28 Şubat darbesiyle ilgili soruşturma kapsamında tutuklu bulunan
şüphelilerin tahliye taleplerinin hangi gerekçelerle reddedildiği belli
oldu.
Özgürlük hakimi Halil İbrahim
Kütük’ün, emekli askerlerin “Eylemleri emir komuta zincirinde
gerçekleştirdik. Emri uygulamak zorundaydık” savunmasını çürüttüğü
anlaşıldı. Kararda, kanunun suç saydığı bir fiilin emrin konusu
olamayacağı, kimsenin suç işleme emrini verme yetkisinin olmadığı
belirtildi. “Konusu suç olan emir, hiçbir surette yerine getirilemez.”
denildi.
28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanan, aralarında emekli Orgeneral Çevik Bir, emekli Orgeneral Fevzi Türkeri, emekli Tümgeneral Erol Özkasnak ve emekli Tuğgeneral İdris Koralp’in bulunduğu birçok isim, tutukluluk hallerine itiraz ederek tahliyesini talep etti. Talep gerekçelerinde, “Suça konu eylemleri emir komuta zinciri içinde yaptık. Emri uygulamaktan başka çaremiz yoktu.” ifadelerine yer verildi. Şüphelilerin bir kısmı da dosyada somut delillerin olmadığını iddia etti. Aylık olarak tutukluluk hallerini değerlendiren 3 No’lu Özgürlük Hakimi Halil İbrahim Kütük ise şüphelilerin tüm iddialarına cevap vererek tahliye taleplerini değerlendirdi. Hakim Kütük, kararında, amir ve emirlere mutlak itaatin ast açısından suç teşkil etmeyeceği iddiasını değerlendirirken, bu savunmanın kuvvetli suç şüphesini ortadan kaldırmayacağını ifade etti. Anayasa’nın 2. maddesine vurgu yapılan kararda “Türkiye’nin hukuk devleti olduğu, hukuk devleti olmanın zorunlu sonuçlarından biri de kamuda yeri ve sıfatı ne olursa olsun hiçbir kimse hiçbir adla kanunun suç saydığı bir fiilin işlenmesi emrini verme erkine sahip bulunmamaktadır.” denildi. Kararda, devletin erkleri arasında suç işleme erkinin olmadığı ifadesi de dikkat çekerken, bu tür bir erkin devlet kavramıyla çelişeceği vurgulandı.
Kararda, Anayasa’nın 137. maddesine de hatırlatılarak, “Konusu suç olan emir, hiçbir surette yerine getirilemez.” ifadelerine yer verildi. Emir yerine getirildiği takdirde ise emri yerine getirenle emri verenin suçlu olacağı aktarıldı. Değerlendirme sonrası dosyada bulunan delilleri tek tek sıralayan hakim Halil İbrahim Kütük, tutuklulara, ağırlaştırılmış müebbet öngörüldüğünü hatırlattı. Kaçma ihtimali ve delilleri karartma şüphesi bulunduğu gerekçesiyle de tutuklular için adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağını kaydetti. Bu gerekçelerden hareketle 62 şüphelinin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanan, aralarında emekli Orgeneral Çevik Bir, emekli Orgeneral Fevzi Türkeri, emekli Tümgeneral Erol Özkasnak ve emekli Tuğgeneral İdris Koralp’in bulunduğu birçok isim, tutukluluk hallerine itiraz ederek tahliyesini talep etti. Talep gerekçelerinde, “Suça konu eylemleri emir komuta zinciri içinde yaptık. Emri uygulamaktan başka çaremiz yoktu.” ifadelerine yer verildi. Şüphelilerin bir kısmı da dosyada somut delillerin olmadığını iddia etti. Aylık olarak tutukluluk hallerini değerlendiren 3 No’lu Özgürlük Hakimi Halil İbrahim Kütük ise şüphelilerin tüm iddialarına cevap vererek tahliye taleplerini değerlendirdi. Hakim Kütük, kararında, amir ve emirlere mutlak itaatin ast açısından suç teşkil etmeyeceği iddiasını değerlendirirken, bu savunmanın kuvvetli suç şüphesini ortadan kaldırmayacağını ifade etti. Anayasa’nın 2. maddesine vurgu yapılan kararda “Türkiye’nin hukuk devleti olduğu, hukuk devleti olmanın zorunlu sonuçlarından biri de kamuda yeri ve sıfatı ne olursa olsun hiçbir kimse hiçbir adla kanunun suç saydığı bir fiilin işlenmesi emrini verme erkine sahip bulunmamaktadır.” denildi. Kararda, devletin erkleri arasında suç işleme erkinin olmadığı ifadesi de dikkat çekerken, bu tür bir erkin devlet kavramıyla çelişeceği vurgulandı.
Kararda, Anayasa’nın 137. maddesine de hatırlatılarak, “Konusu suç olan emir, hiçbir surette yerine getirilemez.” ifadelerine yer verildi. Emir yerine getirildiği takdirde ise emri yerine getirenle emri verenin suçlu olacağı aktarıldı. Değerlendirme sonrası dosyada bulunan delilleri tek tek sıralayan hakim Halil İbrahim Kütük, tutuklulara, ağırlaştırılmış müebbet öngörüldüğünü hatırlattı. Kaçma ihtimali ve delilleri karartma şüphesi bulunduğu gerekçesiyle de tutuklular için adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağını kaydetti. Bu gerekçelerden hareketle 62 şüphelinin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.