel Müdürlüğünden istenilmesine, Savcı Doğan Öz'ün
katledilmesiyle ilgili iddianame ve bu iddianame kapsamında açılan dosya
içerisinde varsa Doğan Öz'ün hazırladığı raporun Genelkurmay Başkanlığı
Adli Müşavirliği'nden gönderilmesinin istenmesine karar verildi."
ECEVİT'İN RAPORLARI SORULDU
Mahkeme,
Sağlık Bakanlığı'na yazı yazılarak eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in
sağlık durumuyla ilgili 2000 yılından sonra alınmış Yüksek Sağlık
Şurası rapor veya raporlarının olup olmadığının sorulmasına, var ise
ayrı ayrı ekleriyle gönderilmesininin istenmesini kararlaştırdı.
AİHM DAVA AÇANLAR
Mahkeme,
Adalet Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne müzekkere
yazılarak Ergenekon davası sanıklarından hangilerinin Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi'ne başvuruda bulunduğu ve bu başvuru sonucu AİHM
tarafından ne gibi kararlar verildiğinin sorulmasını hükmetti.
MHP'YE KIZILELMA MİTİNGİ SORULDU
Mahkeme, MHP Genel Merkezi'ne müzekkere yazılarak kamuoyunda "Kızılelma Mitingi"
olarak bilinen 30 Ağustos 2003 tarihinde yapılan mitinge parti olarak
destek verilip verilmediği, destek verilmiş ise ne gibi bir destek
verildiğinin sorulmasına" karar verdi.
KIZILELMA MİTİNGİ
Mahkeme, MHP Genel Merkezi'ne müzekkere yazılarak kamuoyunda "Kızılelma Mitingi"
olarak bilinen 30 Ağustos 2003 tarihinde yapılan mitinge parti olarak
destek verilip verilmediği, destek verilmiş ise ne gibi bir destek
verildiğinin sorulmasına" karar verdi.
KIZILELMA MİTİNGİ NEDİR?
İddianamede,
Mehmet Perinçek liderliğindeki İşçi Partisi gençlik grubu olan Öncü
Gençlik ile Ergenekon Davasının tutuksuz sanıklarından İstanbul eski
Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz önderliğindeki grubun, emekli
Tuğgeneral Veli Küçük'ün talimatıyla bir araya getirildiği anlatılıyor.
Biraraya gelen grupların 30 Ağustos 2003'de Taksim'de miting
düzenlenlediği kaydedilen iddianamede söz konusu birlikteliğin
kamuoyunda 'Kızıl Elma Koalisyonu' olarak anıldığı belirtiliyor. Davanın
tutuklu sanığı Mehmet Perinçek 11 Haziran'da yaptığı savunmasında
konuya ilişkin şunları söylemişti: "ABD'nin Irak'a müdahalesine karşı
çıkmak, savaşta Türk askerlerinin rol almasına karşı çıkmak ve Kıbrıs'ta
Rauf Denktaş'a destek vermek amacıyla İşçi Partisi Öncü Gençlik
İstanbul şubesi ile Ülkü Ocakları İstanbul şubesinin oluşturduğu tertip
komitesi tarafından ortaklaşa bir miting düzenledik."