16 Aralık 2013 Pazartesi

Tuğamiral Çakır: Uçak gemisi yapmak bizim için daha kolay

Sa­vun­ma sa­na­yi­nin gu­ru­ru ilk mil­li sa­vaş ge­mi­si pro­je­si MİL­GE­M’­i ta­sar­la­yan ve üre­ten İs­tan­bul Ter­sa­ne­si Ko­mu­tan­lı­ğı ka­pı­la­rı­nı aç­tı.

  • Tersane Komutanı Tuğamiral Çakır: “Uçak gemisi yapmak bizim için daha kolay”
  • "Çok Amaçlı Faz Dizili Radar’ın (ÇAFRAD) geliştirme faaliyetlerine başlandı"
  • "Türkiye’de üretilmesiyle bu konuda teknolojik sıçrama gerçekleştirilmiş olacak” 
  • MİL­GEM pro­je­sin­de de dev­let bu sek­tör­de­ki boş­lu­ğu dol­du­ra­cak şe­kil­de öne çı­ka­rak bir il­ki ger­çek­leş­tir­miş­tir

Ter­sa­ne Ko­mu­ta­nı Tu­ğa­mi­ral Ah­met Ça­kır, mil­li harp ge­mi­si sa­na­yi­ine as­ke­ri ter­sa­ne­nin sun­du­ğu kat­kı­la­rı an­lat­tı. Türk De­niz Kuv­vet­le­ri Ko­mu­tan­lı­ğı ta­ra­fın­dan MİL­GEM Kor­ve­ti­’nin di­zay­nı­nı ger­çek­leş­tir­mek için 12 Mart 2004 ta­ri­hin­de ku­ru­lan MİL­GEM Pro­je Ofi­si­’n­de sa­vaş ge­mi­si di­zay­nı, en­teg­ras­yo­nu ve in­şa­sı için ge­rek­li tüm alan­lar­da ye­ter­li bil­gi ve be­ce­ri­ye sa­hip 50 ci­va­rın­da mü­hen­dis, lo­jis­tik, kul­la­nı­cı, tek­nik res­sam ve ida­ri per­so­nel gö­rev ya­pı­yor.

MÜTEVAZI ŞARTLAR HAKİM

De­niz Kuv­vet­le­ri­’nin ih­ti­yaç­la­rı­nı kar­şı­la­mak doğ­rul­tu­sun­da di­ğer pro­je­ler­de de yer al­mak için ofi­sin adı 2010 Di­zayn Pro­je Ofi­si ola­rak de­ğiş­ti­ril­di. Bü­yük iş­le­re im­za atan ofis­te çok mü­te­va­zı şart­lar ha­kim. Ofis için ter­sa­ne­de ye­ni bir bi­na in­şa­ası ha­zır­lı­ğı ya­pı­lı­yor. Tu­ğa­mi­ral Ça­kır, 10 yıl ön­ce açı­lan ofi­sin şim­di gel­di­ği nok­ta­yı şöy­le an­lat­tı:

GE­Mİ­YE 240 KM KAB­LO

“2004’te açı­lan ofi­se mü­dü­rü ola­rak 2005’te gö­re­ve gel­dim. MİL­GE­M’­in ilk ge­mi­si­ni 2011’de tes­lim et­tik. 7 se­ne­de hem di­zayn hem in­şa ger­çek­leş­tir­dik. Böy­le bir ge­mi­yi de­fa­lar­ca ya­pan bir ter­sa­ne için bi­le çok id­di­alı bir sü­re. Ta­ma­men ofi­sin öz­gün di­zay­nı olan ge­mi 4,5 yı­lı in­şa ol­mak üze­re 7 se­ne­de ta­mam­lan­dı. MİL­GEM, De­niz Kuv­vet­le­ri­miz­de­ki ben­zer ge­mi­ler­de­ki­ne oran­la en dü­şük per­so­ne­le sa­hip. Er da­hil sa­de­ce 85 per­so­nel gö­rev ya­pı­yor. Bu ye­te­nek yük­sek oto­mas­yon­la ger­çek­leş­miş. Ge­mi­ye yak­la­şık 240 km kab­lo, 9 km bo­ru dö­şen­miş, yak­la­şık 1000 ton yük­sek ka­li­te­de ge­mi in­şa sa­cı kul­la­nıl­mış.”

