27 Mayıs 2013 Pazartesi

İstihbarat Savaşının İçyüzü / Emre Uslu



Reyhanlı olayı ile ilgili her geçen gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Her yeni bilgi olayı daha da karmaşıklaştırıyor. Bu nedenle ortaya çıkan bilgilerin analiz edilmeye ihtiyacı var.

Radikal Emniyet raporunu MİT raporu gibi sundu

Reyhanlı olayında istihbarat savaşına ilişkin en kritik rolü Radikal oynadı. Radikal’in 17 mayıs tarihinde “MİT ve Emniyet’te yeni dönem” başlığıyla yayımladığı haberde “Edinilen bilgilere göre bombalama istihbaratını alan kurum MİT. Milli İstihbarat Teşkilatı aldığı istihbaratı Emniyet ile paylaşıyor. Emniyet İstihbarat da 9 Mayıs’ta genel müdürlükteki bütün birimleri gizli bir yazı ile uyarıyor” diye yazdı. (http://www.radikal.com.tr/turkiye/mit_ve_emniyette_yeni_donem-1133774)

Oysa bu doğru değildi. Radikal’in MİT raporu diye sunduğu rapor Emniyet’in raporuydu. Gerçeği Taraf’tan Hüseyin Özkaya ortaya çıkardı. MİT, nisan ayı boyunca Reyhanlı bombacılarının telefonunu dinlediği hâlde, bombacılar telefonda araç alımından zula yapmaktan söz ettikleri hâlde Emniyet’e ilk bilgiyi patlamadan sadece 18 saat önce, 10 mayıs 19:25’de veriyor. (http://www.taraf.com.tr/haber/bombacilar-telefonda.htm)

Bu konuda Radikal’i MİT mi yanılttı, yoksa Radikal bunu bir yorum olarak mı yazdı bilmiyoruz ama net olan şu: Radikal’in MİT raporu diye sunduğu rapor MİT’in değil Emniyet’in raporu. MİT elindeki bilgiyi son âna kadar paylaşmadı. Hatta elindeki bilgilerin bir kısmını patlamadan sonra paylaştı.
Emniyet kendi kaynaklarından (bir ihbar neticesi) bombalama hazırlığını 8 mayısta öğreniyor. Ancak Emniyet’in aldığı ihbarda araç plakası gibi detaylar yok. Ayrıca bombacı şahıslar da kendi telefonlarını kullanmıyor. Emniyet bu ihbarı alır almaz birkaç yere baskın düzenliyor ama şahısları bulamıyor. Çünkü şahıslar kendi telefonlarını kullanmıyorlar ve kiraladıkları o dönem için Emniyet’in malumatında olmayan bir depoda bekliyorlar.

Muhtemelen Emniyet baskınlar düzenlediği için de şahıslar bomba yükledikleri araçları Ankara’ya götürmekten vazgeçip bombaları Reyhanlı’da patlatıyorlar.

Zaten MİT de Emniyet olaydan haberdar olup baskınlar yapmaya başlayınca kendisindeki bilgiyi paylaşıyor. MİT’in Emniyet ile paylaştığı bilgi daha detaylı. Bu sefer araçların plakaları da var.
Şimdi soru şu: MİT aylardır telefonlarını takip ettiği bombacıların bilgisini neden Emniyet tüm birimlerle paylaşıp baskınlara başlayıncaya kadar Emniyet’ten sakladı ve paylaşmadı?
Daha vahimi de şu: MİT’in Hatay birimi bombacıların bombalama sırasında kullandığı, sadece bu eylem için edindikleri telefonların sinyallerini patlamadan beş saat önce sabah tesbit ediyor. Ancak bu bilgiyi de hem MİT’in Ankara karargâhı ile hem de Emniyet ile paylaşmıyor. Ancak patlamadan sonra paylaşıyor.

Eğer MİT’in Hatay birimi sabah şahısların depoda eylem zamanını beklerken yaptıkları tespiti MİT genel merkezi ve Emniyet birimleriyle eylemden önce paylaşsa çok büyük olasılıkla bomba önlenebilirdi.

Peki, Polis 18 saatte önleyemez miydi?

