25 Ocak 2010 Pazartesi

KAZIM KARABEKİR'İ ANMA TÖRENİ...

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''Tarihte, geçmişte yaşananları adeta bir hesaplaşma noktasına getirmenin topluma, millete ve ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük'' olduğunu ifade ederek, ''Tarihimizde yaşanan olayları, geçmişimizi bugün bir hesaplaşma malzemesine dönüştürmek o topluma en büyük kötülüktür'' dedi.
Genelkurmay Başkanlığı Karargahı Orbay Salonu'nda, ''Ölümünün 62. yılında Kazım Karabekir'' konulu özel anma programı düzenlendi.
Programın sonunda konuşan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, İstiklal Savaşı'nın komutanları için çeşitli anma etkinlikleri düzenlediklerini ifade ederek, bugünkü programın da bunlardan biri olduğunu söyledi. İstiklal Savaşı'nın büyük komutanlarını andıklarını belirten Orgeneral Başbuğ, 19 Mayıs'ta Büyük Önder Atatürk'ün, 25 Aralık'ta yine İstiklal Savaşı'nın
komutanlarından İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün, bugün İstiklal Savaşının büyük komutanı Kazım Karabekir Paşa'nın anıldığını belirterek, Nisan ayında da Mareşal Fevzi Çakmak ile ilgili bir anı töreni düzenleyeceklerini bildirdi.
İstiklal Savaşı'nın büyük komutanları denildiği zaman, yanlış anlaşılmamasını, daha birçok değerli komutan bulunduğunu söyleyen Orgeneral Başbuğ, Fahrettin Altay, Ordu Komutanlığı yapan Çobanlı Paşa, Nurettin Paşa gibi daha birçok ismin unutulamayacağını ifade etti. Orgeneral Başbuğ, önümüzdeki dönemlerde bu komutanların da anılmasını umduğunu dile getirdi.
Orgeneral Başbuğ, tarihi ve geçmişiyle ilişkilerini kesen milletlerin geleceğinin karanlık olduğunu düşündüğünü ifade ederek, tarihin ve geçmişin özellikle genç nesillere, öğretilmesi, anlatılması gerektiğini dile getirdi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, şöyle konuştu:
''Tarihte, geçmişte yaşananları doğru ve sağlam bilgilere dayanarak tartışmalıyız. Bunda sakınca yok. Ancak, tarihte, geçmişte yaşananları adeta bir hesaplaşma noktasına getirmek bence bu topluma, o millete, o ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bazen bunu görüyorum, maalesef... Tarihimizde yaşanan olayları, geçmişimizi bugün bir hesaplaşma malzemesine dönüştürmek o topluma en büyük kötülüktür. Bugünleri kime borçluyuz. Hep bunu sormamız lazım. Bugünleri elbette İstiklal Savaşı'nı kazananlara, en küçük rütbelisinden en büyük, ebedi
Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İstiklal Savaşımızın bütün komutanlarına ve her şeyden önce o dönemlerde, o zorluklarda, o yokluklarda ordusuyla bütünleşen o Türk milletine borçluyuz. Bunu unutmamamız lazım.''

-''HERKES BÜYÜK HARFLERLE YAZMALI''-

Orgeneral Başbuğ, ''Anlamlı ve duygusal bir gün geçirdiklerini'' belirterek, Kazım Karabekir'in ''İstiklal Harbimiz'' adlı kitabından bölümler okudu.
Kitabın bitiş bölümünün de ''çok ilginç'' olduğunu söyleyen Orgeneral Başbuğ, Karabekir'in, düşünen, fikir üreten ve cesaretle düşüncelerini üstlerine aktaran bir komutan olduğunu anlattı. Orgeneral Başbuğ, Karabekir'in, İstiklal Savaşı sırasında devamlı Atatürk'e mesaj gönderip cevap aldığını, savaşın icrası sırasındaki muharebelere yönelik düşünce ve tetkiklerini Atatürk'e gönderdiğini ifade etti.
''İstiklal Harbimiz'' kitabının son cümlesindeki Kazım Karabekir'e ait ifadeleri okuyan Orgeneral Başbuğ, şunları kaydetti: ''Burada şu vecizeyi tekrarlamak yerinde olur: 'Vatandaş! Yanlış bilgi
felaket kaynağıdır. Her işin evvela hakikatini ara ve öğren' diyor. Bakın, 'ara ve öğren' diyor. 'Yalnız size söylenenlerle kalmayın, arayın, biraz çaba gösterin, öğrenin' diyor. Sonra da diyor ki 'sonra münakaşasını istediğin gibi yap'. Hakikati ara, öğren, sonra münakaşasını istediğin gibi yap. Birincisi, hakikatin aranması ve öğrenilmesi konusu senin vicdanına; ikincisi ise münakaşadaki durum kişilerin seviyesine ve irfanına, bilgi birikimine dayanıyor.
Şimdi 25 Ocak 2010...
Bilmiyorum, katılır mısınız ama ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Bence Kazım Karabekir'in bu sözlerini herkes büyük harflerle yazmalı ve gözünün önünde bulundurmalı. Ondan sonra da ilk önce vicdanına dayanarak, sonra da seviyesine, bilgisine dayanarak hareket etmeli. Bugün buna çok ihtiyacımız olduğu kanaatini taşıyorum.''

