Operasyonlarda 'suç' işleyen askerler yeniden askeri mahkemelerde yargılanacaklar
Hükümetin Meclis’e gönderdiği torba yasada bulunan ve TSK personel yasasında değişiklik öngören düzenleme, askerlerin 5 alanda 2009’dan itibaren kaybettiği 4 önemli yetkiyi geri getiriyor. Askeri personel için ‘amir izni’ ise ilk kez mevzuata girecek.
Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek'in haberine göre, başlıca değişiklikler şöyle:
OPERASYON KARARI: Halihazırda terörle mücadele için kapsamlı bir iç güvenlik operasyonunun direktifi, Başbakan tarafından veriliyor. Genelkurmay Başkanı bu direktif doğrultusunda operasyonları yönlendiriyor. Yeni düzenleme, direktifin Bakanlar Kurulu’nca verilmesini öngörüyor.
ASKERLERİN YARGILANMASI: Haziran 2009’da TBMM’den geçen ve 9 Temmuz 2009 günü yürürlüğe giren yasa ile askerlerin örgütlü suçlar kapsamında sivil mahkemelerde yargılanmasının önü açıldı. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sözkonusu yasayı onaylarken askerlik hizmeti bakımından disiplin ve hukuki güvence konularında tereddütler yaşanabileceğine dikkat çekerek yeni bir yasal düzenleme yapılmasını istedi. Bu değişiklik sayesinde çok sayıda ordu mensubunun Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda sivil mahkemelerce yargılanmasının ve tutuklanmasının önü açıldı. Yeni düzenleme ile askerler görev sırasında işledikleri iddia edilen suçlar nedeniyle ‘askeri suç’ kapsamına alınacak ve yeniden askeri mahkemelerde yargılanacak. TCK’da yer alan ceza ertelemesi ve hükmün geri bırakılması uygulaması, artık askerler için de geçerli olacak.
YARGILAMA İZNİ: 2014’te yasal düzenleme ile Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı’nın Yüce Divan’da yargılanması öngörülmüştü. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları için Başbakan, Jandarma Genel Komutanı’nın yargılanması için İçişleri Bakanı’nın izni öngörülmekteydi. Bu konuda bir değişiklik olmayacak. Diğer taraftan bütün kamu görevlilerinin yargılanması, üst amirlerin iznine bağlıyken, silahlı kuvvetler personeli kamu görevlisi olduğu halde herhangi bir izin aranmıyordu. TBMM’ye gelen torba yasa tasarısı, bundan sonra terörle mücadele operasyonuna katılan askerler için bakanlık iznini zorunlu hale getirecek. Er - erbaş ayrımı gözetilmeyecek.
İSTİHBARAT: 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan, teşkilat şemasında doğrudan kendisine bağlı olan İstihbarat Koordinasyon Kurulu Genel Sekreterliği kurulduğunu açıkladı. MİT’in genel sekreterliğini sürdürdüğü kurul, bütün istihbaratın tek kanaldan koordine edilmesi ve ilgili kurumlara dağıtılması kapsamında görev yapıyordu. Bu çerçevede TSK tarafından kullanılan GES Komutanlığı da MİT’e devredilmişti. TBMM’deki düzenleme, terörle mücadele operasyonlarında yetkili komutanın ihtiyaç duyacağı istihbaratın hızlı bir şekilde toplanarak komutana iletilmesi öngörülüyor.
EV ARAMA YETKİSİ: Sıkıyönetim dönemleri dışında, şehir merkezlerinde terörle mücadele operasyonları polis ve jandarma tarafından yapılmaktaydı. AK Parti hükümetleri döneminde polisin görev alanı genişletildi ve geçmişte jandarmanın sorumluluğunda olan birçok alan polise devredildi. Ancak, Sur, Nusaybin, Cizre gibi kent merkezlerinde yürütülen operasyonlarda asker açısından bir ‘yetki’ tartışması başladı. Yeni düzenleme, terörle mücadele operasyonlarında sıcak takip söz konusu olduğunda birlik komutanının yazılı emri ile teröristlerin gizlendiği düşünülen konut, işyeri ve kamuya açık olmayan kapalı alanlara operasyon yapılabilecek. Düzenleme aynen yasalaşırsa, komutan yazısı ile kapalı mekana yapılan operasyon için mahkeme izni, sonraki 24 saat içinde alınabilecek.
Yerelde operasyon yetkisi
7 Temmuz 1997’de İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında imzalanan EMASYA (Emniyet-Asayiş Yardımlaşma) protokolü 4 Şubat 2010 günü yürürlükten kalktı. EMASYA protokolü, gerekli gördüğü takdirde şehirlerdeki olaylarda, valinin izni olmadan askerin harekete geçmesini öngörüyordu. 18 Nisan 2013’te Genelkurmay ile İçişleri arasında 5442 sayılı Kanunu’nun 11/d maddesi gereğince yeni bir protokol imzalandı.
‘Askeri Birliklerden Yardım İstemesine İlişkin Esaslar Protokolü’, her türlü toplumsal olay ile terör olaylarında askeri birlik komutanlarından yardım talep edilmesi, askeri birlik komutanlıklarından kuvvet tahsis edilmesi durumunda iller ve kuvvetler arasında işbirliği, koordinasyon, kuvvet kaydırılması ile emir komuta ilişkilerinde en yetkili isim olarak il valisini belirliyordu.
PKK’nın 20 Temmuz’dan sonra şehir merkezlerinde başlattığı terör olaylarının ardından şifahi olarak komutanlar yetkilendirildi. Yeni düzenleme ile terörle mücadelede birlikler Genelkurmay Başkanlığı’nın talimatı ile hareket edecek. Asker ve polisin müşterek operasyonlarında komuta, en yüksek rütbeli subayda olacak. Valilerin görevi ise gözetim ve koordinasyon ile sınırlı kalacak.