Mühimmat yüklü TIR'larla ilgili soruşturmayı yürüttükleri için tutuklanan savcıların davasının 5. duruşmasında Başbakanlık müdahillik talebinde bulundu. Daire talebi kabul etti.
Adana'da
mühimmat yüklü TIR'larla ilgili soruşturmayı yürüttükleri için
tutuklanan 4 savcı ve bir alay komutanının Yargıtay 16.Ceza Dairesinde
görülen davanın 5. duruşması başladı.
Savcılar Süleyman Bağrıyanık, Ahmet Karaca, Özcan Şişman, Aziz Takçı ve Alay Komutanı Özkan Çokay'ın yargılanması
daha önce görülen salonda değil bir üst kattaki salonda yapılıyor.
Davanın ilk duruşmasında verilen gizlilik kararı ile kapalı oturum
sürüyor.
TIR savcılarının yargılandığı davanın
5.duruşmasında Başbakanlık davaya 3 avukat gönderdi. Davada Başbakanlık
mağdur olarak yer almazken avukat gönderilmesi dikkat çekti.
"Başbakanlık siyasi baskı için avukat yolluyor"
Diğer yandan savcı ve alay komutanının
avukatı Başbakanlığın avukatlarının gizlilik kararı olan duruşmaya
katılma talebi olmadan alınmalarına itiraz etti. Savcıların avukatları "Başbakanlık siyasi baskı için avukat yolluyor" dedi.
Başbakanlık avukatlarının TIR'larla ne alakalarının olduğu, suçtan nasıl zarar gördüklerini anlatmaları istendi.
Talep sonrası savcı Aziz Takçı söz alarak, şunları söyledi: "Üzerime
düşen tarihi sorumluluk gereği konuşmak istiyorum. Ben 20 yıldır bu
devletin ekmeğini yiyorum. Bunlar yasadışı silahlardır. Üzerinde yabancı
menşei bulunuyor. Hükümet, jandarma, emniyet, yargı bunlar devlet
mekanizmasının bir bütünüdür. Hükümet müdahillik talebi ile yasa dışı,
kayıtdışı silahlara sahip çıkmıştır. Hükümetin bunları kabul etmesini
istemiyorum. Talebi reddedin, gereken hassasiyeti gösterin."
"Allah razı olsun"
Takçı'nın ardından söz alan Alay
Komutanı Özkan Çokay'ın avukatı ise Başbakanlık avukatlarının müdahillik
talebinin kabul edilmesini istedi. Alınan bilgiye göre avukat, "Allah razı olsun, biz de TIR'ların sahibini merak ediyorduk. Katılma talepleri kabul edilsin, TIR'lar sizin olsun" dedi.
Yargıtay 16.Ceza Dairesi, Başbakanlığın
müdahillik talebini kabul etti. Gerekçe olarak suçtan zarar görme
ihtimali gösterildi. Diğer yandan davaya katılman Başbakanın
avukatlarınından birinin kardeşi olduğu iddia edilen bir kişi davanın
devam ettiği sürede salonun dışından davadaki gelişmeleri izledi. Sık
sık telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.
Gizli belge tartışması
Davada
Başbakanlık avukatlarının söz alarak savcılar aleyhine dosyada yazılar
olduğunu, geçen celsedeki tutanakta davaya gelen cevap yazılarının
bulunduğunu belirtti. Bunun üzerine savcıların ve Çokay'ın avukatları
ise "kamu güvenliği" gerekçesi ile kapalı yapılan davanın geçen
celsedeki tutanağını Başbakanlık avukatlarının nasıl elde ettiğini,
duruşmaya öğleden sonra müdahil olduklarını dosyayı almalarının mümkün
olmadığını belirterek itiraz etti. Ayrıca dosyayı kendilerinin dahi
fotokopilerin yeni verildiği gerekçesi ile tam olarak inceleme şansı
olmazken, Başbakanlık avukatlarının ne ara bilgi sahibi olduğu
tartışması yaşandı. Bunun üzerine Başbakanlık avukatlarının daha önce
daireye başvurdukları belirtildi. Heyette yer alan bir üye ise dosyanın
bir gazeteci tarafından sosyal medyada paylaşıldığını gereken işlemin
yapılacağını söyledi.
Savcılar ve Çokay'ın avukatı savunma için süre istedi
Savcıların
avukatları dava dosyasının fotokopisinin yeni verildiğini belirterek,
savunma için süre istedi. Bir heyet üyesi ise "Kendi yürüttükleri
soruşturma fotokopi önemli mi" yanıtını verdi. Heyet avukatların savunma süre talebini değerlendirmek için ara verdi.
"Bir çiçek açtı diye bahar gelmez"
Verilen arada, Haberdar'a konuşan savcı Ahmet Karaca,
Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül kararını değerlendirdi.
Savcı Karaca, "Bir çiçek açtı diye bahar gelmez. Anayasa Mahkemesi bizim
başvurumuzu 9 aydır bekletiyor? Neden gündeme almıyor" dedi.
"Görmek, anlamak isteyen için her şey çok açık"
Dönemin
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın ve Müsteşar Kenan İpek'in kendisini
arayarak tehdit ettikleri gerekçesiyle tutanak hazırladığı için
tutuklanan eski Adana Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık ise şöyle konuştu: "Aslında bu dava konusunda söyleyecek bir şey yok. Görmek, anlamak isteyen için her şey çok açık. Ne diyebiliriz ki."
Duruşmaya
verilen aranın ardından savcıların avukatlarının savunma için ek süre
talebi kabul edildi. Daha sonra tutuklu savcılar ve alay komutanı Özkan
Çokay'ın tutukluluk halinin incelemesi için savunmalarına geçildi.
Yargıtay 16.Ceza Dairesi Savcılar Süleyman Bağrıyanık, Ahmet Karaca, Özcan Şişman, Aziz Takçı ve Alay Komutanı Özkan Çokay'ın tutuklulukların devamına karar verdi. Tutukluluk kararının gerekçesi sanık ifadesinin alınmaması olarak açıklandı.