24 Aralık 2012 Pazartesi

Ordudan neden atıldığını 40 yıl sonra öğrendi

Res’en emekli Üsteğmen Dursun Gürler, 12 Mart muhtırası mağdurlarından. Yıllarca askeriyeden niye atıldığı sorusunun cevabını aradı.

12 Eylül referandumu, bu araştırmada kendisine bir kapı araladı. 40 yıldır çektiği mağduriyetin giderilmesi umuduyla harekete geçen Gürler, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne başvurup neden ve nasıl emekli edildiğini öğrendi.
Dursun Gürler, 2010 yılında ‘‘bilgi edinme yasasının’’ kendisine sağladığı yasal haktan yararlanarak emekli edilmesinin sebeplerini öğrenmek için Milli Savunma Bakanlığı’na (MSB) başvurdu. Gürler’in başvurusu üzerine MSB, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na 6 Ocak 2012 tarihinde bir yazı yazdı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel İşlem Daire Başkanı Tuğgeneral Yavuz Selim Kahveci imzası ile 25 Ocak 2012 tarihinde MSB’ye cevabi yazı geldi. Yazıda Gürler’in Türk Silahlı Kuvvetleri’nden disiplinsizlik nedeniyle atıldığını belgeleyen ekler ilave edildi. Bu belgeler MSB Genel Sekreterliği’ne gönderilecekti. Sicil belgelerinin Gürler’den saklanması gerekiyordu. Ancak bir yanlışlık yapıldı. Ve “Dağıtım” bölümüne Gürler’in ismi yazıldı. Bu yanlışlık, emekli üsteğmenin 40 yıldır çektiği acının nedenini ortaya çıkardı.

Gürler, kendisine gelen evrakları görünce adeta şok oldu. Çünkü kendisini Silahlı Kuvvetler’den ayıran sicil evraklarında akıl almaz tahrifatlar yapılmıştı. Gürler’in  Subay Sicil Belgesi’nde Kırklareli’nin Vize ilçesinde 7 ay 16 gün görev yaptığı yazıyor. Silahlı Kuvvetler’den ayrılma tarihi ise 21 Nisan 1972 olarak gösteriliyor. Ancak belgelerde “Tutum ve davranışları ile yasa dışı görüşleri benimsemektedir. Silahlı Kuvvetler’de bulunması uygun değildir. 1 Mayıs 1972” notu düşülmüş. Yani Gürler’i ordudan uzaklaştırmak isteyenler önce onu atmış, sonra sicil belgesine kanaatlerini yazmış. Gürler’i ordu bünyesinin dışına atan evrakların gelişi güzel düzenlendiğinin en önemli bir başka kanıtı daha var. Emekli üsteğmenin aldığı disiplinsizliklerin çoğunda Gürler, olayın geçtiği birliklerde görev yapmıyor. Kendine yapılan bu haksızlığın giderilmesini ve devletten iade-i itibar isteyen Dursun Gürler, şunları söylüyor: “Devlet, vatandaşına güven vermeli. Vatandaş devletine küs durmamalı. Devleti tarafından mağdur olmuş insanları, ne pahasına olursa olsun kazanmak, onlara iade-i itibar sağlamak barış ve güven ortamında yaşamanın da nedenlerinden biri olacaktır.”