Bugün Gazetesi'nden Erkan Acar'ın haberine göre, Tu­ğa­mi­ral Ça­kır, MİL­GEM gi­bi pro­je­ler­de in­san­la­ra gü­ven ka­zan­dır­ma­nın çok önem­li ol­du­ğu­nu be­lir­te­rek, “Yo­la çı­kıl­dı­ğın­da her­kes ürün is­ti­yor­du. O ürü­nü or­ta­ya ko­ya­ma­dı­ğı­mız müd­det­çe ki­şi­le­rin ka­fa­la­rın­da­ki en­di­şe­le­ri yok et­mek müm­kün de­ğil­di­” de­di. Di­zayn ofi­sin­de, bir de­niz ma­yı­nı­nın ge­mi­ye ya­kın bir mev­ki­de pat­la­ma­sı son­ra­sın­da ge­mi­de olu­şa­bi­le­cek et­ki­le­ri­ni si­mü­le ede­bi­li­yor­su­nuz. Ve­ya ge­mi­nin tit­re­şim ana­liz­le­ri­ni özel ya­zı­lım­lar ara­cı­lı­ğı ile ya­pa­bi­li­yor­su­nuz. Ofis ça­lı­şan­la­rı ken­di alan­la­rın­da son de­re­ce pro­fes­yo­nel bir ko­num­da­lar. Tu­ğa­mi­ral Ça­kır, bu­gün ge­li­nen nok­ta iti­ba­riy­le tek­nik altya­pı ve in­san gü­cü ola­rak sa­hip ol­du­ğu­muz ye­te­nek­ler ko­nu­sun­da şu bil­gi­le­ri ver­di:

YA­BAN­CI­LAR HAY­RET EDİ­YOR

“Biz de­ni­zal­tı ko­nu­su­na hâlâ tem­kin­li yak­laş­mak­la be­ra­ber önü­müz­de­ki dö­nem he­def­le­ri içi­ne mil­li de­ni­zal­tı di­zay­nı­nı da koy­duk. Ha­li­ha­zır­da, her tür­lü su­üs­tü sa­vaş ge­mi­si­ni di­zayn ede­bi­le­cek ye­te­ne­ğe sa­hi­biz. ‘U­çak ge­mi­si ya­pa­bi­li­yor mu­su­nu­z’ so­ru­su­na ce­va­ben ‘Ko­la­y’ di­yo­ruz. Çün­kü, bü­yük ge­mi di­zay­nı da­ha ko­lay­dır. Ge­mi kü­çül­dük­çe kı­sıt­la­rı­nız ar­tı­yor, he­men he­men ay­nı sis­tem­le­ri da­ha kü­çük alan ve ha­cim­le­re da­ha dü­şük ağır­lık­lar­la yer­leş­tir­me­niz ge­re­ki­yor. Ge­len ya­ban­cı he­yet­ler Hey­be­li­ada ve Bü­yü­ka­da kor­vet­le­ri­ni gö­rün­ce, bu ka­dar çok sis­te­mi bu ka­dar kü­çük plat­for­ma na­sıl yer­leş­tir­di­ği­mi­ze hay­ret edi­yor. Bu iki ge­mi­nin dün­ya­da­ki çok mak­sat­lı mo­dern fır­ka­teyn­le­rin sa­hip ol­du­ğu özel­lik­ler­den hiç ek­si­ği yok. Ya­ban­cı he­yet­le­rin be­ğe­ni­le­ri bi­zim ulaş­tı­ğı­mız se­vi­ye­nin en önem­li ka­nı­tı­dır.”