-KIZLARI KARABEKİR'İ ANLATTI-

Panele katılan, Kazım Karabekir'in kızı Hayat Karabekir Feyzioğlu, Genelkurmay Başkanlığına anma programının düzenlenmesinden dolayı teşekkür ederek, ''Milli Mücadele'nin öncüsü, Şark Cephesi'nin muzaffer komutanı, yetimlerin babası ve örnek bir aile reisi olarak 62 sene evvel ebediyete intikal eden Kazım Karabekir'i anmak için burada toplanmış bulunuyoruz'' dedi.
Babasının kendilerini bıraktığı manevi mirası sürdürmek için Kazım Karabekir Paşa Vakfı'nın kurulduğunu anlatan Hayat Karabekir Feyzioğlu, ''Karabekir Paşa doğu illerimizde gerçek çehresiyle tanınmakta ve anılmaktadır. Ancak çevremizde maalesef aydınlarımız arasında Karabekir Paşa'yı ya tam tanımayanlar ya da daha da önemlisi yanlış tanıyanlar bulunmaktadır. Bu eksikliği ve yanlışlığı gidermek de vakfımızın görevidir'' diye konuştu.
Karabekir'in diğer kızı Timsal Karabekir Yıldıran ise babasının Atatürk ve Kurtuluş Savaşı'na ilişkin anılarından örnekler verdi. Yıldıran, ''(Kazım Karabekir) 1948 yılının 26 Ocak günü Ankara'da vefat ettiği zaman eski bir bayrağa sarılı olduğunu görenler, 'Niçin yeni bir bayrağa sarmadınız?' diye sorarlar. Ancak, tabutu örten, Kars kalesine çektiği şanlı bayraktır. O'nu son
yolculuğunda da yalnız bırakmamıştır'' dedi.

-İLK SİYASİ ZAFER-

Kazım Karabekir'i anma programı panelini yöneten Prof. Dr. İlber Ortaylı, Karabekir'i ''mümtaz bir komutan ve tarihi bir şahsiyet'' olarak niteledi. Ortaylı, Karabekir'in askerlikten sanata, müzikten eğitime birçok konuyla ilgilendiğini kaydetti.
Prof. Dr. Azmi Süslü ise Kazım Karabekir'in özelliklerini sayarken, ''Tarih yapıcılığı ve tarih yazıcılığıyla, başarılarla dolu bir öğrencilik, subaylık, komutanlık, idarecilik, diplomatlık, milletvekilliği, Meclis Başkanlığı, asker babalığı, çocuk ve yetim babalığı; samimiyet, açıklık,
inançlılık, taktik ve vizyon sahipliğiyle hiç şüphesiz Atatürk'e en yakın olanlardan biriydi'' ifadesini kullandı.
Atatürk Erzurum'a giderken, Kazım Karabekir'in onun emrine girdiğini anlatan Süslü, Karabekir'in Gürcü Anlaşması ile Kurtuluş Savaşı'nın ilk siyasi zaferini mücadeleye kazandırdığını dile getirdi. Doç. Dr. Vahdet Keleşyılmaz da Kazım Karabekir'in üniformalı ve
üniformasız olduğu dönemlerde hep Atatürk'ün yanında yer aldığını söyledi. Karabekir'in sadece cephede savaşan bir kişi olmadığını anlatan Keleşyılmaz, başta Ermeni iddiaları olmak üzere çeşitli konularda çalışmaları olduğunu söyledi.
Kazım Karabekir'i anma töreninin sonunda panele katılanlara günün anısına birer şilt verildi, Orbay Salonu fuayesinde de fotoğraf sergisi açıldı. Karabekir'i anma törenine Kuvvet Komutanları, yüksek rütbeli subaylar, İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ün kızı Özden Toker, Fevzi Çakmak'ın yakınları, basın yayın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ve gazeteciler de katıldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder