9 Eylül 2015 Çarşamba

Dağlıca’da GES’ten istihbarat gelmedi

PKK’nın Dağlıca baskını, Ankara’da istihbarat zafiyeti iddialarını yeniden gündeme getirdi. Gözler Dağlıca baskınının ardından üç yıl önce AKP Hükümeti’nin, Genelkurmay’dan alarak MİT’e devrettiği Genelkurmay Elektronik Sistemleri Komutanlığı’na (GES) çevrildi. Dağlıca saldırısından önce GES’ten hiçbir uyarı gelmemesi, istihbarat zafiyetiyle ilgili tartışmanın daha da alevlenmesine neden oldu. Dağlıca’da yaşanan istihbarat skandalı şöyle:

TELSİZLER İZLENEMEDİ
PKK’nın, Dağlıca saldırısı Ankara’da büyük bir kırılmaya yol açtı. Suruç katliamının ardından başlayan PKK eylemleri, daha çok şehir merkezlerinde meydana geldi. MİT ve Emniyet’in hazırladığı istihbarat raporlarında, PKK’nın eylem stratejisini değiştirdiği ve bundan sonraki süreçte kırsal alanda eylemde bulunmayacağı yönünde değerlendirmelere yer verildi. Bu konuda hazırlanan istihbarat raporları, TSK’nın da eylemlere hazırlıksız yakalanmasına neden oldu. Özellikle Dağlıca’da timlerin ardı ardına pusuya düşmesi ve saldırıda 200-300 PKK üyesinin görev alması, istihbarat zafiyetini daha da belirginleştirdi.

GES’TEN DESTEK GELMEDİ
Saldırının ardından gözler Genelkurmay’ın bugüne kadar kullandığı ve askerî istihbaratın merkezi olarak bilinen Genelkurmay Elektronik Sistemleri Komutanlığı’na çevrildi. AKP Hükümeti, çözüm süreci ile birlikte PKK’nın kullandığı telsizlerin dinlenmesini ve sinyallerinin izlenmesini sağlayan elektronik sistemleri, 2012 yılının başında MİT’e devretmişti. Çözüm süreci döneminde GES’in eksikliği hissedilmedi. Ancak Dağlıca saldırısı, GES’i yeniden gündeme getirdi. Dağlıca saldırısından önce GES’ten hiçbir uyarı gelmemesi, istihbarat zafiyetiyle ilgili tartışmanın daha da alevlenmesine neden oldu.

GES ATIL DURUMA GETİRİLMİŞ
Askerî kaynaklardan edinilen bilgiye göre, milyonlarca dolarlık sistemlerin yer aldığı GES, 2012 yılının başında MİT’e devredildi. Devir işlemleri ise bir yıl içinde tamamlandı. Bu süreçte, GES’te TSK mensupları görevlendirilmeye devam edildi. Ancak bir süre sonra sisteme, TSK’nın mensuplarının yerine AKP Hükümeti’ne yakın isimler alınmaya başlandı. Yani tecrübeli uzmanların yerine güvenlik birimlerinden AKP’ye yakın isimler getirildi. Bu da, sistemlerin bakım onarımından, sistemler aracılığı ile elde edilen bilgilerin analiz edilmesine kadar bir çok konuda aksaklık yaşanmasına yol açtı. Ve TSK’nın yıllardır kullandığı sistemler üç yıllık dönemin sonunda atıl hale geldi. Eletronik aletlerin bir kısmı bozuldu. Geri kalandan elde edilen bilgilerde sağlıklı analiz edilemediği için atıl hâle geldi.