Ankara, IŞİD'e karşı Suriye'de kara harekâtına girişebileceğine dair
güçlü sinyaller verirken uzmanlar ise Türkiye'nin bu konuda dikkatli
adım atması konusunda uyarıyor. Emekli Yarbay Dr. İsmail Yılmaz, BM-NATO
kararları olmadan girişilecek harekâtın Türkiye'yi bataklığa
sürükleyebileceği ikazında bulundu.
Son günlerde Türkiye'nin, Suriye'nin
kuzeyindeki Cerablus'ta IŞİD hakimiyetine son vermek üzere hazırlık
yaptığı iddiaları konuşuluyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 10 Kasım'da
Amerikan CNN Televizyonu'na, IŞİD tehdidine karşı Türkiye'nin müttefik
kuvvetlerle entegre kara harekâtında rol alabileceğini söylemesinin
ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da ortak kara operasyonu
konusunda olumlu gelişmeler olabileceğini söyledi. Erdoğan dün Ankara'da
DEİK İş Konseyi Başkanları ve Büyükelçiler Toplantısı'ndaki
konuşmasında 1 Kasım seçim sonuçlarıyla birlikte Türkiye'de belirsizlik
ortamının ortadan kalktığını, Türkiye'nin bölgesel sorunlar ve kendi
hedefleri bakımından daha güçlü adımlar atma imkanı olacağını ifade
etti. “Suriye'de terörden arındırılmış güvenli bölge başta olmak üzere
çözüme yönelik adımların süratle atılması gerekiyor.” dedi. Antalya'da
hafta sonu yapılacak G-20 zirvesinde kara harekâtı, ‘terörden
arındırılmış bölge' ve ‘uçuşa yasak alan' konularının ele alınacağını
kaydetti.Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Ankara, zirvede yapılacak özel Suriye oturumunda ABD liderliğindeki koalisyona IŞİD unsurlarını Suriye-Türkiye sınırından birlikte süpürmeyi önerecek. Ankara bu doğrultuda müttefik hava ve kara unsurlarının eşzamanlı hareket edeceği bütünleşmiş yeni bir stratejinin hayata geçirilmesinden yana. Türkiye, koalisyonun Suriye'de yeni bir kara unsuru oluşturmasını, böylece terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD güçlerinin Fırat Nehri'nin batısına geçmesini, sınır hattı boyunca kesintisiz uzanacak muhtemel bir Kürt devletini önlemek istiyor.
‘KARA HAREKÂTININ BEDELİ AĞIR OLUR'
Uzmanlar ise muhtemel kara harekatının Türkiye'ye ağır bedeli olabileceği uyarısını yapıyor. Emekli yarbay, eski BM yöneticisi Dr. İsmail Yılmaz, Türkiye'nin, Suriye'ye karadan girmesi durumunda oluşacak diplomatik, askerî ve insanî faturayı karşılamada zorlanacağını vurguluyor. Dr. Yılmaz, Suriye cephesinde Rusya, Hizbullah, İran gibi aktörler belirdiğini, sınırı geçen Türk ordusunun hiç hesap etmediği unsurlarla çarpışmak durumunda kalabileceğine işaret ediyor. BM-NATO kararları olmadan girişilecek harekâtın Esed rejimine Türkiye'ye savaş açmak için gerekçe vereceğini hatırlatıyor. Türkiye'nin Suriye'ye uluslararası koalisyonla birlikte girse bile orta-uzun vadede coğrafi konumu dolayısıyla askeri, siyasi, ekonomik sorunlarla baş başa kalacağını kaydediyor. Arap/Müslüman dünyası, Rusya ve bazı AB ülkeleri ile ilişkilerinin bozulacağını öngörüyor.
‘ASKER NATO-BM KARARI İSTİYOR'
Dr. Yılmaz, TSK'nın Suriye denklemini iyi okuduğuna, NATO-BM inisiyatifi olmaksızın sınırı geçmek istemeyeceğine, sınır ötesindeki tehditleri hava ve top unsurlarıyla bertaraf etme niyetinde olduğunu düşünüyor. Türk askerinin sınırı geçmesi durumunda kötü sürprizlerle karşılaşabileceğine işaret ediyor. Emekli Yarbay Yılmaz, “Türk askeri sınırı geçtiği an hem IŞİD ve PYD hem de artık askeri, siyasi bağlamda artık farklı destek ve yardımlar da gören Suriye rejimi ile savaşa girişmiş olacak. Ayrıca asimetrik düşman unsurları karşısında ciddi can kaybı yaşanabilir. Asimetrik savaş her zaman, ABD dâhil, en güçlü kara birlikleri için bile risktir. Orduyu asimetrik düşmanlarla savaşa sokmak askeri bataklığa sürmeye benzer. ABD Afganistan ve Irak'tan aldığı derslerle bundan uzak duruyor. Gerektiğinde taşeron kullanıyor.” şeklinde konuşuyor.
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Ortadoğu ve Afrika Masası Başkanı Doç. Dr. Serhat Erkmen de Cerablus'un IŞİD açısından ‘nefes borusu' hükmünde olduğunu, örgütün dünyaya açılan bu koridoru kaptırmamak için ölümüne mücadele edeceğini savunuyor. TSK'nın Cerablus'a girmesi durumunda IŞİD'in uyuyan hücrelerini harekete geçirebileceğine, Türkiye'de kanlı saldırılar düzenleyebileceğine dikkat çekiyor. Erkmen, “Ankara IŞİD'i açıktan hedefe koyarsa örgütün Türkiye'yi içeride-dışarıda vurması muhtemel. Suriye'ye adım atan TSK'ya zayiat verdirebilir. Zira sahaya çok hâkim. Dolayısıyla Ankara, Suriye'ye adım atmadan iki kez düşünmeli. Aksi halde her türlü hamle aleyhine döner.” uyarısını yapıyor.