10 Aralık 2012 Pazartesi

Paşaların zehirlenmesinde ihmali olan komutan İşçi Partili çıktı


Paşaların zehirlenmesinde ihmali olan komutan İşçi Partili çıktı

1992 yılında paşaların zehirli kahve ile suikast yapılması olayında ihmali bulunduğu için cezalandırılan emekli Tuğgeneral Ahmet Cengiz Aycan İşçi Partisine katıldığı ortaya çıktı
 
Emekli Tuğgeneral Aycan sessiz sedasız Ekim 2012 tarihinde düzenlenen törenle Ergenekon davası tutuklu sanığı Doğu Perinçek’in partisine katıldı. Kamuoyu Aycan’ın ismini olarak 4 Kasım 1992’de duydu. Aycan’ın ihmali olduğu olayda az daha Türk Silahlı Kuvvetler’nin komuta kademesi terör örgütü PKK’nın organizasyonu ile ortadan kaldırılacaktı. Olay şöyle gelişti.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Güreş, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Muhittin Fisunoğlu, 1’inci Ordu Komutanı Org. İsmail Hakkı Karadayı ve 3’ncü Kolordu Komutanı Korg. Hikmet Köksal İstanbul Hasdal’daki 26’ncı Zırhlı Tugayı denetledi. 
 
Komutanlar, erlerle yemek yedikten sonra gazinoya geçti. Üçü kahve sipariş ederken 4’üncü Kolordu Komutanı Hikmet Köksal çay istedi. Tugayın Kurmay Başkanı Albay Cengiz Aycan, kahvelerin hazırladığı mutfak kısmına girdi. İki garson erin yemek ocağında cezve ile kahve pişirmesini yadırgadı, yanındakilere ‘Kahveyi niçin büyük ocakta bu erlere pişirtiyorsunuz?’ diye sordu.
 
Albaya ‘Komutanım bu ocakta pişen kahve daha lezzetli oluyor. Ayrıca bu asker garsonlar kahveyi hep kendilerinin pişirdiğini ve Komutanın da beğendiğini söylediler’ yanıt verildi. Cengiz Albay ‘İnşallah güzel kahve yaparsınız.’ diyerek gazinoya döndü. Kahve ikram edilince Doğan Güreş Paşa bir küçük yudum aldı. Muhittin Fisunoğlu Paşa ise hiç içmeden kokusunun kötü olduğunu söyleyerek etrafındakileri içmemeleri için uyardı. Karadayı Paşa sadece bir yudum aldı, yutmayarak tükürdü. Tugay Komutanı Tuğg. Habil Küçük bir yudum içti, boğazında aşırı yanma hissetti.
 
Komutanlar şüphelenirken, kahveleri pişiren iki asker, ikramdan hemen sonra, nizamiyeye doğru hızla koştu. Kendilerine dışarı çıkışın yasak olduğunu söyleyen nöbetçilere ‘Komutanlara ikram edilecek içecekler için Sakarya Kışlasından acele bardak alacağız’ diyerek kaçti. GATA eski Komutanı emekli Tümgeneral Ömer Şarlak ‘Kışladan Kampüse’ isimli kitabında olayın devamını şöyle anlattı:
 
‘Kahveye zehir konduğu kesindi. Komutanlar hızla gazinodan ayrılıp arabalarına doğru yöneldiler. Komutanlardan hiçbiri, Tugaydaki hiçbir görevli komutanın elini sıkmamış ve Allahaısmarladık dememişlerdi. Kaçan iki erin şahsi eşyaları olaydan hemen sonra aranmış ve birinin defterinde iki yüz elliye yakın adres bulunmuştu.’
 
Olaydan sonra 26’ncı Zırhlı Tugay Komutanı Habil Küçük 1’nci Ordu Kurmay Yarbaşkanlığına, Tugay Kurmay Başkanı Kurmay Albay Cengiz Aycan da 3’ncü Kolordu Lojistik Şube Müdürlüğüne atandı. Şarlak Paşa, kitabında ‘Bu atamalar bir tür cezalandırma idi’ ifadesini kullandı. Bu suikastten 18 gün sonra Cezayir’de köktendincilerin 8 generali gıda maddeleri içine karıştırdıkları siyanürle zehirleyip öldürdüklerini belirten Şarlak Paşa, ‘Atalarımız boş yere; ‘Su uyur, düşman uyumaz’ dememişler.’ diyor.