11 Haziran 2013 Salı

Ergenekon'da tutuklu sanıkların savunmaları tamamlandı

Ergenekon Davası’nda 18 Mart’ta verilen esas hakkındaki mütalaanın ardından 15 Nisan’dan itibaren son savunmaların alınmasına başlandı. 2 aylık süre içerisinde 66 tutuklu sanığının esas hakkındaki beyanlarını almayı tamamladı. Yine 2 aylık süre içinde 80 tutuksuz sanık da mütalaaya ilişkin son savunmasını yaptı.

Bugünkü duruşmada savunması için hazır olup olmadığı sorulan tutuksuz sanık Yalçın Küçük, "Siz burada devlet işi yapıyorsunuz. Ben bir devletim. Çocuk gibi ’gel hazır mısın savunmanı yap’ olmaz. Ben çocuk değilim.Ben kafası olan bir adamım" dedi. Mahkeme Başkanı Özese’nin "Bağırmayın" diye uyarması üzerine Yalçın Küçük yine sinirli tonda, "Ciddi konuşma yapacağım. Avukatım Hasan Fehmi Demir’in gelmesini bekliyorum. Çünkü o da çok çalıştı" diye konuştu.

313’ÜNCÜ DURUŞMA

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 66’sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası’nın 313. duruşması görüldü. Bugünkü duruşmada tutuksuz sanık İstanbul eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan da son savunmasını yaptı. 2 saat savunma süresi verilen Saçan, 16 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiğini söyleyerek, "Tahliye olduktan 3 ay sonrasına kadar neden tutuklandığımı ben de anlayamadım. Dosyadaki iddiaları, belgeleri okuyunca ’Bende hakim olsam tutuklardım’ diye düşündüm. Emniyet talep ettiğim bazı belgeleri, ben tahliye olduktan 2 ay sonra gönderdi. Zamanında gönderseydi tutuklanmazdım. 25 yıl emniyet hizmet ettiğim halde bana bunu yaparsa, emniyetçi olmayanlara neler yapar, diye düşünüyor insan. O kadar emeğimiz var. Yazıklar olsun. Talebimin üzerine dosyaya gelen belgeler iddianameyi tamamen çürüttü" diye konuştu. Saçan, soruşturma aşamasında emniyetin yaklaşık 300 sayfa belgeyi savcılıktan ve sonrasında da mahkemeden gizlediğini iddia etti.

2001 yılında Tuncay Güney ile yapılan mülakatın ardından yürütülen proje çalışmasının savcılık tarafından hazırlık soruşturmasına dönüşmeden kapatıldığını söyleyen Saçan, kendisi hakkında ’soruşturmayı kapattığı, mülakat kasetlerini aldığı, başka suretleri olmayan belgelerin evinde bulunduğu’ şeklinde suçlamalarda bulunulduğunu belirtti. Güney’in mülakat kasetleri ile kendisinin aldığı iddia edilen belgelerin talep etmeleri üzerine ilgili yerlerden mahkemeye gönderildiğini söyleyen Saçan, "Ben yaptığım operasyonlarla ilgili belgelerin birer suretini hep yanımda götürmüşümdür. Adli tahkikatta dava açıldıktan sonra gizlilik kalkar" dedi.

"ALEMDE HERKES YOL VERMEDİĞİMİ ÇOK İYİ BİLİR"

Dava kapsamında dinlenen gizli tanığın, ’Saçan’ın, Sedat Peker’e yol verdiğini alemde herkes bilir’ şeklinde ifade verdiğini söyleyen Saçan, bu iddianın doğru olmadığını belirterek "Alemde herkes yol vermediğimi çok iyi bilir" dedi. Adil Serdar Saçan, "Yattılar kalktılar ’Saçan işkenceci’ dediler. Bu işkence davası mı? İşkence iddialarına ilişkin yargılandığım davalardan beraat ettim. Tuncay Güney’e işkence yaptığım mütalaa edilmiş. Ben Güney’e işkence yapmadım, bununla ilgili kesinleşmiş yargı kararı var" diye konuştu. Dava sanıklarından Veli Küçük’ü tanımadığını söyleyen Saçan, "Veli Küçük’e hiçbir belge vermedim, telefon irtibatım yok. Adam hakkında bir sürü işlem yapmışım gidip bir de tanışacak mıyız?" diye konuştu.

