İsrail’in son Gazze saldırısı ve sonuçlarının anlaşılması bakımından bazı önemli unsurlar ortaya çıktı.
Bunların
siyasi olanı da var, askerî-teknolojik olanı da. Bu çerçevede son unsur
bakımından da İsrail’in ilk defa savaş şartlarında denemeye fırsat
bulduğu, bugün bizde de çok sözü edilen Demir Kubbe (Kipat Barzel) adlı
füze savunma sistemi öne çıkmış bulunuyor.
Demir Kubbe, bu köşede yıllardır yazdığımız gibi Gazze’den atılan ve atılacak olan özellikle kısa menzilli füzelere karşı geliştirilmiş bir sistem. Bugün bu sistemden beşi faal durumda bulunuyor. Bunların son saldırıda oynadıkları önleyici rolleri ve performansları ne kadar başarılı, doğrusu tam bilinmiyor. İsrail bunları başarılı bulurken Hamas İsrail’in bunlardan beklediği verimi alamadığını, başarılı performans sergilemediklerini söylüyor. Biz bu konuda ileride muhtemelen bir değerlendirme yapacağız; ama bu değerlendirmelerin geçici ve tam olamayacaklarını da bu arada hatırlatalım. Sonuçta, biz balistik füze uzmanı falan da değiliz. Biz sadece, öğrendiklerimizi faydalı olabilir fikriyle ve ihtiyatlı bir tarzda kamuya aktarıyoruz, o kadar.
Demir Kubbe, şüphesiz bundan sonra ilgili çevrelerde muhakkak araştırma ve tartışma konusu olacaktır. Olmalıdır da. Elbette bizim ilgili çevre ve makamlarımızda da; zira daha önce anlattığımız gibi bugün balistik füzeler ve bunlara karşı koyma metot ve araçları başta İsrail-Filistin (Gazze) ihtilafı olmak üzere Ortadoğu’nun yeni stratejik denklemlerinde çok önemli roller oynuyorlar. Siyasi unsurlardan çok bunlar belirleyici rol kazanmış bulunuyorlar. Yazdığımız gibi bu füzeler İsrail’i zora sokmuş bulunuyorlar. Bu yüzden bu konuları hiç ihmal etmemek gerekiyor.
Diğer yandan İsrail balistik füzelere karşı koyma çabaları çerçevesinde sadece Demir Kubbe’ye de güvenmiyor. Bu konuda başka sistemler üzerinde de çalışıyor. Özellikle de 2006-Lübnan Savaşı sırasında hayli zarar gördüğü Hizbullah füzelerine karşı da başka bir savunma sistemini en kısa zamanda devreye sokmak için çaba sarf ediyor.
Orta menzilli balistik füzeleri hedef alacak olan bu sistem David’s Sling (Davud’un Sapanı) ya da Magic Wand adıyla anılıyor. Demir Kubbe 0-75 kilometre arası füzeleri hedef alırken Davud’un Sapanı ise 70-300 kilometre arası füzeleri hedef alacak.
Son 5 yıldır üzerinde çalışılan Davud’un Sapanı da aynen Demir Kubbe ve benzerleri gibi özel bir takip radarı ve buna bağlı imha edici çok hızlı bir roket bataryasından meydana geliyor. Radar İsrailli Rafael şirketi; Stunner adı verilen imha edici roket sistemi ise Amerikan Raytheon şirketi tarafından geliştiriliyor. Stunner füzeleri hem balistik füzelere hem roketlere hem de uçaklara karşı kullanılabilecek son derece hızlı füzeler. Esasen, Davud’un Sapanı bugün bizim gündemimizde olan Patriot hava savunma sistemlerine benzer bir sistem. Patriotlar da zaten hem füze hem roket hem de uçaklara karşı kullanılan sistemler.
Bugün sözünü ettiğim Davud’un Sapanı’ndan ben bu köşede 2 yıl kadar önce de söz etmiştim. Bugün yeniden bu konuya dönmemin sebebi de bu sistemin yakında çok kritik bir denemesinin yapılacak olmasından dolayı.
İsrail’in güneyinde yakında yapılacağı söylenen bu denemede sistemin maket bir orta menzilli füzeyi vurması denenecek. Elbette bu arada sistemin tamamının performansı da denenmiş olacak. Deneme başarılı olduğu takdirde İsrail biraz rahatlamış olacak. Hem Rafael hem de Raytheon şirketlerinin prestijleri de elbette artacak. Bu deneme ve muhtemelen bundan sonraki denemelerde de başarı görülürse sistemin 2014 yılında operasyonel hale gelmesi planlanıyor. O zaman İsrail, Hizbullah füzelerine karşı da Demir Kubbe benzeri bir savunma sistemine sahip olmuş olacak. İsrail’in hedefi böyle.