Fırkateyn projesiyle teknolojik sıçrama olacak

İstanbul Tersanesi Komutanlığı, MİLGEM Projesi ile Denizaltı Savunma Harbi ve Keşif Karakol Gemileri inşa ediyor. Bu proje ile kazanılan tecrübe ve bilgi birikimi sonucu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın hava savunma harbi firkateyni ihtiyacını karşılamak maksadıyla MİLGEM Projesi ile inşa eden gemilerin yaklaşık 2,5-3 katı büyüklükte olacak Hava Savunma Harbi Fırkateyni’nin dizayn ve inşa edileceği TF-2000 Projesi’ne başlandı. Tuğamiral Çakır, TF-2000 Projesi kapsamında yapılacak gemilerin özelliklerini şöyle anlattı:

400 KM MENZİLDEN TESİS

“İnşa edilecek platformlar tanımlanmış hava resmini asgari 400 km menzilden itibaren tesis edebilecek, tahsis edilen uçakların 3 boyutta kontrol edilmelerini sağlayabilecek. Kuvvet hava savunması yapmasına imkân sağlayacak uzun menzilli satıhtan,havaya güdümlü mermi sistemlerine sahip, kendini savunma maksatlı satıhtan havaya güdümlü mermilerle aynı anda taarruz eden çok sayıda satha yakın seyreden güdümlü mermiye karşı savunma sağlayabilecek nitelikte, hava savunma yeteneği yanında, bekasını sağlayabilecek nitelikte denizaltı savunma ve su üstü harbi sistemlerine sahip olacak.”

TF-2000 Projesi kapsamında yapılacak platformun temel algılayıcılarından biri olan çok maksatlı faz dizili radar sisteminin mümkün olduğunca milli olanaklarla gerçekleştirilmesini sağlamak üzere çalışma başlatılmasına karar verildiğini ifade eden Tuğamiral Çakır, bu çalışma kapsamında SSM ile ASELSAN A.Ş. arasında 2 Eylül 2013’te sözleşme imzalandığını belirtti.

8 YIL İÇİNDE TAMAMLANACAK

Tuğamiral Çakır, “TF-2000’in ana sensörü olan ‘Çok Amaçlı Faz Dizili Radar’ın (ÇAFRAD) geliştirme faaliyetlerine başlandı. Projenin ilk safhası olan Teknolojik Gösterim Fazı’nın 60 ay, nihai ürün fazının ise önümüzdeki 8 yıl içinde tamamlanması planlanıyor. Sadece ABD, Hollanda ve Avustralya gibi ülkeler tarafından üretilmekte olan bünyeye sabit antenlere sahip faz dizinli radarların Türkiye’de üretilmesiyle bu konuda teknolojik sıçrama gerçekleştirilmiş olacak” dedi.

MiLGEM güven oluşturdu

“Ne­den bu­gü­ne ka­dar mil­li ge­mi­mi­zi ya­pa­ma­dı­k” so­ru­su üze­ri­ne Tu­ğa­mi­ral Ça­kır şun­la­rı söy­le­di: “Tür­ki­ye­’de çok iyi se­vi­ye­de ye­tiş­miş, dün­ya­nın en iyi üni­ver­si­te­le­rin­den me­zun ol­muş çok sa­yı­da mü­hen­dis var. Alan­la­rın­da dün­ya ça­pın­da pro­je­le­re im­za atı­yor­lar. Önem­li olan bu bil­gi ve be­yin gü­cü­nü or­ga­ni­ze edip bel­li bir he­de­fe yön­len­di­re­bil­mek. MİL­GEM pro­je­si ön­ce­sin­de bu gü­cün far­kın­da­lı­ğı ye­ter­li se­vi­ye­de de­ğil­di. Far­kın­da­lı­ğın ye­ter­li ol­ma­ma­sı se­be­biy­le ken­di mü­hen­di­si­mi­ze gü­ven de ye­ter­li se­vi­ye­de de­ğil­di. Bu se­bep­le mil­li di­zayn bir sa­vaş ge­mi­si­ne sa­hip ol­ma he­de­fi sü­rek­li er­te­len­di. MİL­GEM pro­je­sin­de ilk de­fa far­kın­da­lık ve ne­ti­ce­sin­de gü­ven tam an­la­mıy­la oluş­tu ve bü­yük­le­ri­miz bi­ze bu pro­je­yi ger­çek­leş­tir­me şan­sı­nı ta­nı­dı. Bu pro­je bu an­lam­da bir dö­nüm nok­ta­sıy­dı. Ger­çek­leş­tir­di­ği­miz tak­dir­de, bir da­ha sa­vaş ge­mi­si te­da­ri­ki için yurt­dı­şı fir­ma­la­ra yön­len­me­ye­cek, ken­di öz­gün di­zay­nı­mı­za sa­hip ve ta­ma­men De­niz Kuv­vet­le­ri­mi­zin ih­ti­yaç­la­rı doğ­rul­tu­sun­da şe­kil­len­miş sa­vaş ge­mi­le­ri­ne sa­hip ola­cak­tık. Ak­si­ni dü­şün­me­dik bi­le. Çün­kü ba­şa­rı­sız ol­du­ğu­muz tak­tir­de en az bir 10-15 se­ne da­ha böy­le­si bir im­kân bi­ze ta­nın­ma­ya­cak­tı. O yüz­den tek al­ter­na­ti­fi­miz ba­şar­mak­tı. Ge­li­nen nok­ta hem bi­zim hem de ül­ke­mi­zin ge­le­ce­ği için çok önem­li. Son­ra­sı için he­def­le­ri­mi­zi çok iyi be­lir­le­me­miz la­zım. Bu gü­ne ka­dar ge­liş­miş ül­ke­le­ri ya­ka­la­ma­ya ça­lış­tık. Bi­ri­le­ri­nin pe­şin­den koş­mak de­ğil, bi­ri­le­ri­nin git­ti­ği he­de­fi gö­rüp o he­de­fe iler­le­me­miz la­zım. Ak­si tak­dir­de hep ar­ka­da kal­ma­ya mah­kum olur­su­nuz. Bu ne­den­le ül­ke ola­rak kri­tik tek­no­lo­ji­ler açı­sın­dan he­def be­lir­le­yip on­la­rın pe­şin­den koş­ma­mız la­zım.”