Adil Serdar Saçan’ın ardından Mahkeme Başkanı Özese, tutuksuz sanık Yalçın Küçük’e "Avukat Kazım Yiğit Akalın burada. Siz son savunmanız için hazır mısınız?" diye sordu. Sinirlenen Yalçın Küçük, "Siz burada devlet işi yapıyorsunuz. Ben bir devletim. Burada devlet olarak bulunuyorum. Çocuk gibi ’Gel hazır mısın savunmanı yap’ olmaz. Ben çocuk değilim. Ben kafası olan bir adamım" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Özese’nin "Bağırmayın" diye uyarması üzerine Yalçın Küçük yine sinirli bir tonda şöyle konuştu: "Benim 100 avukatım vardır. Her birinin ayrı yerlerde ayrı işi var. Devlet için buradayım. Ciddi konuşma yapacağım. Bizim acelemiz yok, sizin aceleniz nedir? Görüyorsunuz sabahtan beri çalışıyorum. Dikkatim yoğunken savunma yapamam. Avukatım, ustadım Hasan Fehmi Demir’in gelmesini bekliyorum. Çünkü o da çok çalıştı" diye konuştu. Başkan Özese ise "Mütalaa 18 Mart’ta verildi. Aradan 2.5 ay geçti. Tutuklu sanıklardan başladık, hazır olan tutuksuz sanıkları da aldık" diye konuştu.

SON TUTUKLU SANIK DA SAVUNMASINI SUNDU
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz’ü tehdit ettiği iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Özkan Kurt da önceki beyanlarını tekrar ettğini söyleyerek, yazılı savunmasını mahkemeye sundu.
Duruşmaya verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı Özese, Yalçın Küçük’ün avukatlarından Kazım Yiğit Akalın’a savunma yapıp yapmayacaklarını yeniden sordu. Avukat Akalın "Benim işverenim avukat Hasan Fehmi Demir’dir. Ben yanında çalışan SGK’li işçi avukatım. Hasan Bey boyun fıtığı ameliyata oldu, 30 günlük raporu olmasına rağmen gelip savunmayı yapmak istiyor. Haftaya pazartesi ya da salı günü savunmasını yapabilir" dedi. Aldıkları ara kararları açıklayan Mahkeme Başkanı Özese, "Davanın geldiği aşama, duruşmaların kesintisiz devam ettiği, tutuklu sanıkların hepsinin esas hakkındaki mütalaalara karşı son savunmalarını yaptığına" dikkat çekti. Kararında tutuksuz sanıkların vareste tutulma taleplerinin de kabul edilmediğinin tebliğ edildiğine dikkat çeken mahkeme heyeti, avukatların ve sanıkların mazeret taleplerinin reddine karar verdi. Savunmaların alınmasına ara veren mahkeme heyeti duruşmayı 13 Haziran Perşembe saat 09.30’a ertelendi.

Öte yandan, 66’sı tutuklu 275 sanığın yargılandığı Ergenekon davasında 18 Mart’ta verilen esas hakkındaki mütalaanın ardından 15 Nisan’dan itibaren son savunmaların alınmasına başlandı. 2 aylık süre içerisinde mahkeme heyeti Özkan Kurt’un savunmasının da ardından 66 tutuklu sanığının esas hakkındaki beyanlarını almayı tamamladı. Yine 2 aylık süre içinde 80 tutuksuz sanık da mütalaaya ilişkin son savunmasını yaptı.