9 Haziran 2016 Perşembe

ÖNERİ /// Can Ataklı

Diploma olayını ancak Genelkurmay çözer
İstedikleri kadar “diploma olayını bu kadar kurcalamayın oradan bir şey çıkmayacak” desinler.
İstedikleri kadar “De ki diplomanın Cumhurbaşkanı adaylığı için yeterli olmadığı ortaya çıksın, yine bir sonuç alamazsınız ki” desinler.
Eğer burası demokratik bir hukuk devletiyse her şeyin kusursuz işlemesi gerek.
Yasalar ve kurallar herkes için geçerlidir, cumhurbaşkanı da bu anlamda imtiyazlı değildir.
Bir gazeteci ve vatandaş olarak gerçeği öğrenmek hakkımız
Erdoğan ısrarla diplomasını göstermiyor.
Bunun yerine atadığı rektörlere “anlamsız ve mantıksız” açıklamalar yaptırıyor.
Erdoğan'ın hangi okulda, ne kadar süreyle okuduğunu ve diplomasının nerede olduğunu bilmiyoruz.
Oysa bilmeliyiz.
Dün bu köşeden Yüksek Seçim Kurulu'nun 1991 Genel, 1994 yerel, 2003 Siirt özel ve 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan'ın verdiği belgeler arasındaki öğrenim durumu belgesini açıklaması gerektiğini yazmıştım.
Elbette cevap vermeyecekler. Elbette böyle bir araştırma bile yapmayacaklar. Ki zaten buna cesaret edecek yürekteki birinin olduğunu da sanmıyorum.
Yine cevap çıkacağını sanmıyorum ama diploma düğümünü çözecek kurum Türk Silahlı Kuvvetleri'dir.
Bir konuyu biliyoruz; Erdoğan askerliğini yedeksubay olarak yaptı.
Bu da bir yüksek okul diplomasına sahip olduğunun en geçerli kanıtı.
Ama öyle değil.
Çünkü tam da Erdoğan'ın askerlik yaptığı dönemde, daha önce iki ve üç yıllık öğrenim görenlere verilmiş bir hak vardı.
80'den sonra tamamen kaldırılan 2 ve 3 yıllık okullardan mezun olanlara “hak kaybına uğramamaları için “yüksek okul mezunu” muamelesi uygulanmış ve askerliklerini de bu statüde yapmaları sağlanmıştı.
Genelkurmay'a sorum şu; Erdoğan askerlik başvurusu sırasında öğrenim belgesi olarak ne verdi?
Genelkurmay bu belgeyi açıklarsa o zaman nereden mezun olduğunu, öğrenim süresini ve varsa kazanılmış bir hakkı olup olmadığını öğrenebiliriz.
Aslında açıklanması çok basit olan bir olayı çok uzun süredir tartışıyor olmamız bile çok abes ama ne yaparsınız, “otoriter tek adam” ülkesinde böyle oluyor.