25 Ocak 2013 Cuma

Pandora'nın Bal Tuzakları / Adem Yavuz Arslan


 
 
 
 
 
Kadını ve cinselliği kullanarak bilgi toplamak ya da casusluk yapmak olarak tanımlanan Bal Tuzağı (Honey Trap) istihbarat dünyasının en eski ve en yaygın yöntemi sayılır.
 
CIA'den MOSSAD'a bütün istihbarat örgütleri de bu yöntemi kullanır.

Hatta bu konuda o kadar çok çarpıcı örnek vardır ki sayısız kitaba ve filme konu olmuştur Bal Tuzakları...

İşin tuhaf tarafı, bu kadar yaygın olmasına rağmen sıklıkla kullanılan ve en çok işe yarayan yöntemdir.

İstanbul'un ardından İzmir merkezli başlatılan fuhuş çetesi ve askeri casusluk soruşturması ortaya çıkardı ki bu yöntemi kullanan çeteler TSK'yı adeta avucunun içine almış.

Binlerce gizli belge, kozmik evrak çetenin eline geçmiş.

Bu belgeler arasında öyle kritik bilgiler var ki, Genelkurmay mahkemeye gönderdiği uyarı yazısında 'devletin güvenliğine ilişkin belgeler' olduğu hatırlatılıp 'yabancı ülkelere geçmesi durumunda risk oluşturacağı' söyleniyordu.

İzmir merkezli başlatılan ve iddianamesi geçtiğimiz günlerde kabul edilen bir başka casusluk operasyonu ise İstanbul'daki skandalın tekil olmadığını gösterdi.

Eskort kızlar ve hayat kadınları üzerinden kurulan sistem, üst düzey isimlerin de bulunduğu yüzlerce askeri tuzağa düşürmüş.

İddianamelerde çetenin çalışma usulleri ile ilgili çarpıcı veriler var. Casusluk için kurulan yapının disiplinini ve örgütlü halini görünce ürkmemek elde değil.

Gülüp geçilecek türden değil

MİT dahil en kritik birimlere sızılmış. Kozmik bilgiler ehliyetsiz kişilere geçmiş.

TSK'nın önemli projeleri kopyalanmış. Bir kısmının ise engellenmesi ya da sabote edilmesi kararlaştırılmış.

Özellikle çete reisinde ele geçirildiği söylenen 'Pandora' isimli doküman hayli can yakacak türden.

Meraklıları için iddianame hayli zengin.

Gerçi birçok meslektaşımız iddianameyi bile okuma zahmetine katlanmadan görüşlerini anlatıyor.

Skandalı sulandırmak için 'O haritalar google'da da var canım' diyorlar.

Fakat karşılaştığımız tablo gülüp geçilecek türden değil.

Yabancı istihbarat örgütleri ile irtibatlı çeteler TSK'yı ahtapot gibi sarmışlar.

2011 yılı Kasım başlarında konumu itibariyle 'her şeye hakim bir isimle' konuşurken durumun vahametini anlatmak için 'Bırak devletin yatak odasına girmeyi oraya kamera kurup canlı yayın yapmışlar' demişti.

Hatta şunu da söylemek lazım: Bu operasyonda karşılaşılan tablo devletin zirvesinde öyle büyük şoklara neden oldu ki yaşananları ifade etmek pek de kolay değil.

Bu skandaldaki asıl merak edilen konulardan birisi de şu:

Casusluk gibi konular adı üzerinde gizli yapılanmalardır. Hücre yöntemiyle örgütlenir ve hücreler birbirini tanımaz.

İzmir'de, İstanbul'da bu kadar iyi örgütlenen bir şebekenin üst düzey koordinatörleri, karargahlarda adamları olması gerekir.

Acaba bu casusluk hücreleri arasındaki koordineyi kim nasıl sağladı?

Bu soru hayati öneme sahip.

Bu süreçte sorgulanması gereken konulardan birisi de Donanma Komutanı Nusret Güner'in istifası.

Emrindeki birliklerde bu skandallar olurken ne yaptığı merak konusu olan Güner, mesai arkadaşlarının tutuklanmasına tepki olsun diye emekliliğini istedi.

Bu durum en az skandalın kendisi kadar vahim.

Eğer bu kadar geniş çaplı bir skandal altınızda oluyor ve haberiniz olmuyorsa zaten orada oturmamanız gerekirdi.

Haberiniz varken göz yummuşsanız bu da duble skandal.

O istifayı rezaletin utancıyla yapsanız bir anlamı olurdu ama tutuklamaya tepki olsun diye emekliliği istemek en az skandalın kendisi kadar vahim.