Sivil tersanelerden hiçbir şey esirgemiyoruz

As­ke­ri ter­sa­ne­le­re olan ih­ti­ya­cın hiç­bir za­man bit­me­ye­ce­ği­ni söy­le­yen Tu­ğa­mi­ral Ça­kır, 2001 yı­lın­da MİL­GEM iha­le­si­ne ilk     çı­kıl­dı­ğın­da hiç­bir Türk fir­ma­sı­nın öz­gün di­zayn ile tek ba­şı­na iha­le­ye gir­me­di­ği­ni kay­de­de­rek şöy­le ko­nuş­tu:

MİLGEM MANTIĞINA AYKIRI

“Hep­si­nin or­ta­ğı ya­ban­cı ter­sa­ne ve­ya di­zayn fir­ma­sıy­dı. Ve o iha­le MİL­GEM man­tı­ğı­na ay­kı­rı ol­du­ğu için ip­tal edil­di. Bu gi­ri­şi­min ba­şa­rı­sız ol­ma­sı son­ra­sın­da De­niz Kuv­vet­le­ri, Sa­vun­ma Sa­na­yi Müs­te­şar­lı­ğı ile be­ra­ber önem­li bir so­rum­lu­lu­ğu alıp MİL­GEM sü­re­ci­ne baş­la­dı. As­lın­da, ben bu sü­re­ci 1923’te ya­pı­lan İz­mir İk­ti­sat Kon­gre­si­’n­de alı­nan ka­ra­ra ben­ze­ti­yo­rum. O kon­gre­de de sa­na­yi dev­ri­mi­nin ge­ri­sin­de ka­lın­dı­ğı, ive­di­lik­le sa­na­yi­leş­me ata­ğı­nın ya­pıl­ma­sı ge­rek­ti­ği be­lir­til­miş an­cak özel sek­tör­de sa­na­yi­leş­me ata­ğı­nı ger­çek­leş­ti­re­cek ser­ma­ye ol­ma­ma­sı ne­de­niy­le dev­le­tin bel­li sek­tör­ler­de ön­cü ol­ma­sı­ ka­ra­rı alın­mış­tır. MİL­GEM pro­je­sin­de de dev­let bu sek­tör­de­ki boş­lu­ğu dol­du­ra­cak şe­kil­de öne çı­ka­rak bir il­ki ger­çek­leş­tir­miş­tir. Mil­li ola­rak ger­çek­leş­ti­ri­le­cek pro­je­le­rin ön­cü­sü, lo­ko­mo­ti­fi ol­duk. Ül­ke­de bu pro­je­le­rin ve da­ha ni­ce­le­ri­nin ger­çek­leş­ti­re­bi­le­ce­ği­ne da­ir gü­ve­ni oluş­tur­duk. Si­vil ter­sa­ne yö­ne­ti­ci­le­ri­nin ön­le­rin­de­ki be­lir­siz­li­ği yok ede­rek da­ha ko­lay risk al­ma­la­rı­nı sağ­la­dık. Si­vil ter­sa­ne­ler­le, ka­ra­kol bo­tu ve çı­kar­ma ge­mi­si pro­je­le­rin­de MİL­GEM pro­je­si es­na­sın­da el­de et­ti­ği­miz de­ne­yim­le­ri ve bil­gi­le­ri hep pay­laş­tık, her ko­nu­da des­tek ver­dik. Hiç­bir şe­yi esir­ge­mi­yo­ruz. Bu top­ye­kûn bir kal­kın­ma pro­je­si. Da­ha bü­yük he­def­le­re hep bir­lik­te eri­şe­ce­ğiz.”

