TBMM Genel Kurulu’nda TSK unsurlarının iki yıl daha Libya’da görev yapmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi görüşmeleri yapıldı. Görüşmelerin ardından tezkere kabul edildi. Libya tezkeresi 2 Ocak 2026 tarihinden itibaren 24 ay daha uzatılacak.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla sunulan tezkerede, "Libya'da Şubat 2011'deki olayları izleyen süreçte demokratik kurumların inşa edilmesine yönelik çabaların, artan silahlı çatışmalar nedeniyle akamete uğradığı, ülkede parçalanmış bir yapının ortaya çıktığı" ifadeleri yer alıyor.
Libya'da hala yapılamayan seçimler nedeniyle mevcut siyasi belirsizliğin ve yönetim sorunun sürdüğü, bu durumun da "tesis edilen sükuneti riske atmakta ve kalıcı istikrara ulaşılması önünde ciddi engel oluşturmakta" olduğu, "Ülkede çatışmaların yeniden başlaması halinde Türkiye'nin gerek Akdeniz havzasındaki gerek Kuzey Afrika'daki çıkarlarının olumsuz etkileneceği" savunuluyor.
Tezkerede gerekçe olarak "Libya'daki gayrimeşru silahlı gruplar tarafından Türkiye'nin Libya'daki menfaatlerine yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek", "muhtemel risklere karşı milli güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak", "gerektiği takdirde Libya'ya yönelik silah ambargosunun açık denizlerde denetlenmesi yönünde yetki kullanmak", "UMH tarafından talep edilmiş olan ve bilahare kurulan Milli Birlik Hükümetinin de gerek duyduğu desteği sürdürmek", "meydana gelebilecek gelişmeler karşısında Türkiye'nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak" ifadeleri sıralandı.
Libya'da neler oldu?
Libya, Muammer Kaddafi’nin 2011 yılında NATO destekli bir müdahale sırasında öldürülmesinin ardından siyasi ve askeri istikrarsızlıkla sürüklendi. Müdahalenin ardından ülke, Trablus merkezli yönetim ile Temsilciler Meclisi’nin bulunduğu Tobruk merkezli yönetim arasında fiilen ikiye bölündü. Türkiye, Trablus’ta bulunan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni (UMH) destekleyen başlıca aktörlerden biri oldu. Çatışmaların ilerleyen aşamalarında General Halife Hafter liderliğindeki güçler sahada üstünlük sağlarken, Türkiye’nin 2020 yılında Libya’ya doğrudan askeri destek gönderme kararının ardından çatışmalarda ibre UMH lehine döndü.
Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda yürütülen görüşmeler sonucunda, 2020 sonunda taraflar ateşkes ve geçiş süreci konusunda anlaşmaya vardı. Türkiye’nin de dahil olduğu uluslararası aktörlerin yer aldığı masada, Libya’da tek bir yönetim altında seçimlere gidilmesi kararlaştırıldı. Bu kapsamda 2021 yılına kadar seçim yapılması şartıyla Abdülhamid Dibeybe başkanlığında geçici bir hükümet kuruldu. Ancak seçimler yapılmadı. Dibeybe hükümetinin iktidarı bırakmaması yeni bir siyasi krizi tetikledi. Temsilciler Meclisi, Türkiye’nin daha önce destek verdiği Fethi Başağa’yı başbakan olarak seçti. Başağa, 2022 yazında askeri güçleriyle Trablus’a girdi ancak çatışmaların ardından geri çekilmek zorunda kaldı.
Ankara, Trablus’taki yönetimi desteklemeyi sürdürürken, Libya’nın doğusunu kontrol eden Rusya’nın Libya’daki müttefiki olan Halife Hafter yönetimiyle de ilişkileri “normalleştirme” yönünde adımlar attı.