Demir Kubbe’den sonra sıra Davud’un Sapanı da artık gündeme gelmiş bulunuyor. Ben de bunu bugünden haber veriyorum.
Demir Kubbe, bu köşede yıllardır yazdığımız gibi Gazze’den atılan ve atılacak olan özellikle kısa menzilli füzelere karşı geliştirilmiş bir sistem. Bugün bu sistemden beşi faal durumda bulunuyor. Bunların son saldırıda oynadıkları önleyici rolleri ve performansları ne kadar başarılı, doğrusu tam bilinmiyor. İsrail bunları başarılı bulurken Hamas İsrail’in bunlardan beklediği verimi alamadığını, başarılı performans sergilemediklerini söylüyor. Biz bu konuda ileride muhtemelen bir değerlendirme yapacağız; ama bu değerlendirmelerin geçici ve tam olamayacaklarını da bu arada hatırlatalım. Sonuçta, biz balistik füze uzmanı falan da değiliz. Biz sadece, öğrendiklerimizi faydalı olabilir fikriyle ve ihtiyatlı bir tarzda kamuya aktarıyoruz, o kadar.
Demir Kubbe, şüphesiz bundan sonra ilgili çevrelerde muhakkak araştırma ve tartışma konusu olacaktır. Olmalıdır da. Elbette bizim ilgili çevre ve makamlarımızda da; zira daha önce anlattığımız gibi bugün balistik füzeler ve bunlara karşı koyma metot ve araçları başta İsrail-Filistin (Gazze) ihtilafı olmak üzere Ortadoğu’nun yeni stratejik denklemlerinde çok önemli roller oynuyorlar. Siyasi unsurlardan çok bunlar belirleyici rol kazanmış bulunuyorlar. Yazdığımız gibi bu füzeler İsrail’i zora sokmuş bulunuyorlar. Bu yüzden bu konuları hiç ihmal etmemek gerekiyor.
Diğer yandan İsrail balistik füzelere karşı koyma çabaları çerçevesinde sadece Demir Kubbe’ye de güvenmiyor. Bu konuda başka sistemler üzerinde de çalışıyor. Özellikle de 2006-Lübnan Savaşı sırasında hayli zarar gördüğü Hizbullah füzelerine karşı da başka bir savunma sistemini en kısa zamanda devreye sokmak için çaba sarf ediyor.
Orta menzilli balistik füzeleri hedef alacak olan bu sistem David’s Sling (Davud’un Sapanı) ya da Magic Wand adıyla anılıyor. Demir Kubbe 0-75 kilometre arası füzeleri hedef alırken Davud’un Sapanı ise 70-300 kilometre arası füzeleri hedef alacak.
Son 5 yıldır üzerinde çalışılan Davud’un Sapanı da aynen Demir Kubbe ve benzerleri gibi özel bir takip radarı ve buna bağlı imha edici çok hızlı bir roket bataryasından meydana geliyor. Radar İsrailli Rafael şirketi; Stunner adı verilen imha edici roket sistemi ise Amerikan Raytheon şirketi tarafından geliştiriliyor. Stunner füzeleri hem balistik füzelere hem roketlere hem de uçaklara karşı kullanılabilecek son derece hızlı füzeler. Esasen, Davud’un Sapanı bugün bizim gündemimizde olan Patriot hava savunma sistemlerine benzer bir sistem. Patriotlar da zaten hem füze hem roket hem de uçaklara karşı kullanılan sistemler.
Bugün sözünü ettiğim Davud’un Sapanı’ndan ben bu köşede 2 yıl kadar önce de söz etmiştim. Bugün yeniden bu konuya dönmemin sebebi de bu sistemin yakında çok kritik bir denemesinin yapılacak olmasından dolayı.
İsrail’in güneyinde yakında yapılacağı söylenen bu denemede sistemin maket bir orta menzilli füzeyi vurması denenecek. Elbette bu arada sistemin tamamının performansı da denenmiş olacak. Deneme başarılı olduğu takdirde İsrail biraz rahatlamış olacak. Hem Rafael hem de Raytheon şirketlerinin prestijleri de elbette artacak. Bu deneme ve muhtemelen bundan sonraki denemelerde de başarı görülürse sistemin 2014 yılında operasyonel hale gelmesi planlanıyor. O zaman İsrail, Hizbullah füzelerine karşı da Demir Kubbe benzeri bir savunma sistemine sahip olmuş olacak. İsrail’in hedefi böyle.
Demir Kubbe’den sonra sıra Davud’un Sapanı da artık gündeme gelmiş bulunuyor. Ben de bunu bugünden haber veriyorum.