Bölücü terör örgüt, önümüzdeki dönemde eylemleri hem kırsalda hem de kentlerde sürdürmeyi planlıyor. Örgütün öteden beri uyguladığı taktiklerden birisi, daha önce güvenlik birimlerinde suç işlediğine ilişkin kaydı bulunmayan ya da örgütten anlaşmalı olarak ayrılan ve ilk ifadesinden sonra serbest bırakılan teröristler aracılığıyla eylemleri kentlere yaymak. Bunu bu yıl da deniyor.
ŞU ANDA 10 TERÖRİST VAR
Silopi ve Cizre teröristlerden kurtarıldı. 2 Aralık’tan bu yana ‘sokağa çıkma yasa-
ğı’nın uygulandığı Sur ilçesinde 69 güvenlik görevlisi şehit edildi. Her birinin ayrı bir öyküsü var. Ama Hakkarili Teğmen Abdülselam Özatak’ın öyküsü daha bir başkaydı. Hakkarili teğmen, Ankara’da 9 kardeşini okutuyordu.
Teğmen Abdülselam’ın şehit edildiği Sur ilçesinde, güvenlik güçleri de operasyonun sonuna yaklaştı. Teröristler 100 metrelik dar bir alana sıkıştırıldı. “Teröristler” deyince onlarca terörist olduğunu sanmayın, Sur ilçesinde topu topu 10 civarında terörist var. Bunlara kesinlikle ilçeyi terk etmemeleri yönünde talimat verilmiş. Ya çatışarak ölecekler ya da güvenlik güçlerinin elinden kaçarlarsa örgüt tarafından infaz edilecekler. Eğer güvenlik güçlerine teslim olurlarsa, ailelerinin öldürüleceği söylenmiş. O yüzden, “teslim olun” çağrıları karşılık bulmuyor.
Şehit olanlarla ilgili yapılan incelemeler, güvenlik güçlerimize malzeme alınırken bu konuda gereken özenin gösterilmediğini ortaya koyuyor. Teğmen Abdülselam Özatak, teröristler tarafından 5 Şubat’ta Diyarbakır’ın Sur ilçesinde şehit edilmişti. “Kurşun geçirmez” diye bildiğimiz çelik kask başındaydı. Üstelik kullandığı kask da yeni alınmıştı. Özatak’ın kardeşleri için yaptığı fedakarlıklar hep öne çıkarıldı ama onun nasıl şehit olduğunun üzerinde hiç durulmadı.
Burada şunları sormak gerekiyor: Bu çelik başlıklar nereden alındı? Hangi firma yapıyor? Neden bu başlıklar kurşun geçiriyor? Acaba bu iş yine yandaşlara verilen bir ihalenin sonucu mu?
Delinmemesi gereken bu başlıkları kullanan askerlerimizin, bölücü örgütün kurşunlarıyla başlarından vurulup şehit edilmesinin üzerinde durulmalı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın bu konuda duyarlılığı bilinir bilinmesine ama bu başlıkların alımına acaba yine siyasetçiler mi, yandaşlar mı karıştı? “Kurşun geçirmez” denilen bu başlıkların kurşun geçirip geçirmediğine ilişkin testler yapılmadan mı teslim alındı? Yoksa, bunların üzerinde hiç duran olmadı mı?
Teğmen Abdülselam Özatak’ın şehit edilmesi ve onun 9 kardeşini okutmak için gösterdiği çabası karşısında acaba “kurşun geçirmez” diye alınan ama teğmeni şehit eden başlık konusunda vicdanlarınız nasıl acaba?
Yol müteahhitleri sorgulanmalı
Bölücü örgüt, güvenlik güçlerinin geçiş yollarına daha önce mayın döşüyor, askeri araçlar ya da askerler mayının üzerine bastığı zaman patlama oluyordu. Bugün, ülkemizin dört bir yanında mayınla yaralanmış, bunun sonucu olarak gözlerini, bacaklarını, kollarını kaybetmiş gazilerimizi görürsünüz.
Mayın döşenmesine karşı önlem olarak yolların asfaltlanması için çaba gösterildi. Gerçekten yollar büyük ölçüde asfaltlattırıldı. Şimdi de asfalt döşenmeden önce yerleştirilen patlayıcılar, askerlerin geçişi sırasında uzaktan kumandayla patlatılıyor.
Asfalttan önce sıkıştırıcı filler isimli madde yerleştirilir. İşte fillerden önce patlayıcı yerleştiriliyor, kablolaması yapılıyor. Üzerine çakıl dökülüyor ve son olarak asfaltla kapatılıyor. Peki, onlarca kiloluk patlayıcılar yerleştirilirken bu yolları yapan asfalt müteahhitleri görmüyor mu? Yolların denetimini yapan kontrolörlerin hiç mi haberi olmuyor? Bunların bilgisi olmadan bu kadar patlayıcı döşenemeyeceğinin de bilinmesi gerekiyor. O zaman, müteahhidini doğru seçmiyor, onca şehit ve gazi verilmesine de devlet olarak ortak oluyorsun.
“Çözüm süreci” olarak nitelendirilen dönemde, ne kadar yol yapıldıysa tamamına patlayıcı yerleştirilmiş durumda... Bir dönem, Cizre’nin köylerindeki karakollara giden bütün yollar mayınlanmıştı. Dönemin İlçe Jandarma Komutanı Cemal Temizöz, askerleriyle birlikte mayına basmamak için farklı yer ve yollardan karakollara giderek kayıp verilmesini önlemişti.
Şimdi yol müteahhitlerini ve yanlarında olanları, kontrolleri sorguya çekme zamanı... Patlayıcıların yerini en iyi onlar biliyor. O zaman önleminizi şimdi alın da anaları ağlatmayın...