25 Şubat 2009 Çarşamba

'Asit kuyuları' söylemi, bölgedeki yüzlerce kayıp gerçeğini sulandırıyor

Güneydoğu'daki binlerce faili meçhul ve kayıp, son günlerde 'asit kuyuları' iddialarıyla gündemde. Tuncay Güney'e dayandırılan iddialara göre Güneydoğu'da 1990'lı yıllarda kaybolan çok sayıda kişi Silopi'deki BOTAŞ tesislerinin içinde bulunan asit kuyularına atıldı. Kayıplarla ilgili envanteri tutan Şırnak Baro Başkanı Avukat Nuşirevan Elçi 'asit kuyuları' söyleminin Doğu'daki kayıp gerçeğini sulandırdığını söyledi.
17 bin faili meçhulden bahsedildiğini hatırlatan Elçi, "İnsanlar güpegündüz sokak ortasında infaz edildi. Cesetleri tarlalara atıldı. Şimdi kalkıp bunu 2-3 kuyu ile açıklamaya çalışmak, işi sulandırmaktır. Her şeyin bir tek buna endekslenmesi işi sulandırıyor. Gerçeği örtbas ediyor. Öldürme biçimi, gerçeği değiştirmez." dedi.
Kayıplarla ilgili Şırnak Barosu'na gelen dilekçe sayısı 100'ü geçmiş durumda. Şırnak Barosu ayrıca bir kişiyi de tespitlerle ilgili görevlendirmiş. Yapılan araştırmalar sonucunda gelen başvuru dilekçeleri dışında Cizre'de 180 kayıp yakını tespit edilmiş. Kayıplarla ilgili sağlıklı bir envanterin olmadığını söyleyen Nuşirevan Elçi, 17 bin 300 faili meçhulden bahsedildiğini ifade ediyor.
Nuşirevan Elçi, geçtiğimiz hafta Silopi Cumhuriyet Savcısı Atilla Öztürk ile birlikte BOTAŞ Karakolu'nun hemen yanında bulunan ve jandarmanın kontrolünde olan BOTAŞ arazisindeki incelemelere de katıldı.
BOTAŞ Karakolu'na giren, çıkamaz!
"41 yaşındayım, 11 yıllık avukatım, BOTAŞ tesislerine ilk kez girdim." diyen Elçi şunları anlatıyor: "Yaptığımız incelemelerde iki yer tespit ettik ve açılmasını istedik. Burası bölge insanının ürktüğü bir yer. 1990'lı yıllarda insanların kafasında şöyle bir anlayış vardı: BOTAŞ Karakolu'na giren bir daha çıkamaz. Çıkan da çok istisnadır. Burası ile ilgili çok sayıda kayıp ve işkence iddiası var."
Nuşirevan Elçi, BOTAŞ Karakolu'nda gözaltına alınıp sağ kurtulanları tanıklık yapmaya çağırdı. Başvuruda bulunacaklara her türlü kolaylığın sağlanacağını ifade eden Elçi, istemeleri durumunda gizli tanık olarak da ifade verebileceklerinin altını çizdi. BOTAŞ arazisi ve eski Sinan Lokantası'nın arkasındaki kuyular dışında tespit ettikleri başka yerlerin de olduğunu ifade eden Elçi, savcılığın bu işin üzerine ciddiyetle gitmesi gerektiğini kaydetti: "Savcılık iyi bir araştırma yapsa, bizim tespit ettiğimiz yerler dışında da arama olur. Şu anda çalışmalar, olması gerekli olan noktada değil."
Ergenekon savcılarının Güneydoğu'daki kayıp ve faili meçhullere de el atmalarını isteyen Elçi, davanın gerçek mecrasına dönmesi için Fırat'ın öbür yakasına da ulaşması gerektiğinin altını çizdi. Ergenekon operasyonunun ülkenin batısında yaşayan insanların bu örgütün faaliyetlerinden haberdar olmasını sağladığını kaydeden Elçi, "Güneydoğu'da ise insanlar Ergenekon haberlerine hiç şaşırmıyor. Zaten 20 yıldır biliyor, kendi arasında konuşuyor. Onlar için bu haberlerin hiçbirisi şaşırtıcı değil." diye konuşuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder