Adana ve Hatay'da durdurulan MİT TIR'larına ilişkin olarak
çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan askerleri, tutuklamaya götüren
sürecin taşlarını, 'Selam Tevhid'de kumpas' iddianamesinde yer alan bir
gizli tanık ifadesi döşüyor...
Al Jazeera Türk'ten Selahattin Günday'ın yaptığı habere göre: Ocak 2014'te, Adana ve Hatay'da MİT'e ait tırlarının durdurulmasıyla ilgili Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Aydın, Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ve emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu tutuklanmasına giden yol, ‘Selam Tevhid’de kumpas’ iddianamesinden geçiyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili İrfan Fidan, ‘Selam Tevhid soruşturmasında kumpas kurulduğu’ iddiasıyla soruşturma yürüttü. Bu soruşturmaya MİT tırlarının durdurulması da dahil edildi. Soruşturma sonucunda Fethullah Gülen ile polis ve askerlerin arasında bulunduğu 122 şüpheliye dava açıldı.
Bu iddianame ile birlikte bazı isimlerle ilgili dosya ayrıldı. Bu isimlerin arasında dün tutuklanan üç komutan da yer aldı.
Bu üç ismi şüpheli konumuna getiren en önemli iddia bir gizli tanığa ait. Selam Tevhid’de kumpas iddianamesinde ifade veren ‘Gizli Tanık Alparslan’, 1 Ocak 2014’de durdurulan tırlardan sonra dönemin Jandarma Genel Komutanı Servet Yörük’ün de bulunduğu bir toplantı yapıldığını iddia etti. 6-7 Ocak 2014 tarihlerinde Ankara Jandarma Genel Komutanlığı’nda yapılan yarım saatlik bir toplantıdan söz eden ‘Alparslan’, “O zamanki Jandarma Genel Komutanı başkanlığında bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantıya çoğunluğu subay olmak üzere 200-250 civarında jandarma personeli katıldı” dedi.
Alparslan, Yörük’ün toplantıda Suriye’deki terörist gruplara silah taşınmasına göz yumulmamasına dikkat çektiğini, bununla olası ikinci bir tır baskınının başarısız olmamasını kastettiğini öne sürerek, 12- 13 gün sonra ikinci tır vak'asının yaşandığını anlattı.
Bu ifadenin ardından komutanlarla ilgili soruşturma ayrıldı. Farklı bir dosya numarası ile devam ettirildi. Savcılık bu toplantıya katılanları incelemeye aldı. Cumartesi günü de ilk sorguya başlandı.
Generaller iddiayı reddetti
Al Jazeera Türk’ün öğrendiğine göre, savcılık sorguda komutanlara, “6-7 Ocak tarihindeki bu toplantı da bulundunuz mu?” sorusunu yöneltti. Bu soruya tutuklu Tuğgeneral Hamza Celepoğlu Genelkurmay’ı işaret ederek cevap verdi. Celepoğlu, “Görev bölgemi izinsiz terk edemem. Sadece görevli olarak terk edebilirim. O tarihlerde görev yerimde değilsem, görevimin içeriğini Genelkurmay’a sorun’ diye cevaplandırdı..
İki komutan da, söz konusu toplantıya kimlerin katıldığı, toplantının içeriğinin ne olduğunun Jandarma Genel Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’ndan öğrenilebileceğini söyledi. Adana’da tırların durdurulması olayı ile ilgili bir bilgisi olmadığını ifade eden Celepoğlu, "Savcının talimatı ile yapılmış bir işlem. Benim adli bir sorumluluğum yok’ dedi.
Tırların durdurulduğu gün konutunda olduğunu belirten Celepoğlu, ihbar üzerine tırların durdurulduğunu, kendisinin tırların durdurulacağını bildiğine dair herhangi bir delilin olmadığını söyledi.
Ancak savcılık, ‘kendi komutasındaki askerlerin yaptığı operasyondan haberinin olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu’ vurguladı. Tuğgeneral Celepoğlu, tırların durdurulduğu bölgeye de gitmediğini ifade etti. İki general de tırların MİT’e ait olduğunu bilmediklerini belirterek, iddiaları kabul etmedi.
Soruşturma üç isimle sınırlı değil
Savcılık kaynaklarından öğrendiğimize göre, soruşturma sadece bu üç isimle sınırdı değil. Toplantıyı düzenlediği iddia edilen dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Servet Yörük’ün de önümüzdeki süreçte ifadesi alınacak. Ayrıca toplantıya katılan diğer subaylarla ilgili inceleme de devam ediyor.
Savcılık sorgusu Cumartesi günü yapılan üç asker, Pazar günü de tutuklama istemiyle nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğine sevk edildi. Hâkimlik, şüphelilerden Hamza Celepoğlu'nun, "Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından tutuklanmalarına hükmetti.
Diğer şüpheliler İbrahim Aydın ve Burhanettin Cihangiroğlu’nun ise, “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etme, devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme” suçlarından tutuklanmalarına karar verildi.