26 Aralık 2012 Çarşamba

Tankları alkışlayan çocuklardan olmadım

Tankları alkışlayan çocuklardan olmadım

Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Başkanı Nimet Baş, “Ben darbe dönemlerinde tankları alkışlayan çocuklardan olmadım. Darbede 15 yaşında lise öğrencisiydim. Benim oğlum ‘ordunun yönetime el koyması’ nedir bilmeyecek” dedi.

Baş, Adnan Menderes’in idam kararının iptali için Meclis’e yapılan başvuruyu değerlendirirken, “Mağdurlar arasında makam, mevki, statü ayrımı olmaz. Gerçekten kimsenin hatırlamadığı kişilerin hakkının korunmasını daha çok anlamlı buluyorum. Bu nedenle, ‘Adnan Menderes ve diğerleri’ denilmeli” görüşünü savundu. Baş, şunları söyledi:

HERKESİN İŞKENCE HİKÂYESİ ÇIKTI
“Herkes, kendisine haksızlık yapıldığını düşünüyor. 12 Eylül’ün rakamlarına baktığımız zaman, gözaltına alınan insan sayısı milyonun üzerinde, açılan dava 270 bin. Yani, sayısız insan kamu hizmetinde mahrum kaldı. Binlerce insan işinden oldu. Yurt dışına sürülenler, vatandaşlıktan çıkarılanlar var. Darbelerde neredeyse herkesin bir işkence hikâyesi çıktı. Meclis’te dahi Genel Kurul salonuna giriyorum, bizim milletvekillerimizin çoğu, ‘Ben de 12 Eylül’de gözaltına alındım, 71 muhtırasında gözaltına alındım, başıma şunlar geldi...’ Herkesin acıklı bir hikâyesi var. Bu toplum, çok yaralı bir toplum. Komisyona gönderilen belgelerin bir bölümü gizli belgelerdi. Söz konusu belgeleri raporda yayımlamadık. Ancak bu belgelerden yararlandık. İleride, ‘Bunu da nereden çıkardınız’ denildiği zaman, konunun bilgi ve belgeye dayalı olduğunu göstermemiz gerekiyordu.”