21 Şubat 2013 Perşembe

Uludere raporunda belge rötuşu!

TBMM son noktayı koymaya hazırlanıyor

TBMM son noktayı koymaya hazırlanıyor

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu, yaklaşık 1 yıldır sürdürdüğü çalışmaları kapsamında 28 Şubat’ta son toplantısını yapacak ve hazırladığı raporu İnsan Hakları Komisyonu’na sunacak. Uludere Alt Komisyonu Başkanı AKP'li İhsan Şener, "Sınır ötesinden sınıra kadar gelmiş bir yapıya, müteyakkız durumdaki güvenlik güçlerinin bu tür bir operasyon yapması olağan karşılanabilir" dedi.

Uludere’de 34 kişinin yaşamını yitirdiği bombalama olayının ardından TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nca kurulan Uludere Alt Komisyonu, çalışmalarını önümüzdeki hafta yapacağı toplantı ile tamamlayacak. Aralık ayında açıklanması beklenen rapor beklenen bir belge nedeniyle uzadı.

YENİ BELGE GELECEK

Jandarma’nın "Fotoğraf Tespit Tutanağı" başlıklı belgesinin ortaya çıkmasıyla harekete geçen komisyon, ilgili kurumdan söz konusu belgeyi talep etmişti. 31 Ocak 2012’de güvenlik güçlerine teslim olan K.A isimli bir PKK’lının ifadesini içeren belgede ise Uludere olayı sırasında yaşamını yitiren 34 kaçakçıyı belli bir mesafeden Behçet Encü ve Ferhat isimli iki PKK’lının izlediği bilgisi yer almıştı.
Uludere alt komisyonu Başkanı, AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener, komisyonu 28 Şubat’ta toplayarak rapora son şeklini vermeyi planladıklarını kaydetti. İlgili kurumdan istedikleri belgenin önümüzdeki hafta başında komisyona ulaşmasını beklediklerini kaydeden Şener, gelen belge ışığında rapora son şeklini vereceklerini kaydetti.

OLAĞAN KARŞILANABİLİR

Şener, üst komisyonun gündeminin müsait olması halinde, raporu Şubat ayı bitmeden komisyonda ele alabileceklerini söyledi. "Raporun bu kadar uzamasını neye bağlayabiliriz?” sorusuna Şener, "Bizim dışımızda, beklentiler yükseltiliyor, çabuklaştırılıyor. Halbuki burada, sanki Uludere olayını bütün sonuçlarıyla aydınlatacak bir rapor olacak algısı oluşturuldu. Bu algı yanlış bir algı. Bizim İnsan Hakları Komisyonu olarak, insan hakkı boyutu çerçevesinde olaya bakmak gerekiyor. Elde ettiğimiz bilgi ve belgelerden, oradaki eksiklikler neyse, tabii ki onların bir kısmını da dile getiriyoruz. Ama tam çıplaklığıyla, ’her şeyi bu rapor halledecek’ beklentisiyle kamuoyuna sunulması doğru değil. O çerçevenin içinde kalması gerekiyor, biz de o çerçeve içinde raporumuzu tanzim etmiş olacağız" yanıtını verdi. Şener, şöyle devam etti:

"Saldırı emrini kim verdi... Bunlar bizim işimiz değil. Bizim, elde ettiğimiz belgelerden böyle bir yargısal sonuca varmak imkanı yok. Biz her şeyi biliyor değiliz, belki bilmiyoruz... Bu, masumane bir güvenlik operasyonu ya da bir yanlışlık olmuş olabilir, bunu bilemeyiz. Sınır bölgesindeki güvenlik birimlerine sınırdan geçişlerde vur emri vardır. Çünkü ülke güvenliği söz konusudur ve illegal bir giriş vardır. Dolayısıyla sınır ötesinden sınıra kadar gelmiş bir yapıya, müteyakkız durumdaki güvenlik güçlerinin bu tür bir operasyon yapması olağan karşılanabilir. Burasının terör bölgesi olması, PKK’nın geçiş bölgesi olması, orada ülke güvenliği ile ilgili olan insanların üst seviyede uyarılması ve müteyakkız olması, böyle çok acele, çok çabuk hareket etmelerine ve istenmeyen sonuçlara sebep olmuş olabilir. Ülkenin güvenliği önemli ve orası da PKK’nın geçiş yolu.

Ölen insanlar tabii ki masumdur, onların acısı büyüktür. Ama bir tarafı düşünürken.. Tabi ki sivil bir vatandaşın ölmesi çok büyük bir acıdır, buna böyle bakacağız. Ama bir de güvenlik boyutuyla, güvenlik güçlerinin psikolojik hazırlığından, oradaki duyarlılığından, gelen istihbarat noktalarından üst seviyeye çıkmış güvenlik algısıyla değerlendirdiğimizde, o dengenin iyi kurulması lazım."

İMRALI İLE ALAKASI YOK

Şener, "Raporun açıklanmasının gecikmesi, İmralı görüşmelerine bağlanıyor?” sorusu üzerine, "Hayır. Şu anda bile beklediğimiz belge var. Bu olaydan sonra, olayla ilgili gözaltına alınmış ve sonra salıverilmiş birisinin ifadeleri var. Bununla ilgili doğrulayıcı bilgiyi merciinden istedik, bu bilgi henüz gelmedi bile" dedi. Şener, "Olay şu değil; 'bütün elde ettiklerimizi elde ettik, bir konjonktür yakalayacağız ve orada açıklayacağız’ böyle bir şey yok, süreç devam ediyor. Bizim raporumuz, aşağı yukarı özelikle olayın yıl dönümüne denk getirildi. Burada söylenenlerin, bu köpürtülmüş düşmanlıklarla doğru algılanmayacağı kanaatimiz var. ’Siz ne söylerseniz anlaşılmayacak.’ Böyle bir şey söylemenin anlamı ne?" diye konuştu.

İhsan Şener, raporun Meclis Başkanlığı’na sunulduktan sonra kesinleşmiş olacağını ve ondan sonra kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi.