Suna Vidinli'nin sunduğu Perspektif programının canlı yayın
konuğu AK Parti Genel Başkanı Hüseyin Çelik oldu. Çelik, gündemde
tartışma konusu olan belediyelere soruşturma, Anayasa çalışmaları,
İmralı süreci, DHKP-C operasyonu, tutuklu komutanlarla ilgili önemli
açıklamalarda bulundu.
İşte Hüseyin Çelik'in tutuklu askerlerle ilgili konuşmalarından satır başları;
SAYIN BAŞBAKAN KENDİNİ İNKAR EDER
Sayın Başbakan darbelerle hesaplaşmayalım, darbecilerle
hesaplaşmayalım demiyor. Darbe planı yokmuş gibi farzedelim demiyor.
Böyle bir şey söylerse bizatihi kendisinin yaptığı demokratik reformları
inkar ettiği anlama gelir. Kendisini inkar etme anlamına gelir. Ben
sayın Başbakanı tenzih ederim, böyle bir şey de söylemiş değil. Darbe
tertipleri ortaya çıkmışsa, bunlar yargılanmalıdır ve herkes de
müstehakını bulmalıdır. Tutukluluk fiili infaza dönüşmüşse burada
sorgulanması gereken bir şey var.
TUTUKSUZ DA YARGILANABİLİRLER
Savcı ve hakimlerimizin el yordamıyla karar vermesini kimse
bekleyemez.Deliller biraraya getirilmeli, tanıklar dinlenmelidir. Sayın
Başbakan da diyor ki, tutukluluk herzaman için gereken bir şey değildir.
Bir insanın suçu ispatlanmamışsa, kaçma ihtimali yoksa, delilleri
karartma ihtimali yoksa bu insan tutuksuz da yargılanabilir. Sayın
Başbakan bunu söylemiştir. Sayın Başbakan TSK mensuplarının
ailelerinde rahatsızlıklara yol açan bir durumu tespit edip
dillendirmişse burada bir anormallik yok.
BERAAT EDİNCE HAKLARI İADE EDİLİR
Diyelim ki, hakkınızda bir iddia var. Siz tutuklu veya tutuksuz
yargılandınız.Sonra beraat ettiniz. Bu dava açıldığı için terfi trenini
kaçırmış olmuşsanız. Bir şekilde o kişinin hakkı kendisine iade edilir.
Sayın Başbakan, Sayın Başbuğ'la ilgili olarak da defalarca 'Ben şahsen tutuksuz yargılanmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum' dedi.
Sayın Başbakan bunu söylerken yargıya bir talimat vermiyor. Yargıya
emir verme konumunda olmayan Başbakan bu konudaki kanaatini izhar
edebilir.
ÇOK İNSANIN ANASINI AĞLATACAKTI!
Sayın Başbakanın bu insani yaklaşımını ve esasen Genelkurmay'ın
kendisinebağlı bulunduğu bir insan olarak hassasiyeti birileri
tarafından şöyle tesfir edilebiliyor. 'Bu insanlar niye içeride?' diye
bir yaklaşım sergilenmemelidir. Bu Balyoz planı gerçekleşseydi
Türkiye'de birçok insanın anası ağlayacaktı. Birçok insanın canına
okunacaktı. Bir adamı öldürmeyi teşebbüs ettiniz ama
gerçekleştiremediniz. Mahkemeler bunu adam öldürmeye tam teşebbüs olarak
görerler.
BAŞBAKAN İNSANİ BİR TAVIR SERGİLİYOR
Ben Hüseyin Çelik olarak konuşuyorum. 'Kardeşim Balyoz nerede, böyle
bir şey mi var?' denilemez. Ergenekon diye bir şey yoksa bu binlerce
iddianame nasıl ortaya çıkıyor? Bir bakıyorsunuz Hrant Dink öldürülüyor,
Zirve kitabevibasılıyor, rahip Santoro öldürülüyor. Bunların hiçbirisi
tesadüfü değil. Bunların hepsi milletin iradesine yönelik yapılmış
şeylerdir. Başbakan bana göre büyüklük gösteriyor. Başbakan bu ülkede
genelkurmay'ın, polisin, Silivri'deki tutuklunun da başbakanıdır.
Başbakanın insani tavrından ortaya çıkarak 'ortada bir şey yokmuş'
denilmemesi gerekiyor.