İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen Ergenekon
Davası'nda hakkında yakalama kararı bulunan Nusret Taşdeler’in savunması
tedavi gördüğü Ankara GATA'ya videokonferans yöntemiyle bağlanılarak
ifadesi alındı.
Ergenekon Davası’nda savunmasını yapan YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, İnternet Andıcı'yla bir ilgisinin bulunmadığını ve andıçta parafının bulunmadığını belirterek "İnternet Andıcı, benim Genelkurmay Harekât Başkanlığı'ndan ayrılmamdan sonraki bir tarihte hazırlanmıştır" dedi.
* Taşdeler, akademisyen ve CHP yönetiminden bazı politikacılarla
kamuoyunu yönlendirme maksatlı çeşitli belgeler hazırladığı iddiasını da
reddetti.
Görüntüsü ve sesi duruşma salonunda bulunan ekranlara yansıtılan
Taşdeler hakkındaki iddialara ilk kez cevap verdi. Mahkeme Başkanı Hasan
Hüseyin Özese, "2007 Eylül ayında dönemin Genelkurmay 2.
Başkanı Orgeneral Ergin Saygun'un emri gereği üniversitelerden bir kısım
akademisyen ve CHP yönetiminden bazı politikacıların desteği ile
dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Nusret Taşdeler
himayesinde Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda şube müdürü
olarak görevli kurmay albaylar Dursun Çiçek, Sedat Özüer, İlker Ziya
Göktaş ve Fuat Selvi tarafından kamuoyunu yönlendirme maksatlı çeşitli
belgeler hazırlandığına tanık oldum" şeklinde iddiaların
yer aldığı dosyada bulunan ihbar mektubunu okudu. İddiaları redden
Taşdeler, ihbar mektubunun iftira mektubu olduğunu söyledi.
"CHP İLE BİR TEMASIM OLMAMIŞTIR"
İddiaların sadece iftira niteliğini taşıdığını söyleyen Taşdeler ifadesinde şunları söyledi: "Mektupta
ifade edilenlerden doğru ve gerçeğe uygun olan hususlar sadece, 2007
Yılının Eylül ayında Org.Ergin Saygun Genelkurmay 2’nci Başkanı,
Korg.H.Nusret Taşdeler'in Genelkurmay Harekât Başkanı, Kurmay Albaylar
Dursun Çiçek ve Sedat Özüer'in Genelkurmay Bilgi Destek Daire
Başkanlığı'nda şube müdürü olduklarıdır. Diğer bütün ifadeler yanlış,
gerçeğe aykırı ve yanıltıcıdır. Benim, Genelkurmay Harekât Başkanı
olarak görev yaptığım 11 Ağustos 2007 - 20 Ağustos 2008 dönemini
kapsayan bir yıllık süre içerisinde, hiçbir akademisyen ile bu anlam ve
içerikte bir münasebetim olmadığı gibi, ne CHP ne de başka bir siyasi
partinin yöneticisi veya herhangi bir politikacı ile, Başbakan Askerî
Başdanışmanlığı görevim dışında, hiçbir temasım olmamıştır. Söz konusu
döneme ait Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı ziyaretçi Kayıtları bu
gerçeği teyit etmektedir. Esasen, CHP’nin o dönemdeki Genel Başkanı
Deniz Baykal'ın da 'Kendi partisi ile ilgili iddiayı kesin bir ifade ile
reddettiği ve muhbirin derhal ortaya çıkarılmasını talep ettiği', 28-29
Ekim 2009 tarihli gazetelerde haber olarak yer almıştır."
"ANDIÇTA PARAFIM BULUNMAMAKTADIR"
İnternet Andıcı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını söyleyen Taşdeler, "Bu
andıç hakkında hiçbir bilgim, söz konusu andıçta ismim, imzam veya
parafım, Andıç muhteviyatında şahsıma herhangi bir atıf bulunmamaktadır.
İnternet Andıcı, benim Genelkurmay Harekât Başkanlığı'ndan ayrılmamdan
sonraki bir tarihte hazırlanmıştır. İddianamede, bu konuda şahsıma
yöneltilen herhangi bir iddia veya suçlama yoktur" dedi.
"İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI İLE İLGİM YOK"
Taşdeler, İrtica İle Mücadele Eylem Planı, evrak imha ve bilgisayar
silme konularıyla bir ilgisinin de olmadığını söyleyen Taşdeler, "Bu
konulara ilişkin bilgim yoktur. Zaten iddianamede de, bu konulardaki
eylem ve faaliyetlerin, benim Genelkurmay Harekât Başkanlığı'ndan
ayrılmamdan sonraki tarihlerde vuku bulduğu iddia edilmekte, bu
konularda şahsıma yöneltilen herhangi bir iddia veya suçlama
bulunmamaktadır" şeklinde konuştu.