Sivil kurumsal kültür oluşturmalı

MİLGEM projesinin 5, 6, 7 ve 8. gemilerinin sivil tersanede yapılacağını hatırlatan Tuğamiral Çakır, sivil sektörde büyük projelere imza atılabilmesi için kurumsal kültürün oluşması gerektiğini kaydederek şöyle dedi: “Sivil tersanelerimiz bu gemileri yapabilecek seviyede. En önemli unsur insan gücü. Altyapıda eksikleri yok ancak insan kolay yetişmiyor. Deniz Kuvvetleri’nin 40 yılı aşkın eğitim ve personel politikalarının sonucu olarak MİLGEM gibi iddialı projeyi başarıyla yaptık. Sivil tersaneler de personel yetiştirilmesine önem vermeli, kurumsal kültürün oluşması için ciddi adımlar atmalı. Türkiye’nin en iyi mühendislerini bir araya getirip uzay gemisi yapalım diyemiyorsunuz. Tuğlaları üst üste koyarak bir yere geliniyor.”

 185 parça yüzer unsura 7/24 hizmet

İs­tan­bul Ter­sa­ne­si Ko­mu­tan­lı­ğı’nın sa­de­ce as­ke­ri ter­sa­ne­le­re ge­mi in­şa fa­ali­yet­le­ri ic­ra et­me­di­ği­ne dik­kat çe­ken Tu­ğa­mi­ral Ça­kır, “Bi­zim iş gü­cü­mü­zün yak­la­şık yüz­de 65-70’i, so­rum­lu­lu­ğu­muz al­tın­da­ki De­niz Kuv­vet­le­ri Ko­mu­tan­lı­ğı­’na ait 185 par­ça yü­zer un­su­run  ona­rım, ta­di­lat ve mo­der­ni­zas­yon fa­ali­yet­le­ri­ne ay­rıl­mış­tır. Ba­kım ve ona­rım hiz­me­ti sa­de­ce ter­sa­ne or­ta­mın­da kal­ma­yıp yur­ti­çin­de ve yurt­dı­şın­da yü­zer bir­li­ğin bu­lun­du­ğu her mev­ki­de ba­şa­rıy­la ger­çek­leş­ti­ril­mek­te­di­r” de­di.

Bir baş­ka de­yiş­le 7 gün 24 sa­at, dün­ya­nın her böl­ge­sin­de ge­mi­le­ri­mi­ze ke­sin­ti­siz ona­rım hiz­me­ti ve­ril­di­ği­ni vur­gu­la­yan Ça­kır, “ABD ve Al­man­-
ya­’dan ge­len he­yet­ler da­hil, ge­mi­yi ve ter­sa­ne­mi­zi ge­zen as­ke­ri he­yet­ler ‘En­düs­tri­niz çok ge­liş­miş bi­le ol­sa De­niz Kuv­vet­le­ri ola­rak bu bi­ri­ki­mi­ni­zi mut­la­ka mu­ha­fa­za edin. Biz bu­nu yap­ma­dık ama şim­di çok piş­ma­nız an­cak sü­re­ci ge­ri dön­dü­re­mi­yo­ru­z’ di­yor. Tüm bu se­bep­ler­den do­la­yı, as­ke­ri ter­sa­ne­le­ri­miz De­niz Kuv­vet­le­ri­mi­z’­in be­ka­sı için son de­re­ce önem­li bir hu­sus­tu­r” di­ye ko­nuş­tu.