4 Haziran 2015 Perşembe

Validen bomba itirafı

Dönemin Adana Valisi Coş, savcıların ve jandarmanın MİT TIR’larını durduktan sonra şehir içine soktuğunu belirterek ‘tehlikeli araçlarla Adana’nın tehlikeye attıldığını söylemesi dikkat çekti.















MİT’e ait TIR’ların durdurulduğu dönemde Adana Valisi olan Hüseyin Avni Coş, savcılarla ilgili soruşturma yürüten HSYK’ye gönderdiği yazıda, dolaylı olarak TIR’larda silah ve patlayıcı olduğunu kabul etti. Coş, “Bu tür tehlikeli araçların Adana’ya gelmeden muhtemel can ve mal kayıplarını ortadan kaldırmak için meksun mahal dışında kontrol yapılması gerekirken, Adana’ya girmesine engel olunması zorunluluğu varken bu tedbirlerin hiçbiri alınmamıştır” dedi. Bu arada Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi, TIR’lara ilişkin aldığı yayın yasağının devamına karar verdi.

HSYK Müfettişlerinin, MİT TIR’larının durdurulması nedeniyle casusluk iddiasıyla tutuklanan dönemin Adana savcıları Süleyman Bağrıyanık, Aziz Takçı, Özcan Şişman ve Ahmet Karaca ile dönemin Kırıkhan Başsavcısı Yaşar Kavalcıoğlu hakkında meslekten ihraç istemli hazırladıkları 438 sayfalık raporda, dönemin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’un bir yazısı da yer aldı. Rapora göre müfettişler Vali Coş’tan Adana’da TIR’ları durduran savcı Aziz Takçı ile ilgili görgü ve duyuma dayalı bilgi istedi.

3 Haziran 2014 tarihinde başmüfettişin müzekkeresine yanıt veren Coş, olayı kendi açısından anlattı.

IŞİD istihbaratı var
19 Ocak 2014 pazar günü 07:30 civarında Jandarma 156 telefon hattını Ankara’dan arayan bir şahsın yaptığı “ihbar” üzerine Adana İl Jandarma Komutanı’nın bütün jandarma teşkilatını harekete geçirdiğini belirten Vali Coş, komutanın görev vererek ihbarda sözü edilen “Adana istikametine gelen patlayıcı yüklü 3 TIR’ı” yakalatmak amacıyla özel yetkili savcı ile müşterek bir adli operasyon planlaması içerisine girdiklerini kaydetti. “İhbarda sadece patlayıcı yüklü TIR’lardan bahsedilmesi” ve daha önce El Kaide ve IŞİD terör örgütleri adına metropollerde bombalı eylem yapılmak istenildiğine dair pek çok istihbarat bulunmasına rağmen Adana İl Jandarma Komutanlığı’nın bu ihbarı il valisi, il emniyet müdürü ile paylaşmadığını savunan Coş, şöyle devam etti: “Jandarma Görev Yönetmeliği’nin 144. maddesinde bu tür konuların jandarma tarafından vakit geçirmeksizin mülki amire bilgi verilmesi emredilmişken, il jandarma komutanı bu olayı il valisine zamanında bildirmemiştir. Eğer ihbardaki gibi ‘patlayıcı yüklü’ ve mehtemel eylem amacıyla Adana’ya intikal eden araçlar var ise bu tür tehlikeli araçların Adana’ya gelmeden muhtemel can ve mal kayıplarını ortadan kaldırmak için meskun mahal dışında emniyetli bir yerde ilk yardım, sağlık, itfaiye ve polis birimlerinin de desteği sağlanarak ihtiyatlı ve dikkatli bir kontrol yapılması amacıyla çalışma yapılması ve behemehal Adana’ya girmesine engel olunması zarureti varken bu tedbirlerin hiçbiri alınmadı. Araçların Pozantı’dan Adana il hududuna girişinin izlenilmesi ile yetinildi. TIR’ların Pozantı’dan sonra Mersin-Tarsus il hududuna girmesine, yüklerini boşaltmak ya da eylem yapmak amacıyla Mersin veya Tarsus yerleşim merkezlerine girmesi de ihtimal dahilinde olmasına rağmen Mersin güvenlik makamlarına hiçbir bilgi verilmedi.”

‘Tehlike arz ediyorlar’
Savcının ve jandarmanın TIR’ların Adana il merkezinden geçip Ceyhan istikametine yöneleceğini biliyormuş gibi Ceyhan Sirkeli otoban gişelerinde tertibat aldırdığını iddia eden vali Coş, şunları kaydetti: “Saat 12:01 itibariyle 3 TIR aracı ile buna eşlik eden MİT mensuplarına ait bir otomobil durduruldu. MİT görevlileri, ısrarla kimlik göstermek istedi ve telefonla amirlerine bilgi vermek istedi. Buna rağmen imkan verilmeden araçlarından zorla indirilip tartaklanarak, kelepçe takılmak suretiyle seyyar karakol aracının nezarethanesine kapatıldılar. Saat 13:00’den sonra 3 TIR jandarma kışlasına götürülmek üzere otobandan İncirlik mevziine geldiğinde TIR’lardan 2 tanesi orada bırakılıp bir tanesi şehir merkezinde Öğretmenler Bulvarı’na getirilerek tam kavşakta durdurulmuş ve meskun mahalde teşhir edercesine 2. defa arama yapılmaya başlanmış, gazetecilerin görüntü almalarına imkan sağlanmıştır. Yerleşim yerinde tehlike arz edecek ve vatandaşta panik yaratacak şekilde, haber yapılmasına zemin hazırlanarak, ayrıca yakalanan TIR’ların sayısını fazla göstermek amacıyla farklı yerlerde görüntü alınarak ikinci bir arama yapılmıştır.”

'Savcı devlet sırrını ifşa etti'
Konunun kendisine Jandarma Komutanı tarafından dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na refaket ederken saat 12:40’ta haber verildiğini aktaran Coş, kendisinin de konuyu hem MİT’e hem de İçişleri Bakanı’na bildirdiğini söyledi. “Sayın bakanımızın emir ve talimatları doğrultusunda olaya müdahale edildi” diyen Coş, savcılığa ve İl Jandarma Komutanlığı’ndan “MİT görevlilerinin yasal görevlerini yaptıklarını, Başbakanın izni olmadan görevliler hakkında adli işlem yapılmasının mümkün olmayacağını, görevlerinin engellenmemesi, derhal serbest bırakılarak araçlarının seyrine izin verilmesi”nin yazılı olarak istediğini anlattı. Coş, şunları kaydetti: “Savcı Aziz Takçı’nın bilerek ve isteyerek görevi dışında, MİT’e ait olduğunu bildiği TIR’larda arama yapmak ve ilgili TIR’ları alıkoymak suretiyle devletin gizli sırlarını ifşa ettme kastını ortaya koyduğu kanaatindeyim. Kamu düzeni ve güvenliğini ciddi biçimde sarsacak yaklaşım, yöntem ve uygulamalara yer verdiği, görevin işbirliği içinde yapılması, muhtemel risklerin elimine konusunda hiç özenli davranılmadığı müşahede edilmiştir.”