18 Mayıs 2015 Pazartesi

MİT, TSK’da “paralel kaydı” bulamadı / Ahmet TAKAN

Maalesef Türk Silahlı Kuvvetleri sıcak haber gündeminden düşmüyor. “Maalesef” diyorum çünkü;  gözbebeğimiz TSK’nın, siyaset kavgalarına, kişisel siyasi çekişmelere, ikbal kavgalarına şu veya bu görüntü altında alet edilmesine içim razı gelmiyor. Hal böyle olunca da malum sebeplerden dolayı büyük bir bilgi kirliliği meydana gelen geliyor. Kirli bilgiler üzerinden herkes kendi menfaatine göre algı operasyonları düzenliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri iki arada bir derede kalıyor. Cevap verme acizliğinden değil, tamamen devlet hassasiyeti yüzünden. “Kan kusup kızılcık şerbeti içtim” deyimi günümüzde olup bitenlere cuk oturuyor. Balyoz ve Ergenekon benzeri kurulan 11 idam sehpasını ve ardından yaşananları, “kumpas” itiraflarını her zaman akıllarda tutmak gerek. Fakat yeni tezgahlara da uyanık olma şartıyla.

TSK ile alakalı uzun süredir sıcak gündem maddelerinden biri “paralel yapılanma” iddiaları. Genelkurmay komuta kademesi aynı Ergenekon ve Balyoz’da olduğu gibi “paralel” suçlamaları ile ilgili de devlet katlarında sessiz ve yoğun, çok titiz çalışma yürütüyor. MGK toplantılarının ardından Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, TSK’ya yapılan bin paralelci ihbardan bahsetti. Dün de Habertürk gazetesine şu haber düştü;
 “Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in imzasını taşıyan şikâyet dilekçesi üzerine; Kara, Hava ve Deniz Harp Okulları’ndan mezun olduktan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 6. hizmet yılını bitiren subayların girdiği ’kurmaylık sınavı’nın sorularının sızdırıldığına ilişkin soruşturma açıldı. Orgeneral Güler’in suç duyurusu üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Savcılığı’nın hemen harekete geçtiği ve Zafer Çarşısı’nda bir operasyon gerçekleştirdiği belirtildi.”
Daha önce de dile getirmiştim, TSK komuta kademesi asılsız ve imzasız ihbarları değil somut belgeleri dikkate alıyor. Şucu, bucu... Şu kesimden, bu kesimden ayrımı yapmadan, vakit kaybetmeden harekete geçiyor. Bunun en somut örneği de 17/25 Aralık operasyonlarının hemen ardından yaşanan “paralel yapılanma” iddiaları ile ilgili. Genelkurmay Başkanlığı Ocak 2014’te MİT ve Emniyete resmi bir yazı göndererek elindeki mevcut ihbar bilgilerini isim isim bildirdi. Daha sonra da karşılıklı yazışmalar devam etti. Edindiğim bilgilere göre, Genelkurmay’ın bildirdiği  isimler hakkında paralelci kayıt bulunduğuna dair, “evet şu veya bu isimler paralelcidir” (mealen-aht-) şu ana kadar MİT ve Emniyetten gönderilen cevap olmadı.
Bir de kamuoyunda yaratılan Ağustos Şurasında paralelci ihracı beklentileri ile ilgili çok önemli noktaya açıklık getirelim. YAŞ’ta adam atma devri kapandı. Yeni yönetmelik gereği, disiplin suçu işleyen personelin ilişiğinin kesilmesi için Genelkurmay bünyesinde oluşturulan Yüksek Disiplin Kurulu’nun kararı yeterli. Fakat oraya kadar ki süreç de öyle sıradan işlemiyor. Askeri yargı sürecinin işlemesinde Genelkurmay Başkanı ve diğer komutanların müdahale şansı sıfır. Son yıllarda yaşadığımız sivil  yargı skandalları sizi aldatmasın. Komutanın devam eden bir olay ile ilgili bir askeri savcıyı veya hakimi çağırıp bırakın emir vermeyi telkinde bile bulunması mümkün değil. Böyle bir şey olsa da günümüz şartlarında Ankara’da duyulmamasının imkanı yok. Emin olun bilgi kırıntısına sahip olayım avaz avaz bağıracak ilk kişi ben olurum.
Geçelim TSK ile ilgili diğer sıcak başlıklara;

Suriye: TSK’nın gündeminde bu ülkeye yönelik sıcak operasyon kesinlikle yok. Hudut güvenliği takviye çalışmaları ise kesintisiz devam ediyor.

Eğit-Donat: Türkiye’de yapılacak faaliyetler konusunda ABD ile anlaşmazlık devam ediyor. Sorun; eğitilecek personelin isimlendirilmesinde. TSK, Türkmenlere verilecek eğitimden geri adım atmıyor. Önümüzdeki hafta anlaşmazlık giderilirse ilk eğitime Haziran ayı başlanacak ve Ağustos sonunda sonuç alınabilecek.

Güvenli bölgeler: Ankara’nın Suriye’de oluşturulmasını istediği güvenli bölgeler ABD tarafından reddedildi.

Terör bölgesi: “Çözüm süreci” bahanesiyle kışlaya hapsedilmek istenen askerin bölgedeki keşif  ve alan çalışmaları kesintisiz devam ediyor. Eldeki tüm bilgiler ve operasyon talepleri Valilere anında yazılı olarak bildiriliyor.

Katırların altına saklanan gerçekler;
untitled-1-007.jpg

Burası Duraklı mezrası. Gördüğünüz şatoda PKK’lı  kaçakçılara ait. Yüksekova-Şemdinli yoluna 3.5 kilometre. Yalnızca oturma maksadıyla kullanılmıyor. Çok amaçlı!..

Biraz, ortaya karışık gibi oldu ama 7 Haziran’daki sandık TSK’nın alet edilmek istenilen siyaset tezgahlarından çıkartılması için de çok önemli. Oylarınız Ağustos Şurası’nda kullanılabilinir. Benden uyarması!..