MİT kendisindeki bilgileri 18 saat önce de olsa polisle paylaşınca önlemek için yeterli zaman vardı. Her ne kadar Hatay MİT yetkilileri eylem sabahı elindeki bilgiyi polisle paylaşmamış olsa bile, gerekirse o sabah tüm Transit araçlar durdurulup arama yapılabilirdi. Reyhanlı’nın girişinde polis uygulama yapıp o araçları sokmayabilirdi. Polisin de bu konuda yeterli önleyici çabayı göstermediğini görüyoruz. Bu nedenle en yüksek düzeyde polis müdürleri görevden alınmalıdır.

MİT neden bilgi paylaşmıyor?

Esasen MİT’in kurum kültüründe bilgi paylaşma anlayışı yoktur. Hakan Fidan bunu değiştirmeye çalışsa da maalesef bu kültür halen kırılamamıştır. Bunun en net örneği KCK dosyasında görünmüştür. Sonucu ölümle sonuçlanan birçok KCK eylemini MİT’in bilmesine rağmen polis ile paylaşıp eylemleri önleme yoluna gitmediği KCK dosyasıyla açığa çıkmıştı.
Hatay konusu ise MİT için daha hassas bir konu. Bu konuda MİT’in bilgi paylaşmamasının üç özel nedeni var.
1) Teknik gerekçelerle, yani Suriye muhalefeti ile MİT’in özel ilişkisi nedeniyle diğer kurumlarla bilgi paylaşmıyor. MİT Suriye muhalefetine “lojistik” destek sağlıyor. Bu desteğin mahiyetinin diğer kurumlar tarafından bilinmesini istemiyor bu nedenle de diğer kurumları Suriye ile ilgili herhangi bir olaya karıştırmak istemiyor.
2) Reyhanlı konusu MİT için özellikle önemli. Zira Reyhanlı Suriye muhalefetine sağlanan lojistik desteğin ana üssü. Bu nedenle de Emniyet’in o ilçede özellikle pasif olmasını istiyor.
3) En önemli gerekçe ise MİT’in içindeki Esad muhibbi grup. Daha önce bu grubun bir muhalif komutanı, Esad’a sattığı ortaya çıkmıştı. Acıdır ki Hatay’da Suriye operasyonunu yapan ve yönetenlerin kritik makamları tutan önemli bir kısmı Aydınlıkçı kafada ve Esad’a gönül bağı olan kişiler. Bu kişilerin daha önce de sonu ölümle biten şaibeli işlere karıştığından dolayı haklarında adli soruşturma olduğu iddialar arasında.
Bu eksiklikler nedeniyle tıpkı Emniyet ve Jandarma yetkilileri gibi Hatay MİT müdürü de görevden alınmalıdır.

Rakka istihbaratı neyin nesi?

Redhack’e sızdırılan istihbarat raporları da bu istihbarat savaşında önemli yer tutuyor. Hatırlanacağı gibi MİT 23 nisanda Rakka’da Al Nusra cephesinin üç araca bomba yüklediğini, Ankara’da Amerikan hedeflerini vuracağını ayrıntılı bir şekilde bildirmişti. İstihbarat çevreleri o istihbaratın bir “yemleme” olduğunu düşünüyordu. İlgili yazılar için şu linklere bakabilirsiniz: (http://www.taraf.com.tr/emre-uslu-2/makale-yeni-bombalar-patlar-mi.htm , http://www.taraf.com.tr/emre-uslu-2/makale-el-muhaberat-yemlemis-bombacilari-ellerinden.htm)
Jandarma’dan Relhack’e sızdırılan o raporlar da MİT’in 23 nisandaki Rakka istihbaratı da “yanlış bayrak” operasyonu olarak değerlendiriliyor. Her iki raporda da içerik yanlış olduğu, Al Nusra’nın Türkiye’ye karşı bombalama eylemi hazırlığı olmadığı hâlde sanki Reyhanlı’yı Nusra yapmış gibi algı yaratma çabası da istihbarat servisleri içinde yer alan Aydınlıkçı ekibin işi olabilir şeklinde değerlendiriliyor...
İşin özeti şu: ölen 50 insan kimsenin umurunda değil. Herkes günahını öbürünün üstüne yükleme derdinde. Bu kafayla daha çok Reyhanlı olur...