CHP, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele’nin de tutuklandığı askeri casusluk davasına ilişkin bir rapor hazırladı. Tutuklu komutanları cezaevinde ziyaret eden CHP milletvekilleri Özgür Özel, Tufan Köse ve Veli Ağbaba, ‘’Başkomutan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın istifasını’’ istedi.
CHP heyeti, hazırladığı raporda ‘’Dava kapsamında deniz üs ve fırkateyn komutanları, komodorlar, geleceğin Hava Kuvvetleri Komutanı olabilecek F-16 Filo Komutanları, dünyadaki ilaç devlerinin peşinde olduğu, şizofreniye çare bulan bilim adamı, Savarona gemisindeki fuhuş operasyonunu yapan bot komutanı, Milli Gemi ve Milli Torpido proje komutanına kadar birçok kritik görevdeki subaylar bulunmaktadır’’ denildi.
Raporda ‘’Cumhuriyet tarihi boyunca sadece bir subay casusluktan hüküm giymiştir. İstanbul ve İzmir’deki soruşturmada ise 400 kişi vardır. Eğer 400 casusun olduğu bir Silahlı Kuvvetler varsa, bugüne kadar MİT, Jandarma İstihbarat, Genelkurmay bunu nasıl fark edememiştir. TSK’da 400 casus varsa, Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı ve Başkomutan da sorumludur ve istifa etmelidir’’ görüşü de savunuldu.
ORTAK ÖZELLİK
Tutuklanan subayların ortak özelliğinin ‘’Her kuvvet, rütbe, görev, uzmanlık alanından ve her sınıftan eşit ve özenle seçilmeleridir. Bu kişiler, dönemlerini derece ile bitirmiş, kurmaylığa ilk seferinde geçmiş parlak isimlerdir. Operasyonla silahlı kuvvetlerdeki bilgisayar imajları alınmıştır. Askeri gizlikteki belgeler polisin ve savcıların elindedir. Gelecekte çok önemli görevlere gelecek bu kişilerin önü kesilip, TSK’nın yarınları dizayn edilmektedir’’ denildi ve şu saptamalar yapıldı:
BORÇLARI VAR: Hepsinin mal varlıkları son derece mütevazidir.
Başarılı, azimli, işkoliktirler. Banka hesaplarında borçlarını ödeyecek paraları dahi yoktur. Aralarında büyük şirketlerde çok yüksek maaşlı pilotlukları, kaptanlıkları reddedip, kredi ile aldıkları evin taksitini ödeyemeyenler vardır. Hepsinin kredi kartı borcu vardır ancak para karşılığı belge satmakla suçlanmaktadır.
BUZDOLABININ ARKASI: Hepsi dijital delillerle suçlanmaktadır. Somut bir delil yoktur. Örneğin birisinin delili, buzdolabının arkasındaki tozlu tellerin içinden bulunmuş pırıl pırıl bir hard disktir. Hepsi, isimsiz, imzasız yurtdışından gelen e-postalar aracılığıyla suçlanmakta, yurt dışı görevinde olup soruşturmada ifade için çağırılınca koşup gelen bazı askeri personel de, şimdi yurtdışına kaçma şüphesi olduğundan tutuklu bulunmaktadır.
O HAKİM KİM ? Tutuklu komutanlardan bazıları yaşlı anne babalarına yurt dışı göreve, çocuklarına tatbikata gittiklerini söylemiş, bir Yüzbaşı, eşinin meme kanseri ve kemik metastazı olduğunu cezaevinde öğrenerek yıkılmıştır. Eli kanlı katillere uygulanan yargı paketinin kendilerine uygulanmaması üzüntü kaynağıdır. Bir hukuk garabeti olarak da bu kişileri tutuklayan hakim 3. yargı paketinden sonra özgürlük hakimi olmuştur.
23’LÜK KIZIN EMRİNDEKİ SUBAYLAR: Davanın iki kadın tutuklusu, iki kişilik koğuşta adeta tecrit halindedir. Silahlı Kuvvetler personeli için casusluk suçlaması idamdan daha ağır bir cezadır. Orduya 20-30 yıl hizmet etmiş subaylar, 23 yaşındaki Narin K. adlı bir kızın emrinde oldukları bir örgüte üye olmakla suçlanıyorlar. Narin K. ile de ne bir ses kaydı, ne bir temas, görüşme ne aynı mekanda bulunmuşluk ne de fiziki takipten elde edilen bir delil yoktur.