İNTERNET SİTELERİ
İddianameyi eleştiren Taşdeler, "İnternet Andıcı
iddianamesinde de örgüt suçlaması'nın en ağır biçimde ve hoyratça
yapıldığı kanaatini taşımaktayım. İnternet siteleri konulu iddialar,
benim Genelkurmay Harekât Başkanlığı yaptığım dönemi de kapsamaktadır.
Ancak, 1999 yılında başlayan internet sitelerinin kurulması ve
faaliyette bulunması konusundaki Harekât Başkanı sorumluluğunun, iddia
makamı tarafından, sekiz yıl sonra, benim bu göreve başladığım 11
Ağustos 2007 tarihinden itibaren başlatılmasının sebebini anlamak mümkün
değildir. Aslında, Genelkurmay Başkanlığı'nın kurumsal bir fonksiyonu
olarak yürütülen, yasalara uygun rutin bir faaliyet nedeniyle, 1999-2007
dönemindeki Harekât Başkanlarına herhangi bir sorumluluk yüklenmemiş ve
suçlama yöneltilmemiş olmasını, haklı ve doğru bir tasarruf olarak
görüyorum. Sorun, böyle bir sorumluluk tevcihinin 11 Ağustos 2007
tarihinden itibaren, adeta doğrudan şahsımı hedef alarak
başlatılmasındaki yanlışlık ve haksızlık ile ilgilidir" ifadelerini kullandı.
Taşdeler sözlerini şöyle sürdürdü: "Benim Harekât
Başkanlığım 11 Ağustos 2007- 20 Ağustos 2008 dönemini kapsamaktadır.
Yani, İnternet Sitelerinin 1999-2009 yılları arasındaki on yıllık
faaliyet sürecinin, 2007-2008 dönemindeki yaklaşık bir yıllık bölümüdür.
Bilgi Destek Dairesi bünyesindeki tespit edilebilen ilk internet sitesi
14 Mart 1999, son İnternet Sitesi ise 24 Mayıs 2007 tarihinde
açılmıştır. Benim görev sürem içerisinde, açılan veya kapatılan herhangi
bir internet sitesi yoktur. Esasen söz konusu İnternet Sitelerinin
açılması ile ilgili olarak hiçbir şahısa, herhangi bir suçlama da
yöneltilmemiştir. Harekât Başkanlığım döneminde, internet siteleri ile
ilgili faaliyetin yürütülme usul ve esaslarında herhangi bir değişiklik
yapılmamış, 11 Ağustos 2007 tarihinde devralınan sistem bir yıl süreyle
aynen devam ettirilmiştir. İddia makamının, 1999 yılından 11 Ağustos
2007 tarihine kadar olduğu gibi, bu bir yıllık dönemdeki Bilgi Destek
Daire Başkanı hakkında da herhangi bir iddiada ve suç isnadında
bulunmaması, son derece haklı ve doğru bir tasarruftur. Çünkü,
iddianamede söz konusu dönemde, internet siteleri konusunda işlenmiş,
kendisine yöneltilebilecek, somut bilgi ve belgelere dayanan herhangi
bir suç görülmemektedir. Bu kanaatin iddia makamı tarafından da
paylaşıldığı iddianameden anlaşılmaktadır. Ancak, bu durumda Harekât
Başkanının, Bilgi Destek Dairesinin internet siteleri ile ilgili
faaliyetlerinden dolayı suçlanmasının haklı ve doğru bir davranış
olduğunu iddia etmek de mümkün ve uygun olmasa gerektir."
FİLOZOF VE YAZARLARDAN ALINTILAR YAPTI
Taşdeler, iddianamede de yer alan 'Bilgi Destek Planı' konulu
belgenin sahte olduğunu belirtti. Asker And'ını duruşmada okuyan
Taşdeler savunmasında Hammurabi Kanunu, Magna Carta, Konfüçyus, Sokrates
ve Friedrich Nietzsche, Ziya Paşa ve Namık Kemal gibi ünlü filozof ve
yazarların sözlerinden alıntılar yaparak soruşturma aşamasını ve davanın
hukuki sürecini eleştirdi. Duruşma Taşdeler'in ifadesinin alınmasıyla
devam ediyor.